İstanbul

Avrupa’da birinci sefer İstanbul Havalimanı’nda uygulamaya başlayan ‘Eş Vakitli Üçlü Bağımsız Pist Operasyonları’ kapsamında, Türk Hava Yolları’na (THY) ilişkin üç uçak tıpkı anda iniş gerçekleştirdi. İstanbul Havalimanı böylece Avrupa’da üç uçağın iniş ve kalkış yaptığı birinci havalimanı oldu.

İGA İstanbul Havalimanı , havacılık tarihinde yeni bir sayfa açtı. 17 Nisan prestijiyle “Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu”nu devreye alarak Avrupa’da bu sistemi muvaffakiyetle hayata geçiren ‘ilk havalimanı ’ oldu. Saatlik hava trafik kapasitesinin 120’den 148’e çıkmasıyla; sırf İstanbul’un değil, Avrupa hava alanının genelindeki trafik idaresi de daha süratli, inançlı ve verimli hâle geliyormuş. Saatte 28 ek uçuş kapasitesi demek olan bu dönüşüm, hava yolu şirketleri için daha kısa bekleme mühletleri,

Altı yıllık belediye başkanlığı devrinde buyruğundaki KİPTAŞ ile tek toplumsal konut yapmayıp KİPTAŞ eliyle yolsuzluk yapan ve delege karşılığı daire veren Ekrem İmamoğlu, İstanbulluların en çok muhtaçlığı olan toplumsal konutlara karşı tekrar palavralarla saldırıyor. Dezenformasyonla Çaba Merkezi (DDM), hapisteyken ‘Kanal İstanbul’ ile ilgili paylaşım yapan Ekrem İmamoğlu’nun TOKİ’nin İstanbul Arnavutköy’deki konut projesiyle ilgili argümanlarını yalanladı. DDM, İmamoğlu’nun hapisteyken İstanbul’a hizmeti durdurma uğraşına ait yaptığı açıklamada “Bu proje dar gelirli vatandaşlar için toplumsal konut kapsamında olup, Kanal İstanbul’la kontağı yoktur” tabirlerine yer verildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı’ndan ‘Eşzamanlı Üçlü Bağımsız Pist Operasyonu’nun yarın saat 10: 00 prestijiyle başlayacağını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “İstanbul Havalimanı’na birebir anda üç uçak iniş yahut kalkış gerçekleştirebilecek. İstanbul Havalimanı, Avrupa’da üçlü pist operasyonunu başlatan birinci meydan olacak” dedi.

AK Parti İstanbul Vilayet Başkanlığı, “Her mahallesiyle her kıssasıyla İstanbul” sloganı ile kentin her noktasına hizmet götürmek için çalışmalarına başladı. İstanbul’un 39 ilçesinde gerçekleştirilecek müracaat meclislerinin birincisi Ümraniye’de gerçekleştirildi. Teşkilat mensuplarıyla bir ortaya gelen AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Abdullah Özdemir, “Teşkilatımızın çabalarıyla Ümraniye’mizi de İstanbul’umuzu da ayağa kaldırmak boynumuzun borcudur” dedi.

İBB’de 560 milyar lirayı bulduğu belirtilen vurgun iflasa yol açtı. Naylon faturalar, geçersiz alımlar, hayali ihalelerle bütçe hortumlanınca belediyeye iş yapan firmalar alacaklarını tahsil edemiyor. Bu nedenle yol bakım hizmetleri ve şantiyelerdeki çalışmalar durdu. İBB’nin hizmet alımı yaptığı birtakım firmaların da çekler geri döndüğü için Giyimkent’te bulunan İSTON’a giderek yetkililerle tartıştığı öğrenildi. İBB’de ayrıyeten örtülü iş yavaşlatma aksiyonu var. İSKİ çalışanları sayaç okumayı bıraktı ve iddiası “kıyas fatura” kesmeye başladı. Hizmetlerin durmasının an sıkıntısı olduğu belirtiliyor.

Türkiye’nin arabuluculuğunda, Rusya ve ABD heyetlerinin, Ukrayna savaşı ve artan tansiyonlar ışığında diplomatik ilgileri güçlendirmek maksadıyla İstanbul’da ikinci defa bir ortaya geleceği duyuruldu.

İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü iştirakinden düzenlenen “Ben Okuyorum, İstanbul Okuyor” projesi Sözcü televizyonu ve gazetesinin maksadı oldu. Haberde proje kapsamında olduğu tez edilen isimler hakkında ‘siyasal İslamcıların kitapları çocuklara okutulacak’ tabirleriyle Osmanlı ve medrese düşmanlığı yapıldı. İstanbul Valiliği, “yapılan projesi kapsamında aileleri kitap okumaya yönlendirmek gayesiyle düzenlenecek bir tertiptir. Haberde geçen “Okullarda siyasal İslamcı müelliflerin kitapları okutulacak” biçiminde söz edilen tezler ise tümüyle 28 Şubat sürecindeki medya lisanının, günümüz muadillerinin ekranlara taşıdığı hezeyanlardır.” açıklaması ile tezlerin temelsiz olduğu vurguladı.

İstiklal Savaşı bitip de kalkınma savaşı başladığında Cumhuriyet bir sermaye sınıfına gereksinim olduğunu fark etti. Devlet takviyesi ile kısa mühlet içinde bilhassa İzmir ve İstanbul’da ulusal bir sermaye sınıfı oluşturma çalışmaları başladı. Lakin kısa müddet içinde sermayenin ulusal olması yanında, Kemalizm’e de kuralsız ve şeriksiz itaat kriteri devreye girdi. Devlet ve sermaye sınıfı, birbiri üzerinden geçinen bir çelik çekirdeğe dönüştü. Bu çekirdeği kırıp içeri girmek kolay değildi; Nuri Demirağ ya

İstanbul’dan Valencia’ya iş toplantısı için giden ve orada kalp krizi geçiren Erhan Say, damarının yüzde 98 oranında tıkalı olmasına karşın Türkiye’de tedavi olmak istedi. İstanbul’da özel bir hastanede gerçekleştirilen başarılı operasyonla sıhhatine kavuştu. Kalp krizi geçirdikten 6 gün sonra ülkesine dönerek tedavi olan Erhan Say, “En ufak bir belirtisi yoktu. Havalimanında kapıya yürürken göğsümde bir ağrı hissettim. Açıkçası kendi kendime de bu kadar yorulmuyor olmam lazım benim diye içimden geçirdim. Damarın yüzde 98’inin tıkalı olduğunu hocamız tespit etti. Sonrasında stent uygulaması yapıldı. Bu sabah bana konuta git deseydi koşarak herhalde konuta giderdim. Hiçbir şikayetim yok” dedi.