Yeterli gitmiyor. Elde yalnızca, Trump ve Putin’in kararlılığı var. Olağan kaidelerde, ‘dünya üzerinde yapılmak istenen rastgele bir şeye daha ne lazım’ diyebileceğiniz ‘süper güç birlikteliği’, üzerlerine basa basa mayınlı alanlardan geçiyor. Hem ABD hem Rusya devlet liderleri, hem de “birlikte” kimden sakınabilir?.. Bir, evvel şu takvimi düzeltelim; Lider Trump, ‘Ukrayna problemini bir günde çözerim’ demişti ve bu ‘metaforik irade’, Avrupa’ya ve ülke içineydi! Yoksa Rusya dahil herkes -ki Kremlin açıkça

Türk ve Amerikalı yetkililerin ele aldığı sıcak gündem başlıklarına geçtiğimiz günlerde bir husus daha eklendi. Bunu Dışişleri Bakanı Fidan ’ın ABD’li mevkidaşı Rubio ile yaptığı görüşmeden anlıyoruz. Sızan bilgilere nazaran iki isim ikili bağlantılardan Ukrayna’ya, Kafkaslardan Suriye’ye geniş bir yelpazede hususları ele aldı lakin sürpriz şu cümlede saklıydı: “Bosna Hersek’in istikrarının Balkanlar açısından büyük ehemmiyet taşıdığının altı çizildi.” Balkanlarda neler oluyordu? Bu bahis neden bu kadar önemsenmişti?

1857’den bu yana Washington’da yayınlanan “ The Atlantic “dergisinin yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg 11 Mart günü şifreli bildiri uygulaması olan “ Signal ”deki bir kümeden davet aldı. Bu kümede ABD Lider Yardımcısı J.D. Vanve , ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz , Savunma Bakanı Pete Hegseth , Dış İşleri Bakanı Marco Rubio , Ulusal İstihbarat Yöneticisi Tulsi Gabbard , CIA Yöneticisi John Ratcliffe , Trump’ın Ortadoğu Elçisi Steve Witkoff ile Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles dahil

Türkiye İsrail’i boykot etti, CHP Türkiye’yi boykot etti. Türkiye İsrail’i durdurmaya çalışıyor, CHP Türkiye’yi durdurmaya çalışıyor. Türkiye soykırıma karşı insanlık safında yer aldı, CHP Türkiye’ye karşı İsrail ve soykırım safında yer aldı. Bu CHP artık bir siyasi parti değil. Yeni çeşit bir örgütlenmedir. Bir iç cephedir, iç tehdittir . Türkiye ile içeriden savaşa tutuşmuştur. BUNUN AĞIR BEDELİ OLACAK. Bunun elbette bir bedeli olacaktır. Bin yıllık Anadolu tarihinde gördüğümüz yeni bir ihanet ortaya

Amerika’nın ahlak, hukuk, teamül tanımaz, kibir abidesi başkanı Donald Trump, Gazze’nin şahsında İslam dünyasına meydan okuyor, Filistin halkını Gazze’den sürmek istiyor, terörist İsrail’e tam dayanak veriyor ve son açıklama-larından birinde şöyle diyor: “Tüm rehineleri artık hür bırakın, daha sonra değil. Yoksa sizin için bu iş biter. İsrail’e işi bitirmesi için gereken her şeyi gönderiyorum. Dediğimi yapmazsanız tek bir Hamas üyesi bile inançta olmayacak… Bu size son ikaz. Hâlâ bahtınız varken

ABD Başkanı Donald Trump’ın görevinin birinci periyodundaki Çin tansiyonu tekrar tırmanıyor. Çin’e yönelik gümrük vergisi uygulamalarını bir sefer daha hayata geçiren Trump idaresine Pekin’den “ABD ile her türlü savaşa hazırız” tabirleriyle karşılık verilmişti. Çin idaresinin bu çıkışına ABD cephesinden karşılık geldi. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ülkesinin de ‘her türlü savaşa’ hazır olduğunu söyledi.

‘Türkiye ne yapacak’ sorusunu yanıtlama denemesine birinci 26 Şubat’ta girizgâh yapmıştık ve ortaya ‘İmralı’ girdiği için ikincisine artık devam ediyoruz… Oval Ofis’te yaşanan gibisi görülmemiş kriz/meydan okuma ile Londra’da düzenlenen Ukrayna bahisli başkanlar tepesi, İngiltere Başbakanı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı araması ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da toplantıya katılması, haritaya bir yeni çizgi öneriyor… Fidan: “Avrupa güvenlik mimarisi tekrar oluşacaksa Türkiye’siz olmaz. Türkiye’yi dışlayan,

Ukrayna-Rusya savaşının birinci aylarında Dolmabahçe Sarayı’nda dünya diplomasi tarihine geçecek bir toplantı yaşandı. Savaşın en şiddetli günlerinde iki devletin dışişleri bakanları ve misyon temsilcileri Dolmabahçe Sarayı’nda bir ortaya geldi. Savaşın bitirilmesine dair müzakereler yapıldı. O günlerde Avrupa devletleri Rusya’ya karşı büyük bir atak ve ambargo başlatmış, ruhsal savaş ileri boyutlara varmıştı. Problem o kadar ileri bir boyut kazandı ki Dostoyevski’nin yapıtları dahi yasak kapsamına

ABD’nin başkenti Washington’da ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Lideri Volodimir Zelenski ortasındaki tarihi tartışmanın ardından, ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Lideri Zelenski ‘nin ne yapması gerektiğini açıkladı. Zelenski ‘nin olumsuz niyetlerden vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Trump, ” O ‘barış istiyorum’ demeli. Putin şöyle, Putin bu türlü demeyi bırakmalı. Onun halkı ölüyor. Elinde oynayacağı bir kozu yok!” sözlerini kullandı.

Suveyda’dan başımız karışık dönüyorduk. Dürzilerin ruhani lideri Hikmet el-Hicri, İsrail ile ilgili sorularımıza kaçamak yanıtlar vermişti. İsrail’in, Suriye’nin güneyindeki Suveyda için düşündüğü kirli çıkarlarına fırsat verilmemesi için hükümet, Ulusal Diyalog Hazırlık Kurulu’nun yapmakta olduğu toplantılardan birini ivedilikle Suveyda’da yapmalı.