Tasavvuf tan kasıt İslam ’dır yani tasavvuf dendiğinde aslında İslam denmektedir. Bu sebeple büyüklerimiz tasavvufu ayrıyeten İslam sözüyle nitelemeye gerek görmemiş, hatta bu cins bir nitelemeyi (‘İslam tasavvufu’ denmesini) haşiv saymışlardır. Bu cümleden olarak havf ve reca / endişe ve ümit konusunu bir tasavvuf ıstılahı olarak ele aldığımızda Kur’ân’ın ve Peygamber Aleyhisselam’ın ahlakıyla ahlaklanmaktan öbür bir şeyi kastetmiyoruz. Fakat kelam konusu ahlakın, amelî ve aklî uygulamalarına, vakte
Tasavvufun tarif, doğuş ve yayılmasına (tarikat) mahsus bilgileri ihtiva eden kitapların lisanları son derece sade , anlatımları son derece açık tır. Bu daha baştan tasavvuf bilgisinin özü ve oluşları (süreci) itibariyle sadeliği ve açıklığı hak etmesi nedeniyle böyledir; bu hakkı gözetebilen müelliflerin anlayış ve anlatıştaki güzellikleri o sadeliğe ve açıklığa hoş bir ekten ibarettir. Gazâlî ’nin sözleriyle “söz latif bir yazı, yazı kesif bir söz” olmakla birlikte, tasavvuftan kelam ve yazıya