Sakrum bölgesi, omurganın en alt kısmında yer alan kemik yapısıdır. Bu ağrı çoklukla oturma, ayakta durma ve hatta bazen yatma üzere gündelik aktivitelerde artış gösterir.

Sakrum ağrısı olan şahısların uzun mühlet oturduklarında rahatsızlık hissedebileceklerini ve ağrıların artabileceğini vurgulayan Op. Dr. İdris Avcı, diğer belirtileri şöyle açıkladı: “Sakrum ağrısı yaşayan bireylerde kalça ve bel bölgesinde hareket kısıtlılığı ve sertlik hissi yaygın görülür. Ağrı bazen bacaklara kadar inebilir ve sinirsel meselelerin belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bilhassa eğilme ve dönme üzere hareketlerde ağrı şiddetlenir ve hareket kabiliyeti kısıtlanır.”

Sakrum ağrısının birçok farklı nedeni olabileceğine değinen Op. Dr. İdris Avcı, “Genellikle travma, uzun müddetli berbat duruş ve birtakım sıhhat şartları sakrum ağrısının yaygın nedenleri ortasında yer alır.” dedi. Kuyruk sokumuna alınan direkt darbeler ve bilhassa uzun müddet oturan yahut masa başı çalışan bireylerde yanlış oturma durumu nedeniyle sakrum bölgesine fazla yük binmesi sonucu ağrı gelişebileceğine dikkat çeken Op. Dr. İdris Avcı, şunları söyledi: “Sakroiliak eklem, omurganın pelvisle kontağını sağlar. Bu eklemde meydana gelen iltihaplanma yahut çok yüklenme, sakrum ağrısına neden olabilir. Romatoid artrit üzere kimi enflamatuar hastalıklar sakroiliak eklemi etkileyerek sakrum ağrısına yol açabilir. Hamilelik periyodunda, pelvis bölgesindeki eklemler esnek hale gelir ve hormonal değişiklikler nedeniyle sakrum bölgesine yük biner. Bu durum, gebelik sırasında yahut sonrasında sakrum ağrısına yol açabilir. Sakrum tümörleri çok az olsa da, kuyruk sokumunda ağrı ile kendini gösterebilir. Bilhassa bacaklarda uyuşma, kuvvetsizlik, idrar ve gaita denetimin sağlanmaması üzere durumlarda kesinlikle sakrum tümörleri için etiyolojik araştırma yapılması gerekir”

Sakrum ağrısını yönetmek için ağrının şiddetine ve altında yatan nedene nazaran tedavi planlanması gerektiğini lisana getiren Op. Dr. İdris Avcı, “İlaç tedavisi, fizik tedavi, manuel terapi, sıcak ve soğuk uygulamalar ve algolojik süreçler, ağrı ve öbür semptomların hafifletilmesine katkıda bulunur. Sakrum ağrısının idaresi için doktor kontrolünde uygun tedavi metotlarının belirlenmesi önemlidir” dedi. Sakrum ağrısına sahip bireyler için birtakım antrenmanlar yararlı olduğunu fakat birtakım idmanların sakrum bölgesine fazla yük bindirerek ağrıyı artırabileceğini vurgulayan Op. Dr. İdris Avcı, “Pelvik tilti, kuş köpek idmanı ve köprü durumu üzere düşük tesirli antrenmanlar, sakrum ağrısını hafifletmeye yardımcı olur. Bu antrenmanlar, omurga etrafındaki kasları güçlendirir ve ağrıyı azaltır. Öte yandan yüksek tesirli ve ağır kaldırma içeren antrenmanlar sakrum bölgesine ziyan verebilir. Koşu, yük kaldırma yahut yüksek tesirli sporlar sakrum ağrısını şiddetlendirebilir. İdmanlar, bir fizyoterapistin rehberliğinde yapılmalı ve uygun bir programla uygulanmalıdır” açıklamasını yaptı.

Çoğu sakrum ağrısı olayının konservatif tedavi prosedürleri ile yönetilebileceğini de tabir eden Op. Dr. İdris Avcı, “Ancak birtakım durumlarda cerrahi müdahale yahut girişimsel metotlar düşünülebilir. Sakroiliak eklemde önemli dejenerasyon yahut hudut sıkışması üzere durumlarda cerrahi tekniklere başvurulabilir. Lakin cerrahi müdahaleler çoklukla son deva olarak tercih edilir. Hudut blokajı yahut radyofrekans ablasyon üzere prosedürler, kronik sakrum ağrısı olaylarında süreksiz rahatlama sağlayabilir. Bu tıp tedaviler riskler içerdiğinden, tabibin ayrıntılı değerlendirmesi sonrası uygulanması uygundur” diyerek kelamlarını tamamladı.