Donald Trump, Beyaz Saray’da kabul ettiği Katliamcı ve Soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ABD’nin Gazze Şeridi’ni devr alacağını ve oradaki patlamamış bombalar ile öteki silahların sökülmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağını söylemişti. Gazze’nin artık büsbütün yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze’deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere, komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha düzgün olacağını savunmuştu. Trump, “ABD, Gazze Şeridi’ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve alandaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve başka silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız” sözü ile insan haklarından yana aldatıcı bir lisan kullanmıştı.

Peki, Trump bu açıklamaları neden yaptı? Gazze’yi neden istiyor ve bahsettiği plan uygulanabilir mi?

Bu sorulara bir karşılık ararsak;

“Amerika’yı yine büyük yapma” sloganıyla seçim kampanyası yürüten Donald Trump, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz, ABD’nin 20 yıldan uzun bir mühlet evvel Irak’ı işgal etmesinden bu yana en çılgın ve en olanaksız dış müdahale teklifini sundu. İsrail katiller sürüsünün Başbakanı Benjamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında Trump, ABD’nin Gazze’nin işgalcisi olacağını söyledi. “Uzun vadeli bir sahiplik durumu görüyorum ve bunun Orta Doğu’nun o kısmına ve tahminen de tüm Orta Doğu’ya büyük bir istikrar getireceğini düşünüyorum. Demişti. Tam aykırısı Ortadoğu’da KAOS yaratacak ve ateşe atacak bir plan demeliydi!” Daha önce hiçbir ABD başkanı ya da Orta Doğu barış müzakerecisi tarafından önerilmemiş olan bu fikir Trump tarafından İsrail ve Filistinliler ortasında jenerasyonlar uzunluğu süren çatışmayı sona erdirmenin bir yolu ve tıpkı vakitte bir gayrimenkul projesi fırsatı olarak sunuldu. Bu fikir, hamasetiyle dikkat çekse de uygulanmasının içeride ve dışarıda sayısız mahzurla karşılaşacağını söylemek yanlış olmaz. Lakin büyük olasılıkla, ABD bu fikri hayata geçirmeye hiçbir vakit yaklaşmayacaktır.

Trump’ın, 2,2 milyon Filistinliyi yurtlarından etme önerisi Arap dünyasında büyük reaksiyona neden oldu. ABD’nin Gazze’ye direkt müdahalesi, Washington’un Orta Doğu’daki varlığını radikal bir formda genişletecek ve Hamas ile İsrail Savunma Kuvvetleri ortasında süregelen çatışmaların harap ettiği bölgenin yazgısını derinden etkileyecekti. Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında gülümseyen Netanyahu’nun yanında durarak bu geniş kapsamlı fikrini açıklarken, her zamanki üzere çok az detay verdi. Uzun müddettir ABD’nin yurtdışına askeri müdahalede bulunmasına karşı çıkan Lider, Gazze yine inşa edilirken güvenliği sağlamak için Amerikan ordusunu göndermeyi de ihtimal dışı bırakmadı. ABD askerlerinin konuşlandırılıp konuşlandırılmayacağı sorulduğunda Trump, “Ne gerekiyorsa yapacağız… Orayı ele geçirip geliştireceğiz” dedi. Planın bir öteki asıl boyutu da gayrimenkul projeleriyle ilgiliydi. Trump, özünde bir müteahhit ve damadı Siyonist Jared Kushner, geçen yıl Gazze’nin “deniz kıyısındaki mülklerinin çok pahalı olabileceğini” ve İsrail’in Şeridi “temizlerken” sivilleri (Filistinlileri) çıkarması gerektiğini söylemişti. Lider, bugün yine inşa edilen bölgede kimlerin yaşamasını hayal ettiği sorulduğunda, plan, Gazze sakinlerini Filistin topraklarından kalıcı olarak çıkarmayı ve diğer topraklara yerleştirmeyi içeriyordu.

Ancak Trump, yeni mülteciler için nerede bir yerleşim yeri bulunabileceği konusunda rastgele bir ayrıntı paylaşmadı. Sadece Mısır ve Ürdün’ün Gazze sakinlerini kabul etmesi gerektiğini tekrarladı. Fakat bu iki ülke de kesin bir lisanla bu ihtimali reddetti. Filistinliler, tıpkı İsrailliler üzere, kendi topraklarında kalmak istiyor. Komşu Arap ülkeleri, hatta ABD ile yakın bağlantıları olanlar bile, İsrail’in Filistinlileri Gazze Şeridi’nden çıkarmasını desteklemek istemeyecektir. Suudi Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada “Filistin halkını topraklarından sürmeye yönelik” her türlü teşebbüsü “kesin bir lisanla reddettiğini” duyurdu.

Trump, özünde bir müteahhit ve damadı Jared Kushner’in, geçen yıl Gazze’nin “deniz kıyısındaki mülklerinin çok pahalı olabileceğini” ve İsrail’in Şeridi “temizlerken” sivilleri çıkarması gerektiğini söylemişti. Lider, bugün tekrar inşa edilen bölgede kimlerin yaşamasını hayal ettiği sorulduğunda, Trump evvel, bu bölgeye “dünya vatandaşlarının” yerleştirileceğini söylemişti. Daha sonra Beyaz Saray Sözcüsü çıkıp Başkan’ın kelamlarının yanlış yorumlandığını, Gazze’nin imarının akabinde bölgeden gönderilen Filistinlilerin geri döneceklerini söyledi. Yerseniz tabi!