Gerçekten dünyanın en kabzımal sekülerleri ile en ezik sağcıları hoş ülkemize doluşmuş durumdalar. Bu da bizim büyük imtihanımıza dönüşmüş durumda. Aslında dışarıdan bakabilsek çok eğlenceli, çok sevinçli bir durum lakin her gün maruz kalınca kabak tadı veren bir ıstırap halini alıyor problem. Dinlediniz mi Nevşin Mengü’yü bilmem. Tamı tamına şöyle söylüyor: “Aslında Fatih Sultan Mehmet, AK Parti’nin idealize edebileceği bir figür değil. Adam kaç lisan konuşan bir adam. Fatih Sultan Mehmet aslında Türkiye’de
Yaşadığı çağın izlerini üzerinde taşıyan bir varlık insan. İçinde bulunduğumuz vakit ve yerin kuralları, her açıdan üzerimizde tesir bırakıyor. Az ya da çok, lakin kesinlikle etkiliyor insanı. Yirmi birinci yüzyılda yaşıyoruz. İnsanlık, vaktin bu dilimine gelinceye kadar çeşitli açılardan pek çok evreler geçirdi. Hususumuz gereği insanlığın din ve inanç açısından yaşadığı gelişim ya da değişim evrelerine baktığımızda “zamanın ruhu” denilen şeyle karşılaşıyoruz. Mesela Ortaçağ’da dünyanın hangi coğrafyasına