Kim
“Gazze’de daha berbatı olamaz” diyoruz fakat Siyonist terör örgütü İsrail vahşeti, barbarlığı, kıyımı, işkenceyi, zulmü her yeni gün bir kademe daha artırıyor. 2,5 milyon insan, bir toplama kampında artık de açlık ve susuzlukla kırılıyor. Kabul edelim: Bütün direnişe, sabra, kahramanlığa, yüreğe, fedakârlığa, tahammüle karşın Gazze bitti, tükendi. Bir ateşkes olur mu? Ateşkes olsa bile İsrail bunu ne kadar sürdürür? Ateşkes olsa, Gazze’ye yardım eli uzansa, yaralar ne kadar sarılabilir? Ya sonrası?
Alman hükümet kanalı Deutche Welle, Çin’in Türkiye’ye yapacağı direkt yatırımları radarına almış. “Çin Türkiye’yi dönüştürmeye hazırlanıyor” başlığıyla da mevzuyu haberleştirmiş. Habere nazaran Çin Türkiye’yi kendine nazaran dönüştürecekmiş, kullanacakmış, yararlanacakmış, kandırıp Türkiye’nin pazarlarına girecekmiş lakin Almanya bu numarayı yemeyecekmiş, gerekli önlemleri alacakmış… İçerik bu. Haberde kullanılan bu argümanlara bakarak Almanya’nın büyük ekonomik dönüşümü okuyamadığını bir defa daha anladım.
Kuzey Kore’de 5 bin tonluk bir savaş gemisinin suya indirildiği sırada düşmesi sonrası bu olayla kontaklı olarak üç tersane çalışanı gözaltına alındı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Ukrayna’ya karşı savaşa asker göndermesinin legal olduğunu savundu. Kim, Rusya’ya dayanak için ordusunu tekrar seferber etmekten çekinmeyeceğini söyledi.
Ülke olarak, üçüncü sınıf devletlere politik nizam verilen “ Beşinci Kol ” faaliyetlerini tartışmaktan yorulduk artık. Beşinci Kol faaliyetinin tarifi şöyledir: “Düşmanla iş birliği yaparak ülkeyi içten çökertmeye çalışan örgüt.” Bu kavram, gerçek bir casusluk çalışmasına dayanır. General Franco, İspanya İç Savaşı (1936-39) sırasında askerleri Cumhuriyetçilerin denetimi altındaki Madrid’e saldırırken, “Şehri dört koldan kuşattık, beşinci kolumuz da içeride” der. Hakikaten de o denli olur; Franco’nun
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ATO Congresium’da Türk Kızılay Genel Heyeti’nde konuştu. Erdoğan “Kentsel dönüşüm için vakit kaybedemeyiz. Zelzeleyle çaba ulusal sıkıntıdır. Asrın felaketini yaşamış bir ülke olarak kaybedecek vaktimiz, kimsenin kaprisiyle uğraşacak lüksümüz yok” dedi.
Yenidoğan Çetesi davasında, savcıyı tehdit ettiği manzaralarla tanınan tutuklu sanık Mustafa Kemal Güçlü, hakim karşısına çıktı. “Ben savcıya insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim. Kimseyi tehdit etmedim” diyen Güçlü, “Savcının çekindiğini düşündüm. Çikolata alıp gittik, savcıya serzenişte bulundum.” diye konuştu.
Yenidoğan Çetesi davasında, savcıyı tehdit ettiği imajlarla tanınan tutuklu sanık Mustafa Kemal Varlıklı, hakim karşısına çıktı. “Ben savcıya insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim. Kimseyi tehdit etmedim” diyen Varlıklı, “Savcının çekindiğini düşündüm. Çikolata alıp gittik, savcıya serzenişte bulundum.” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının akabinde Saraçhane’de yaptığı konuşmalarda medyaya ve birtakım kurumlara tehditler yağdırarak ‘boykot’ davetinde bulundu. Partisinin kurumsal nefret kampanyasını hazırlayan Özel’in telaffuzları 28 Şubat sürecinde hayata geçirilen uygulamaları akıllara getirdi. Pekala, o periyot neler yaşanmıştı? YEŞİL SERMAYE İSMİ ALTINDA FİŞLENDİLER O periyot darbeciler “yeşil sermaye” ismi altında milletin şirketlerine
TBMM Ulusal Savunma Komitesi Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in boykot açıklamalarına reaksiyon göstererek “Sarıyer’de sabah saat 06.00’da açmış dükkanını, akşam 24.00’e kadar çalışıyor, 3-5 kuruş kazanıp evladının rızkını sağlamak için. Sen nesini boykot ediyorsun?” dedi. Akar “İsrail’de 70 bin kişiyi kestiler. Hukuk bitti, insanlık da bitti. 17 bin çocuk. Torunlarınızı gözlerinizin önüne getirin. Nerede boykot, o vakit neredeydiniz?” sözlerini kullandı.