Tövbe duası samimiyetle yapıldığında günahların affına vesile olur

Tövbe duası, Allah’tan af dilemek ve günahlarından pişmanlık duymak için yapılan en hoş dualardan biridir. Peygamberimizin (s.a.v) tevbe duası olarak bilinen bu dua, içtenlikle yapıldığında günahların affına vesile olabilir. Kısa istiğfar duası ise gün içinde sıkça tekrarlanarak Allah’tan bağışlanma dilemeye yardımcı olur. İşte tövbe istiğfar (Tevbe) duası Arapça okunuşu Türkçe manası.



Bu cins kelam ve dualar kalpteki pişmanlık hissini yansıtırsa bir manası ve kıymeti olur. Pişmanlık duymadan yalnızca lisanla yapılan tövbenin hiçbir kıymeti yoktur. Mümin bilerek yahut bilmeyerek işlediği günahlardan ötürü tövbe eder.
Affı ve mağfireti için Allah’a yalvarır. Peygamberimiz, gelmiş geçmiş bütün günahları affedilmiş olmasına karşın, günde yüz kez tövbe eder, Allah’tan af dilerdi. (Müslim, Zikir, 41) Bundan ötürü hiçbir mümin “Ben günah işlemedim, niçin tövbe edeyim!” diyemez. Zira kul kusursuz olmaz, bilerek yahut bilmeyerek işlenen pek çok günah vardır. Büyük Allah, “… Kendinizi paka çıkarmayın.” (Necm, 53/32) buyurur.

Allâh’a kulluğun en önemli tezâhürü, istiğfar ve duâdır. Çünkü istiğfar ve duâ ile meşgul olan kişi, hem acziyetini idrâk etmiş, hem de Rabbini zikredip O’nunla beraberlik hâlini yaşamış olur. İşte Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) uygulayarak yaptığı ve bize öğrettiği istiğfar duası.
Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“(O müttakîler), geceleri pek az uyurlar, seher vakitlerinde de istiğfâra devam ederler.” (ez-Zâriyât, 17-18)
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Ey insanlar! Allâh’a tevbe edin ve O’na istiğfâr edin! Kesinlikle ki ben her gün yüz sefer, hattâ yüzden daha fazla, Allâh’a tevbe ediyor ve O’na istiğfâr ediyorum.” (Ahmed, IV, 261; Nesâî, Kübrâ, IX, 168; Krş. Müslim, Zikir, 42)
“Her sabaha çıktığımda kesinlikle Allah Teâlâ’ya yüz kez istiğfâr ederim.” (İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, VI, 57/29445; Nesâî, Kübrâ, IX, 167)
Bu sebeple seher ve fecir vakti, selef-i sâlihîn ortasında, “İstiğfar ve duâ vakti” olarak bilinir ve ona nazaran îtinâ gösterilir.
İbn-i Ömer -radıyallâhu anhumâ- şöyle der:
“Biz, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in bir mecliste yüz kez:

“Rabbiğfir-lî ve tüb aleyye, inneke ente’t-tevvâbü’r-rahîm”*
Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- da şöyle der:
“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’den daha çok

“Allâh’a istiğfâr eder ve O’na tevbe ederim!» diyen öbür birini görmedim.” (Nesâî, Kübrâ, IX, 171; İbn-i Hibbân, Sahîh, III, 207/928)
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de şöyle buyururlardı:
“Bir kimse istiğfârı lisanından düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her ıstıraptan bir kurtuluş yolu lûtfeder ve ona ummadığı yerden rızık lûtfeder.” (Ebû Dâvûd, Vitir, 26/1518; İbn-i Mâce, Edeb, 57; Ahmed, I, 248; Hâkim, IV, 291/7677)

Tövbe ve istiğfar duası
Yine Nebiyy-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, istiğfârın en hoş formunu beyan sadedinde buyurmuşlardır ki:
“İstiğfârın efendisi ve en üstünü şöyle demendir:

Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den öbür ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Ezelde Sana verdiğim kelamımda ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım. Bana lûtfettiğin nîmetleri şanlı huzûrunda minnetle anar, günahımı îtirâf ederim. Beni affet, kuşku yok ki günahları Sen’den öteki affedecek kimse yoktur.”
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- kelamlarına şöyle devam etmişlerdir:
Tövbe nasıl edilir? Tövbe etmenin koşulları ve yükümlülükleri nelerdir? Tövbenin bozulması durumunda ne yapılmalıdır?

Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ huve’l-hayyu’l-kayyûmu ve etûbu ileyhi. kelamını 7-11-33-99 biçiminde tekrar edebilirsiniz.
Tövbe duası, kişinin iç dünyasıyla yaptığı bir hesaplaşma ve Allah’a yönelerek bağışlanma dilemesidir. Samimi bir niyetle yapılan tövbe, Allah’ın affediciliği sayesinde kabul olur. Unutmayın: Tövbe yalnızca lisan ile yapılan bir süreç değildir. Kalben de inanarak ve günahlardan vazgeçme azmiyle yapılmalıdır. Tövbe, insanın kendini yenilemesi ve daha âlâ bir insan olması için kıymetli bir fırsattır.