Yaz tatiline yaklaşırken veliler, çocukları için hem eğlenceli hem öğretici alternatifler arıyor.
Cacharel, İlkbahar & Yaz 2025 Koleksiyonunda yer alan el işçiliğiyle hazırladığı tasarımlarındaki zarafet dolu ayrıntıları, markanın köklerinde gizli sanat anlayışıyla birlikte yorumluyor.
Fikir ve Sanatta Hareket mecmuasını 1967 yılında merhum amcaoğlu Ruhi Kutlu aracılığı ile tanıdım. Mecmua fikriyatıma ve hissiyatıma uygun idi. O yıllarda Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde okuyordum. Bir yıl sonra mecmuayı çıkaran Ezel Erverdi ile Prof. Dr. Orhan Okay’ın (O yıllarda Dr. idi) odasında tanıştım . 57 yıldır ayrılmadık, arkadaşız. Ezel 1969’da Halit Refiğ , akabinde Metin Erksan ve Kemal Tahir ile tanışmış. Sinema konusunda fikirleri vardı. Bu yolda Halit Refiğ’in
Dermatoloji Uzm. Dr. Makbule Dündar ve Diyetisyen Asya Naz Al yaz aylarında beslenme hali, saç bakımı, su tüketimi, cilt sıhhati ve güneşten korunma yolları üzere mevzularda ihtarda bulundu.
Gazeteci Oray Eğin, yolsuzluk suçlamasıyla tutuklu bulunan İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun’un yıllar içindeki değişimini kaleme aldı. Ongun’un, “Güçten gözünün döndüğünü, kibri ve küstahlığı hakkında herkesin hemfikir olduğunu” yazan Eğin, 350 bin liraya kiralanan villaya dair de “Gücün hiçbir vakit elinden alınamayacağını zannediyordu” yorumunda bulundu.
Türkiye bu yaz en sıcak ve en kurak devirlerden birini yaşayabilir. Mart ayında rekor sıcaklıkların kaydedildiği, nisanda birdenbire bastıran soğuk hava dalgasıyla ocakta görmediği kışı yaşayan Türkiye için korkutan varsayım geldi. İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl “Ani sert hava değişimlerini ‘iklim kırbacı’ olarak tanımlıyoruz. Bir yanda yakıcı kuraklık, çabucak akabinde yıkıcı seller. Global ısınma iklimde sert geçişleri daha da keskinleştiriyor” sözlerini kullandı.
İklim krizi bir komplo teorisi değil. Sıcaklık ve kuraklık dünyayı kasıp kavuruyor. Akdeniz jenerasyonundaki ülkeler bundan çok etkileniyor. Göllerimiz, sulak alanlarımız bir bir kuruyor. Bundan elli sene önce iki yüzü aşkın olan göl ve sulak alanlarımız neredeyse yirmiye düştü. Yeraltı suyumuz azalıyor. Yakın gelecekte “içme suyu” ıstırabı çekileceği söyleniyor. Bunları yazmak, söylemek, konuşmak felâket tellallığı değil. Geçirdiğimiz sıcak yaz bu durumun en büyük kanıtı. Ne yapmak lazım? Önlem almak