Gazze’deki nüfusun Ürdün ve Mısır’a gönderilmesine ait skandal teklifiyle Siyonistleri sevindiren ABD Başkanı Trump ilk başkanlığı devrinde de Filistin’i maksat alan kararlara imza atmıştı. İsrail’e sadakatinden ödün vermeyen Trump, Tel Aviv idaresinin karşı çıktığı İran’la varılan nükleer mutabakattan da çekildi. Trump idaresi, 6 Aralık 2017’deki karardan aylar sonra 14 Mayıs 2018’de tam da İsrail’in bağımsızlığını ilan ettiği günün yıl dönümünde Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliğini düzenlenen bir merasimle Kudüs’e taşıdı. Trump idaresi, İsrail’in isteklerini tek tek yerine getirirken Filistin’e de mali şantaj uygulamaya başladı. Trump, 25 Mart’ta Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, “Golan Zirveleri üzerinde İsrail’in egemenliğini ABD’nin resmen tanıdığını” ilan eden başkanlık kararnamesini imzaladı. Hem ABD’deki Yahudi lobilerinin takviyesini alma isteği hem de Filistin-İsrail sorunundaki danışmanlarının Yahudi asıllı olması Trump’ın aldığı kararların İsrail lehine olmasında tesirli oldu. Memleketler arası hukuka nazaran, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim üniteleri yasa dışı kabul edilirken, Trump idaresi bunu da yok saydı.