Dışişleri Bakanı Hakan Fidan "Suriye'de İsrail ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Suriye idaresi İsrail ile muhakkak bir mutabakata varmak istiyorsa bu onların bileceği bir iştir." tabirlerini kullandı. ABD-İran tansiyonuna de değinen Bakan Fidan "ABD-İran geriliminde diplomasiye muhtaçlık var. İran'a saldırıldığını görmek istemiyoruz" dedi.
İstiklal Savaşı bitip de kalkınma savaşı başladığında Cumhuriyet bir sermaye sınıfına gereksinim olduğunu fark etti. Devlet takviyesi ile kısa mühlet içinde bilhassa İzmir ve İstanbul’da ulusal bir sermaye sınıfı oluşturma çalışmaları başladı. Lakin kısa müddet içinde sermayenin ulusal olması yanında, Kemalizm’e de kuralsız ve şeriksiz itaat kriteri devreye girdi. Devlet ve sermaye sınıfı, birbiri üzerinden geçinen bir çelik çekirdeğe dönüştü. Bu çekirdeği kırıp içeri girmek kolay değildi; Nuri Demirağ ya
Özgür Özel’in Saraçhane’de açıkladığı boykot listesi Türkiye’ye yönelik ticari kumpasa dönüştü. “Yaptırım” demiyorum bakın. Zira bir insan, bir siyasetçi, bir ana muhalefet lideri kendi ülkesine yaptırım uygulamaz. Lakin bu vasıflardaki bir kişi ve kitleler, kendi çıkarları için, misal politik hırsları doğrultusunda ülke iktisadını batırmaya çalışabilirler. Özgür Özel’in öncülüğündeki boykotun hedefi tam olarak budur. Boykot, emperyaliste, kapitaliste, işgalciye, soykırımcıya karşı yapılırsa kitlesel
Çaylar içilmişti. Akabinde kahve. Sonra soda. Suyun dışında her şey itina ile içiliyordu güya. “Eskiden biz mutluyduk” dedi biri. Kim dedi. Tanımıyorum birinci kere burada gördüm. Evvelden... Evvelden çok bir ortaya gelinirdi. Bir ortaya gelinirken yeni birini dahil etmek hiç kaygı edilmezdi. Dahil edilen ben miyim? Konut sahibi, Hesna ve Şeyma dışında hiç kimseyi tanımıyorum. Ben geldiğimde salonda oturacak yer yoktu. Şu an salonda altı bireyiz. Tekrar eskisi üzere mi olacaktı? Tekrar meskenlerde toplanılacak...
Hey gidi koskoca cumhuriyet, memlek-ET. Ne olacak ihtilalin ismi Londra med-ET mi? Nasıl gittilerse o denli gelirler mi, slogan? Toplumsal medya yoldan çıkardı milleti. Lokantaların, kebapçıların, sokak lezzetçilerinin Roma Gurme Bükücü’nün sözüyle söylersem şempanzelikleriyle başladı her şey. Sonra TikTok rezillikleri. En son da Onlyfans kahpelikleri. Hepsi döndü dolaştı, toplumsal medyadaki toplum siyaseti değiştirdi. Cumhuriyet Nusret’e döndü. İşte feras-ET… Yahu, azıcık da siyasET değil miydi, cumhuriyette
“Cami” ile “üniversite” manasında “câmiatün” sözü de, cemaat, cemiyet, mecmua sözleri de birebir köktendir. Cami, hem herkesi toplayan hem etrafında toparlanılan yerdir. Oluş, tekevvün imkânıdır birebir vakitte: Cami, Müslüman kentin merkezüssüdür, pusulasıdır, istikametini tayin eden yerdir. Mescitlerini yitiren bir Müslüman toplum, insanını da, toplumu da, eğitim kurumlarını da, düşünme melekelerini de, yerini ve istikametini, yörüngesini ve ruhunu da yitirme tehlikesinin eşiğine sürüklenmiş demektir.
İttihatçı artığı CHP zihniyetinden her şey beklenir. CHP’nin 6 okla tesmiye edilen o Batıcı zihniyetinden her şey beklenir. CHP gövdesi Türk, beyni Batıcı olan siyasi şer üssünün ta kendisidir. CHP bu aziz milletin beynini ve yüreğini değiştirmek için Batılı efendilerinin her dediğini şartsız yapan bir siyasi aparattan öte bir şey değildir. Bu milletin imanını ve ruhunu öldürmeye muktedir olamayacağını bilen Batılı güçlerin bu vazifesini memnuniyetle yerine getiren taşıyıcı bir aparatın da ta kendisidir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında şahit olarak sözü alınan Capacity AVM'nin avukatlarından M.A.İ. müvekkillerinden 5 milyon dolar rüşvet talep edildiğini kaydetti. "Bize belediyenin güç durumda olduğunu, paraya gereksinimi olduğunu, işlerin devamı için kendilerine dayanak verilmesi gerektiğini söylediler." diyen avukat, "Süleyman Atik, bize 'resmi sıfatının olmadığını, belediyelerdeki imar işlerini belediyeler ismine takip ettiğini, net olarak 5 milyon dolar talep edildiğini, taksitlendirme konusunda yardımcı olacağını' söyledi." sözlerini kullandı.
Okyanusya ülkesi Papua Yeni Gine'de 6,9 büyüklüğünde sarsıntı meydana geldi. Yaklaşık 10 kilometre derinlikte meydana gelen sarsıntının akabinde tsunami uyarısı yapıldı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, savaşta şartsız ateşkesin sağlanmasından sonra Rusya ile müzakerenin mümkün olabileceğini söyledi. Zelenski, "Sadece konuşmanın ne manası var? Her şeyden evvel, şartsız ateşkes gerekli." tabirini kullandı.