Filistin’e dayanak verdiği için ABD’de sokak ortasında gözaltına alınan Rümeysa Öztürk, azap için Massachusetts’ten çıkarılıp birçok eyalette dolaştırıldı. Öztürk son olarak konutundan 2.400 km uzaklıktaki Louisiana’da bir hazırlık tesisine götürüldü. Aile ve avukatlar, hakkında rastgele bir suçlamada bulunulmayan Öztürk’e 24 saat boyunca ulaşamadı.

Harvard Üniversitesi, İsrail ve Filistin hususlarındaki programları nedeniyle eleştirilen Orta Doğu Çalışmaları Merkezi’nin (CMES) müdürü Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer’in misyonlarına son verdi.

Trump idaresi, gözaltına alınan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk ile birlikte Filistin’e takviye veren 300’den fazla yabancı öğrencinin vizesini iptal etti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, öğrencilere “İsrail tersi deliler” diye hakaret etti. Öğrenci ve aktivistler, 5 Nisan’da protesto daveti yaptı.

ABD’li Senatör Bernie Sanders, Tufts Üniversitesinde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün Gümrük Koruma Dairesi (ICE) görevlilerince gözaltına alınmasına reaksiyon gösterdi.

Üniversiteye giriş konusunda ülkemiz başarılı bir imtihan sistemine sahip. Vakit zaman kimi tezler ortaya atılsa da ön lisans ve lisans kısımlarına yerleşmede rastgele bir önemli sorun yaşanmadı. Üniversiteye giriş konusunda merkezi imtihan sistemi birinci sefer 1974 yılında uygulandı. 12 Eylül darbesinden sonra YÖK’ün kurulmasıyla merkezi imtihan sistemi devam etti. ÖSS, ÖYS, YGS, LYS, YKS üzere farklı isimler altında üniversite imtihanları gerçekleştirildi. Ekrem İmamoğlu’nun yöntemsiz yatay geçiş tartışmasıyla

Yeni Şafak Muharriri Aydın Ünal, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan ‘diploma’ soruşturmasına ait değerlendirmelerde bulundu. AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı hırsızlıkla, yolsuzlukla itham edenlerin, bu suçlamalarla anılır olduğunu vurgulayan Ünal, “Üniversite imtihanını babanın parasıyla, Kıbrıs’ta bir merdiven altı üniversiteye kayıt yaptırarak, oradan İstanbul Üniversitesi üzere çok yüksek puanlı, çok saygın bir üniversiteye gelip, herkesin önüne geçerek okumaya başlamış” reaksiyonunu gösterdi. Yaşananların 28 Şubat periyodunda, Tansu Çiller’e yakın isimlerinden ‘Bahattin Şeker’ örneğine benzediğini vurgulayan Ünal, “Ürdün’de çalışır göstermiş lakin aslında gitmemiş, gelmemiş. 1988’de askerliğini kısa periyot olarak yöntemsiz bir biçimde yapmış. Vekilliğini iptal ettiler ve yine kışlaya teslim oldu. Türkiye bu paklığı kesinlikle görmeli, kesinlikle yaşamalı.” dedi.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü de İmamoğlu’nun soruşturmaya husus olan “usulsüz yatay geçişi”yle ilgili rapor hazırladı. Yeni Şafak’ın ulaştığı raporda kontenjan artırımı, ilan ve müracaat müddetinin mevzuata karşıt olduğuna dikkat çekiliyor. YÖK de hazırladığı raporda benzeri tespitlerde bulunmuştu.

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının uydurma olduğu tezine ait “resmi evrakta sahtecilik” kabahatinden açılan soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma yazısı ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığının yazılarının üniversiteye ulaştığını bildirdi. Üniversiteden yapılan açıklamada “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının yazısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığının 17 Şubat 2025 tarihli ‘Araştırma Raporu’nda yer alan tespitler çerçevesinde Üniversitemiz bünyesinde gerekli inceleme ve süreçler tesis edilerek, sonucundan ilgili kurumlara ve kamuoyuna bilgi verilecektir” sözleri kullanıldı.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun diplomasında “usulsüzlük” tespit edildiği için soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nden diplomanın geri alınmasını istedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde İstanbul Üniversitesi’nden resmi evrak talep etti.