11 Eylül ’de yaşanan tarihin en büyük terör saldırısı ABD’ye ve Avrupa’ya, tek taraflı global diktatörlük kurmak için bütün kapıları açtı. Onlar da o denli yaptı. Birinci plan yeryüzünün merkez coğrafyasını ele geçirmek, haritaları tekrar çizmek , devletleri tekrar kurmak, birtakım ulusları tarihten silmek, yeni uluslara rol vermek ti. O merkez coğrafya Atlas Okyanusu’ndan başlıyor, Büyük Okyanus’a uzanıyordu. Kuzey ve Orta Afrika, Ortadoğu, Güney Asya, Doğu Asya, Ortadoğu ve Anadolu, merkez coğrafyaydı ve

Suriye’de, PKK/YPG’nin elinde tuttuğu bölgenin dışında tam olarak hâkimiyet sağlanmış durumda. Bu kademeden itibaren hiçbir azınlığın Şam’a başkaldırabilmesi mümkün gözükmüyor. Şam’ın elinde hem örgütlü, silahlı güç var, hem de Suriye’nin çoğunluğu gerisinde. Ortaya çıkabilecek bir krizde ordudan evvel siviller devreye girebilir ki azınlıklar da bunun farkında. PKK/YPG sıkıntısı ne olacak? Teyit edilmemiş haberlere nazaran Ahmet el Şara YPG temsilcileriyle görüştü ve silahları bırakmak dışında bir seçeneklerinin

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Fransız mevkidaşı Jean-Noel Barrot, Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmet Şara ile görüşmek üzere Suriye’ye gitti. Alman Bakan’ın ziyarette çelik yelek giymesi dikkat çekti.

Suriye’de “Kalkınma Grubu” ismiyle toplumsal medyada örgütlenen gençler aksaklık gördükleri her alana el atıyor. Gönüllülerden biri olan Fatima Mahrous, hastanelere giderek yaşlı ve yaralılara yemek hazırlıyor. Abdullah Maaruf, grup arkadaşı Rıdvan Bahir ile başta Hamidiye Çarşısı olmak üzere kalabalık yerlerde istekli paklık yapıyor. Abdurrahman Çoban ise Şam sokaklarında fahri trafik vazifelisi…

En başta tabir edeyim; Dünyanın büyük bir kısmının Noel tatilinde olduğu, çılgın yılbaşı cümbüşlerinin yorgunu olduğu dakikalarda Gazze için vicdanlarını yollara düşüren insanların ortasına karışmak büyük bir onurdu. Duygusu tanım edilemez bir sabahtı yaşadığımız. 1 Ocak sabahı, gün ağarırken, civardaki selatin mescitlerinde kılınan sabah namazının akabinde birebir anda Galata’ya hakikat hareket edildi. Sultanahmet’ten, Süleymaniye’den Sirkeci’ye yanlışsız akan insan seli, köprünün üzerinde bir sınır kurdu.

21. yüzyılın birinci çeyreğinde demokratik taleplerle ortaya çıkan 8 Aralık Halk İhtilali, kendi geleceğini inşa etmeye hazırlanıyor. Geniş toplumsal kesitlerin ortak bir toplumsal amaç ile hareket ettiği bu ihtilalin demokratik ve birleşik bir Suriye inşa etmesi en değerli beklentiler arasında. Suriye’nin yeni lideri Ahmet Şara’nın seçimler ve anayasa üretim sürecine ait çizdiği çerçeve üzerinden yapılan tartışmalara da baktığımızda kimi konuların gereğince anlaşılmadığı görülmektedir. Bir süreç

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de katıldığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi 29. Taraflar Konferansı Dünya Önderleri İklim Tepesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, ”Suriye-Türkiye ortasındaki terör yapılanmalarını yok etmemiz lazım. Suriye’de adil ve kalıcı barışın tabanı vardır. Bunu sağlamak için atılacak adımlar da aşikardır. Biz Suriye tarafına olağanlaşma konusunda elimizi uzattık. Bu olağanlaşmanın Suriye topraklarında barışa ve huzura kapı aralayacağını düşünüyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden biz değiliz” açıklamasında bulundu. Rio’da gerçekleşecek G20 Doruğu ile ilgili de konuşan Erdoğan, ”Zirveyi global iktisat ve güç güvenliği mevzularında değerli bir platform olarak görüyoruz. Türkiye, global iktisat için istikrarı artırıcı tedbirler ve iş birliklerine ağırlaşmış bir ülke. Güç güvenliği de Türkiye için kritik bir husus. Globalleşen dünyada gelişmekte olan ülkelerin ekonomik zorluklar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı 29. Taraflar Konferansı (COP29) Dünya Önderleri İklim Tepesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Türkiye-Suriye alakaları ile ilgili konuşan Erdoğan “Biz Suriye tarafına olağanlaşma konusunda elimizi uzattık. Ben hala Esed’den umutluyum. Bir ortaya gelip Suriye-Türkiye bağlantılarını inşallah yoluna koyalım diye hala umudum var. Yanı başlarındaki İsrail tehdidi bir masal değil. Etraftaki ateşin istikrarsız topraklarda süratle yayılacağı unutulmamalıdır. Esad’la hukuku tekrar ihya etmemiz, bölgeyi çok daha ziyadesiyle inşallah rahatlatacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Kasım’da Ankara’da yaptığı konuşmada, ‘yeni bir hudut ötesi harekat’ bildirisi verip, “Sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz inançlı bölgenin eksik kalan halkalarını tamamlayacağız.” dedi. Kelam konusu açıklama Rusya’yı rahatsız etti. Rusya Devlet Başkanı Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Lavrentyev, “Türkiye’nin Suriye’de yeni askeri harekat gerçekleştirmesi kabul edilemez” dedi. Bilindiği üzere, bölgede terör örgütü PKK’yı besleyen ABD de Türkiye’nin harekatlarına karşı çıkıyor.

ABD’nin seçilmiş yeni başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta misyonu devralacak. Başlayacak olan ikinci Trump periyodunda ABD-Türkiye bağlantılarının nasıl olacağı merak edilirken Amerikalı uzmanlar tarafından dikkat çeken bir kıymetlendirme yapıldı. İki ülke ortasındaki ilgilerin nasıl şekilleneceği konusunda görüşlerini paylaşan uzmanlar, ikinci Trump devrinde ‘gayet iyimser’ olduklarını vurguladı. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Wilson Center Orta Doğu Programı Başkanı James Jeffrey de Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sevdiğini ve ona güvendiğini söz etti.