Örgüt
İstanbul’da “Yenidoğan Çetesi” davasını açan Cumhuriyet savcısı Yavuz Engin’in mevtle tehdit edilmesine ait 13 sanık hakkında dava açıldı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kendisini emekli müsteşar olarak tanıtan sanık Mustafa Kemal Güçlü’nün, tutuklu Tuğçe Toptemel’in özgür bırakılması amacıyla soruşturma savcısı Yavuz Engin’in tehdit edilmesi olayını organize ettiği belirtildi. İddianamede, Mustafa Kemal Varlıklı elebaşılığında kurulan örgütün yöneticilerinin sanıklar Gökhan Güler ve Aylin Arslantatar olduğu belirtilerek, 3 sanığın 8 farklı hatadan 48’er yıldan 100 yıl 6’şar aya kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.
İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Pehlivan, faal pişmanlık kararları kapsamında söz veren Adem Soytekin ve Servet Yıldırım’ın tezleri üzerine tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Öte yandan soruşturmada aktif pişmanlık kararları kapsamında söz veren ve ortalarında Ogün Soytekin’in de bulunduğu dört zanlı tahliye edildi.
Bizde toplumsal katmanlar vardır lakin sınıf ayrımı yoktur; sosyalistlerimiz, Yahudi Marx ve Hristiyan Hegel’in bu topraklar ve toplumsal yapıyla büsbütün uyumsuz fikirlerini savunurken ülkeye ve millete de yabancılaşmışlardır. Sol ve sosyalizmden mezhepçilik makyajını sildiğinizde geriye ayakları yere basmayan üç-beş maceracı, taklitçi numuneden diğer bir şey kalmaz. Türkiye’de 1 Mayıs’larda onun için Taksim Meydanı’nı zorlayan emekçi göremezsiniz. Emekçiye sınıf şuuru enjekte etmek için beyhude çabalayan
Terör örgütü PKK silah bırakmak zorundaydı. Bunun birçok nedeni var. Ancak iki temel sebebi şudur: Bir. Örgüt, sahip olduğu jargon/ideolojiden yapılanmaya kadar her ayrıntısıyla Soğuk Savaş eseriydi . Bu çağa ilişkin değildi. Ömrünü tamamladı (Bunda, global güç uğraşının Orta Doğu’dan Uzak Asya’ya kayacak olması da rol oynadı.) İki. Türkiye, terörle gayrette önemli bir kapasite biriktirdi. Terörü kaynağında kurutma, direkt önder takımını maksat alma stratejisine yöneldi. Örgütün alanı daraldı. Bu
15 Temmuz’un akabinde FETÖ ile kıymetli bir çaba verildi. Lakin örgüt yöneticiliğinden ve üyeliğinden karar giyip tahliye olanlar ya da yargılaması devam edenler tekrar işbaşında. Bu FETÖ’cüler bürokratik uzantılarıyla temel hizmetlerde, işleri sümen altı ediyor ya da yavaşlatıp vatandaşı bezdiriyor.15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü ile hükümeti devirmeye çalışan FETÖ’cüler boş durmuyor. Sabıkalı geçmişleri ve kimlikleri ilgili yerlerde bilinmesine rağmen gereği yapılmadığı için rahat durmayan
İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanıp cezaevine konulan şüphelilere “etkin pişmanlıktan faydalanıp konuşmamaları” için baskı yapma misyonunu CHP’li vekiller devraldı. Daha evvel bu vazifesi İmamoğlu ve danışmanı Murat Ongun’un belirlediği avukatlar yürütüyordu. Avukatlar işi aileleri tehdide vardırınca Adalet Bakanlığı, şüphelileri farklı cezaevlerine nakletmişti.
15 Temmuz’un akabinde FETÖ ile kıymetli bir gayret verildi. Fakat örgüt yöneticiliğinden ve üyeliğinden karar giyip tahliye olanlar ya da yargılaması devam edenler yeniden işbaşında. Bu FETÖ’cüler bürokratik uzantılarıyla temel hizmetlerde, işleri sümen altı ediyor ya da yavaşlatıp vatandaşı bezdiriyor.
Geçtiğimiz hafta içinde Nuray Mert hakkında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla bir dava açılmış olduğunu duyduğumdan beri Türkiye’de yaşadığımız son 40 yıl önümde tekraren seyrettiğim bir uzun sinema şeridi üzere geçip duruyor. Ne oluyoruz? Nereye gidiyoruz? Haberi birçok arkadaşa yolladım ve tıpkı soruyu sordum, ne oluyoruz? Eski ortak arkadaşlarımızın birden fazla benden duymuş oldu haberi. Onlarda da bir şaşkınlık. Nuray Mert’e birçok şey söylenebilir , sonuçta çok keskin ve çok kişiyi rahatsız edecek
27 Şubat’ta terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın davetinin akabinde Ankara örgütten gelecek fesih davetini bekliyor. İmralı’ya giden DEM heyetinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesi Ankara’da olumlu olarak değerlendirilirken, sürecin …
Firari savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Ekrem Dumanlı dahil birçok FETÖ’cünün Batum üzerinden yurt dışına kaçışını sağlayan turuncu kategoride aranan Kasap Yaşar lakaplı Yaşar Buyacı’nın ise hem kendisinin hem de oğlu Alp Eren Buyacı’nın Maydonoz Döner’in Gürcistan’daki ortakları ortasında olduğu ortaya çıktı. Maydonoz Döner’in Gürcistan’daki şubesinin ortaklarından birinin Alp Eren Buyacı olduğu belirlendi. Yaşar Buyacı’nın Tiflis’in Özgürlük Meydanı’ndaki Maydonoz Döner’i Abdullah K. ile birlikte