Son periyotta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili tartışmalarda ortaya çıkan tablo, hususun türel boyutundan fazla politik olan tarafına ait bir çerçeve üzerinden yürüyor. Bir yanda kategorik bir reddiye ile tüzel çerçeveyi dikkate almayan muhalif bir tavır başka yanda ise siyasetin hukuka müdahale ederek sivil bir darbe yaptığına ait ithamların muhatabı olan iktidar. Şimdi birinci etabında olduğumuz bu süreçte CHP’nin konumu, toplumsal muhalefetin derinleşerek sokağa tahvil edildiği
ABD ve Rusya’nın kavuşma suratı, dış siyasete neredeyse romantizm kategorisi ekleyecek… Liderlerin buluşması dahi gerçekleşmeden iki başşehirden karşılıklı yapılan jest ve açıklamalar, ‘eski aşıklarını’ epey kıskandırıyor. Zira bu diplomatik ataklar, Ukrayna, Avrupa, İngiltere ve hatta yerleşik sistemin memleketler arası kurum/kuruluşları ile onlarla iş birliği yapagelmiş Amerikan derin mimarisini de yerden yere vuruyor. Hasılı, gözyaşlarına hâkim olmak imkânsız… İçeriden başlarsak; son dalgası ABD
TBMM İçişleri Komitesi Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, faal siyaseti bırakma kararı aldığını açıkladı. Soylu “Allah nasip ederse bu devrin sonunda faal siyaseti bırakacağım. Bu bahiste net bir değerlendirmem var. Bu devir sonu prestijiyle bırakacağım. Tayyip Erdoğan’ın bir defa daha seçilmesi için canhıraş uğraş ortaya koyacağım” tabirlerini kullandı. CHP’ye de davette bulunan Soylu “CHP Deniz Baykal’ın yaptığını yapsın Erdoğan’ın önünü açsın” dedi.
The resource requested could not be found on this server!
Please be advised that LiteSpeed Technologies Inc. is not a web hosting company and, as such, has no control over content found on this site.