Türkiye ve dünyanın ağır politik gündeminden bir an sıyrılıp nihayet bu yazıyı yazmaya fırsat bulabildim. Şu cümleyle başlayayım: Durum makûs değil, çok makûs. Türkiye’de seküleri, muhafazakarı, dindarı, Marksist’i falan tam ortadan değil lakin belirli oranda ikiye bölünmüş durumdayız epeydir. Bir kısım daima “hiçbir hudut tarafından çevrelenmek istemeyen serazat bireyler” olmanın peşinde, bir kısım ise o değişmez maddeyi, ahlak yasasını arıyor gece gündüz. Daha evvel “sınırsızlık dini” konusunda kalem

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Meksika’ya askeri müdahale seçeneğinin gündemlerinde olduğunu duyurdu. Trump’ın terör örgütü ilan ettiği Meksikalı uyuşturucu kartelleri ile çaba edeceklerini belirten Hegseth, gereken neyse yapılacağını söz etti. ABD’nin terörle gayret kılıfında Meksika’ya girerek göçe karşı bir tampon bölge oluşturacağı bedellendiriliyor.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Guantanamo Körfezi’nde “ülkeye kaçak giren hatalı göçmenlerin” yerleştirileceği tesisin “göçmenler için eksiksiz bir alan olduğunu” savundu.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt yaptığı açıklamada, “Sınır dışı etme uçuşları başladı” sözlerini kullanırken, ismi açıklanmayan ABD’li bir yetkili her biri yaklaşık 80 göçmen taşıyan 2 ABD askeri uçağının Guatemala’ya uçtuğunu bildirdi.

ABD Başkanı Trump, kaçak geçişleri önlemek emeliyle Meksika hududuna 10 bin asker yığacak. Birinci etapta bin 500 asker sona sevk edilecek. Mahkeme kararı olmaksızın sabıkalı göçmenleri tutuklama yolunu açacak yasa da Trump’ın onayına sunuldu.

Diyetisyenim “diyetin yirminci günü üzere karbonhidrat krizi atak yapar. Son çırpınışları olduğu için şiddetli bir mahrumluk hissedebilirsin. O durumda ne yapman gerektiğini söyleyeyim sana” dediğinde “gerekmez” dedim, “Zahit Kotku Hazretlerinin müridine yaptırdığını yapacağım.” Buraya gelirim tekrar. “Hikmet Mümin’in yitiğidir, onu nerede bulsa alır” hadis-i şerifini yanlışsız anlamak ismine bir mevzuyu netleştirmek isterim evvel. “Yitik” biliyorsunuz ki size ilişkin olan, sahibi olduğunuz bir şeyi kaybetmeniz

“İbn Suûd’la fevkalâde enteresan bir gün geçirdik. Kendisi, benim tanıştığım en çarpıcı şahsiyetlerden biri. Epey görkemli bir görünüşe sahip, uzunluğu iki metrenin üzerinde. Çok asaletli ve soğukkanlı. Düzensiz birliklerin lideri olarak cesaretini kanıtladı ve askerlikle devlet adamlığını şahsında bir ortaya getirdi.” Ünlü İngiliz casus, seyyah ve kâşif Gertrude Bell, 27 Kasım 1916 günü Irak’ın Basra bölgesinde şahsen tanışıp sohbet etme imkânı bulduğu, geleceğin Suudi Arabistan Hükümdarı Abdulazîz İbn