Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Yeni dünya nizamının birinci büyük konvansiyonel savaşı bu. Bir milyondan fazla kişi öldü. Ateşkesi sağlamak, barış koşullarını oluşturmak ve bunu imza altına almak için çetin ve sabırlı bir gayret gerekiyor. Tarafların talepleri ortasında uçurum var. Bu makas konuşmadan kapanmaz. Türk diplomasisinin İstanbul’da yapmaya çalıştığı şey tam da bu: Tarafları konuşturarak barışı mümkün kılmak. Bunun için geçilmesi gereken merhaleler var. İstanbul’da 16 Mayıs ve 2 Haziran’da
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’da üçüncü defa ateşkes ilan etti. Ukrayna ile 15 Mayıs’ta İstanbul’da ön şartsız direkt görüşmelerin yine başlatılmasını öneren Putin, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna müzakerelerinin düzenlenmesindeki rolüne dikkat çekerek, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini bildirdi. Putin, ”Ukrayna’da üçüncü sefer ateşkes ilan eden Putin Türkiye’yi işaret etti: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Türkiye’de müzakerelerin yapılması için bir fırsat sağlamasını rica ediyorum” tabirlerini kullandı.
ABD ve İran’ın nükleer müzakerelerinin ikinci oturumu Roma’da yapıldı. Arabulucu Umman’ın, “olmaz denilen kimi sıkıntılar mümkün görünmeye başladı” açıklaması ve taraflar ortasındaki olumlu hava, İsrail’i endişelendirdi. İran’a askeri atakta ısrar eden Tel Aviv ise, Washington’dan “daha güçlü güvenceler” istiyor.