Firari savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Ekrem Dumanlı dahil birçok FETÖ’cünün Batum üzerinden yurt dışına kaçışını sağlayan turuncu kategoride aranan Kasap Yaşar lakaplı Yaşar Buyacı’nın ise hem kendisinin hem de oğlu Alp Eren Buyacı’nın Maydonoz Döner’in Gürcistan’daki ortakları ortasında olduğu ortaya çıktı. Maydonoz Döner’in Gürcistan’daki şubesinin ortaklarından birinin Alp Eren Buyacı olduğu belirlendi. Yaşar Buyacı’nın Tiflis’in Özgürlük Meydanı’ndaki Maydonoz Döner’i Abdullah K. ile birlikte

Kandil’deki elebaşı Murat Karayılan 7 Şubat’ta dedi ki… “Sadece görüntülü davetle bir şey olmaz .” 15 Şubat takvimli mümkün İmralı açıklamasına bir reddiyeydi bu. Beş gün sonra (12 Şubat) terör örgütü, Karayılan’a yüz seksen derece zıt bir açıklama yayınladı. Herkesin sorumluluklarını hakikat anlaması gerektiği belirtildi. PKK’nın Suriye kolu YPG/SDG, “Şam idaresiyle anlaştık” haberlerini (19 Şubat) sirkülasyona soktu. Pekala, anlaştılar mı? Bilakis. Silah bırakmama kararını açıkladılar . O halde, neler oluyor?

Katil ve soykırımcı İsrail’in azmettiricisi ve destekçisi ABD’nin ruhsal harp taktik ve stratejileri ile Hizbullah’ın Suriye’de bulunan askeri varlığının neredeyse tamamını Hizbullah’ı Lübnan’a geri çekmek zorunda bırakılmıştı. Tıpkı halde Gazze’nin büyük bir kısmını bayan çoluk çocuk demeden kana bulayan Siyonist katiller ordusu İsrail askerleri de Gazze’nin büyük bir kısmını ele geçirerek HAMAS’ı bu cinayetlere müdahale edemeyecek bir durumda bırakarak hava harekatlarıyla binlerce ton bombayı

Fetullahçı Terör Örgütü’nün ABD’deki firari elebaşlarından Abdullah Antepli, örgütün soru çalma faaliyetlerine ait ses kayıtları da paylaşarak hırsızlığın yaygın ve zirve idarenin bilgisi dahilinde olduğunu yineledi. Antepli, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün bir numarası olarak aranan FETÖ’cü firarı Adil Öksüz’ü de ölen elebaşı Fetullah Gülen’in yanında çok sefer gördüğünü ve Öksüz’e çok prestij ettiğine şahit olduğunu anlattı.

Türkiye, Suriye ordusunun yine yapılanmasına rehberlik edecek. Bu çerçevede askeri bir heyet Şam’da temaslarda bulundu. Türkiye, Suriye’ye ordunun alandaki askeri manada gereksinimleri ve uyumu konusunda takviye verecek. Ziyarette terör örgütü PKK’nın ülkeden çıkarılması için atılacak adımlar da konuşuldu.

Münbiç ve Tel Rıfat’ın özgürleşmesinin akabinde PKK/YPG’nin zorla alıkoyduğu çocuklar, Suriye Ulusal Ordusu’na teslim oldu. Çocuklar, örgütün uydurma dokümanlarla yaşlarını büyütüp, onları silah altına aldığını ve maruz kaldıkları azapları anlattı. Suriye’de PKK/YPG’nin zorla alıkoyduğu çocuklar, Münbiç ve Tel Rıfat’ın özgürleşmesinin akabinde, Suriye Ulusal Ordusu’na teslim oldu. Çocuklar, örgütün geçersiz evraklarla yaşlarını büyütüp, onlara silah verdiğini ve yaşadıkları baskı ile azapları aktardı.

Ayşe Barım belgesi, geçtiğimiz hafta yazdığım “ tanımlanmamış iç tehdit ”, “ Türkiye’de yeni cins saklı örgütlenmeler ” örneklerinden yalnızca bir adedidir. Türkiye’ye; dış müdahaleler, terör örgütleri, etnik ve mezhep tansiyonları üzerinden yani “ yıkıcı iç tehditler ” üzerinden diz çöktürmeye çalışanların, içeriden vurmaya dönük farklı bir örgütlenme modelleri ile de tanışma vakti gelmiştir. Kamuoyu; dizi, sinema, sanat dünyası üzerinden nasıl bir kurgu yapılabildiğine, bunun nasıl bilinmeyen siyasi

Suriye üzerindeki tesirini kaybeden İran ile yeni idareden telaş eden İsrail, terör örgütü PKK/YPG’yi devreye sokmak istiyor. İran, Suriye’ye müdahale etmek için YPG’den Şiilere ilişkin yerlere saldırmasını istedi. Ülkenin güneyinde bir koridor isteyen İsrail ise PKK/YPG’ye askeri takviye kelamı verdi.

Gülen’in mevti sonrasında, FETÖ idaresinde damatların tesiri yük kazandı. Yeğenlerini örgüt içindeki kelamda üst seviye yöneticilerle evlendiren Gülen, damat yapılanması sayesinde finans ağını da elinde tutuyordu. Cevdet Türkyolu, Adem Kalaç, Ömer Çelik ve Muhammed Yeşilyurt, Gülen sonrası örgüt paralarını istedikleri üzere harcama yetkisine sahip 4 kritik damat olarak öne çıkıyor.

Geride kalan yarım asırda Türkiye’nin ayağına vurulan iki büyük pranga vardı. Biri FETÖ, oburu PKK (FETÖ’nün devlete sızması ile PKK’nın kuruluşu birebir yıllara rastlar.) Türkiye bu iki örgüt nedeniyle büyük bedeller ödedi. En kritik kavşaklarda bu taşeronlara Türkiye’yi karıştırma, zayıflatma vazifesi verildi. FETÖ’nün memlekete verdiği ziyanı biliyorsunuz. Ayrıntıya girmeye gerek yok. Elebaşı Gülen’in mevti, örgüt için bir dönüm noktası. Kimin başa geçeceği, örgüt parasının nasıl kullanılacağı sorularının