Küresel ölçekte yatırım akışlarının baskı altında olduğu bir devirde Türkiye, milletlerarası yatırımcılar için istikrarlı ve rekabetçi bir pazar olma pozisyonunu sürdürdü.

Yatırım kompozisyonu ve sermaye girişlerinin çeşitliliği ekonomik dayanıklılığın korunmasına katkı sağladı.

Yatırımcı çeşitliliğini sürdüren Türkiye, geçen yıl farklı ülkelerden sermaye girişine konut sahipliği yaptı.

En fazla yatırım yapan ülkeler ortasında birinci sırayı yüzde 23,6’lık hisseyle Hollanda alırken, onu yüzde 11,5 ile Almanya, yüzde 10,3 ile ABD izledi.

Bu ülkeleri sırasıyla İrlanda, Azerbaycan, İsviçre, Birleşik Krallık, BAE, Fransa ve Norveç takip etti.

Bölgesel kırılımlara dair bilgiler, Türkiye’nin milletlerarası yatırımcılarla ekonomik entegrasyonunu derinleştirdiğini ve global bedel zincirlerindeki pozisyonunu güçlendirdiğini gösterdi.

Sektörel kırılım açısından incelendiğinde, 2024 yılında Türkiye’nin en fazla yatırım çeken dalları ortasında birinci sırada 2,3 milyar dolarla imalat kesimi yer aldı.

Toplam UDY’nin yüzde 34,5’ini çeken “imalat sektörünü”, yüzde 25,3 ile “toptan ve perakende ticaret”, yüzde 7,2 ile “ulaştırma ve depolama” dalı izledi. 2023’e nazaran UDY meblağını yüzde 32,5 artıran imalat dalı bu alanda Türkiye’nin lideri olmayı sürdürdü.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Ajansının (UNCTAD) geçen ay yayımladığı Global Yatırım Trendleri Monitörü raporuna nazaran, 2024 yılında global UDY akımlarında yüzde 8’lik düşüş yaşandı.

Avrupa özelinde UDY akışları yüzde 45 gerilerken, Almanya ve Polonya’da yüzde 60, İtalya’da yüzde 35, İspanya ve Fransa’da ise sırasıyla yüzde 13 ve yüzde 6 düşüş kaydedildi.

Açıklamada hususa ait değerlendirmeleri yer alan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Türkiye’nin yatırım ortamını güçlendirmeye yönelik yapısal dönüşüm sürecini sürdürerek milletlerarası direkt yatırımlar için cazibesini artırmaya devam ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Merkez Bankası tarafından açıklanan datalara baktığımızda, Türkiye’nin memleketler arası direkt yatırımlarda bölgesel rakiplerinden olumlu tarafta ayrıştığını görüyoruz. Global iktisat ve milletlerarası ticaret hacimlerindeki düşük büyüme performansı, yüksek enflasyon ve faiz ortamı, ülkelerin ticaret ve yatırım alanlarında sergilediği korumacılık refleksleri, memleketler arası ekonomilerde yaşanan fragmantasyon, yükselen jeopolitik tansiyonlar üzere olumsuz gelişmelerin sebep olduğu belirsizlikler birçok ülkenin yatırım çekme kapasitesini olumsuz etkilerken, Türkiye’nin gösterdiği performans dikkat cazibeli.”

Dağlıoğlu, geçen yıl, 2023’e nazaran yüzde 5,6 artışla 11,3 milyar dolar milletlerarası direkt yatırım çekildiğini kaydederek, global ortalamanın yüzde 8 düştüğü bir devirde Türkiye’nin dayanıklılığını ortaya koyduğunu vurguladı.

Bu yıl için de projeksiyonlarının epey müspet olduğunu belirten Dağlıoğlu, “Yapısal reformlarımız, stratejik pozisyonumuz ve güçlü üretim altyapımız sayesinde milletlerarası direkt yatırımlarda kayda kıymet bir artış öngörüyoruz. Bu gelişmeler, Türkiye’nin global yatırım destinasyonları ortasındaki öncü ve dünyanın temas noktası pozisyonunu daha da pekiştirecek.” değerlendirmesinde bulundu.