Tabi

Gazâlî’nin, İhyâ’sının ikinci kitabı Akaid’i Kudüs’te yazdıktan sonra el-Halîl’e geçtiğini söylemiştik. Horasan Buyruğu Sencer ’e yazığı mektupta zikrettiği üzere El-Halîl’de Hz. İbrahim (a.s.) ile başka peygamberlerin kabirlerini ziyaretinde “Hiçbir sultanın malından almamak, onlarla bu hususta bir hesap ve münazaraya da dahil olmamak için” kelam vermiş, “on iki yıl boyunca da bu kelamına vefa göstermiştir.” Bu bilgi Gazâlî’nin uzletle eriştiği nefis tezkiyesiyle öteki bir söyleyişle ruhunu, aklını, duyularını

Toplumsal hafızamızı on yedi günle sınırlayan araştırmacılar galiba haklılar. Sahiden çabuk unutuyoruz. Gerçi -tarihi de bir yana bırakalım- kendi vaktimizde acı ve ıstırap veren o denli olaylar var ki, onları unutmak aslında daha isabetli görünüyor. Lakin böylesi bir unutma, kelam konusu olayları doğuran şerli niyetlerin, karanlık emellerin, kirli tezgahların… yine tedavüle konulmasıyla da sorunlu hâle geliyor. Bugünlerde bunun tipik örneklerinden birini yaşıyoruz: Siyasal Alevîliğin hortlatılması!