İstanbul
Son devrin en çok tartışılan üretimlerinden olan İstanbul Ansiklopedisi, yeni olmayan bir taşra-kent karşılaştırması yaparken dindar karakterlerin ‘olamamışlıkları’ üzerinden mesuliyeti kentten uzağa gönderiyor. Filmsel lisan ve yapım olarak çok başarılı olan imal, ana karakterler üzerinden kurduğu tanımlamalarda sallantılı bir görünüm resmediyor.
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Lider Vekili Nuri Aslan ve 39 ilçenin belediye liderlerinin davet edildiği, İstanbul Valiliği’nde yarın düzenlenecek Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde belediyelere ortak gayret daveti yapacak.
CHP içerisinde farklı gelişmeler oluyor. Evvelki günkü “Paralel İBB mi” yazımın “Paralel CHP” kısmına işaret eden çarpıcı bilgiler edindim. Özgür Özel’in partiye hakim olmak için yapmaya çalıştığı atakların önü bariz biçimde kesiliyormuş . O denli ki İstanbul’da birtakım belediyeleri ziyaret dahi etmesi istenmiyormuş. “Mişli, muşlu” yazıları ben de çok sevmem fakat kaynağım çok emindi. Açık kaynaklardan da araştırınca aktardıklarını teyit eden sonuçlarla karşılaştım. Lakin taşların yerine oturması için
İstanbul Vilayet Sıhhat Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, bir müddettir ağır bakımda tedavisi süren Sırrı Süreyya Önder’in sıhhat durumuyla ilgili yeni bir açıklamada bulundu. Açıklamada, Önder’in geçirdiği ameliyat sonrası müşahede altında tutulduğu belirtildi.
Dün okumuş ya da imajları izlemişsinizdir. Yeni Şafak , Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda “para kasaları” diye isimlendirilen takımıyla yaptığı yeni ve muhtemelen en son görüşmenin güvenlik kamerası kayıtlarını yayımladı. Aslında görüşmenin yapıldığının kanıtları desek daha gerçek olur. Zira kameralar tekrar kapatılıyor. Lakin bu kere bantla değil de peçete ile yapılıyor karartma. Kamuoyu, kameralara bant çekme manzaraları ortaya çıktığından beri iki sıkıntıyı tartışıyor: 1- Bir belediye liderinin herkese
Kent büyürken planlı davranılırsa, güvenlik gözetilirse, kentin coğrafik özelliğine nazaran yerleşim sağlanırsa zelzeleler tehlike olmaktan çıkar. Sarsıntı, rastgele geliştiysen, konut ve arsa rant rantının büyüttüğü yüksek çıkar hırsının önüne geçemediysen İstanbul’daki üzere şayet çarpık ve denetimsiz büyüdüysen tehlikedir. O vakit sarsıntı, İstanbul üzere metropol kentlerde sadece bir tabiat olayı değil, birebir vakitte insan hayatını, fizikî yapıları, altyapıyı ve ekonomik sistemi tehdit eden çok boyutlu
İSTANBUL’da 23 Nisan günü yaşanan 6.2 büyüklüğündeki şiddetli zelzele büyük dehşet yaşattı. İstanbulluların hayli şiddetli hissettiği zelzelede can ve mal kaybı yaşanmazken, sarsıntı bir sefer daha zelzele gerçeğini hatırlattı. İstanbul’un akabinde Kütahya ve Elazığ’da da peş peşe korkutan zelzeleler meydana geldi. Türkiye beşik üzere sallanırken, vatandaşların da başında ‘Büyük İstanbul zelzelesi ne vakit olacak, Marmara zelzelesi yaklaşıyor mu?’ soruları belirdi. Korkutan sarsıntıların akabinde uzman isimler
Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşanan soykırım üzerinden siyaset devşiren CHP’ye, “Gazzeli mazlumların ulu uğraşı yolsuzluk argümanlarına alet edilemeyecek kadar kutsal bir sıkıntıdır.” diyerek reaksiyon gösterdi. İstanbul zelzelesi üzerinden hiç kimseyle polemiğe girmemek için ihtimam gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel’e sert çıktı. “İstanbul’un yolunu 5 gün sonra hatırlayabildi” diyen Erdoğan, “İstanbullunun kederleriyle dertlenecek hiçbir adım atmadı. Dayanışma için değil yolsuzlukların üzerine bant çekmek için geldi.” diye konuştu.
Zelzele haberleri verilirken spikerlerin sık sık kullandıkları “Beklenen İstanbul depremi” cümlesinden doğrusu ben biraz rahatsız oluyordum ve içimden ben beklemiyorum, diyordum. Unutmayalım, beklemek, kavuşmaktır. Kavuşmak ise insanı memnun eder. Durum bu türlü olunca beklenen İstanbul sarsıntısı yerine, beklenen İstanbul sarsıntısı dersek daha hakikat bir söz kullanmış oluruz. Şimdilerde sol kesim üzere, sağ kesim de maalesef zevksiz bir Türkçeyle, Cemil Meriç’in tabiriyle “uydurca”yla konuşuyor. Muhafazakâr
İstanbul Konseyi Dernek Başkanı Orhan Erdenen, “Bizim sistemimiz rastgelelik üzerine kurulmuş bir sistemdir ve hiçbir mevzuda toplumsal ideolojimiz yok,” sıkıntısı. Rastgelelik, çok berbat bir şeydir. Bizim CHP’liler ağızlarını her açtıklarında Cumhuriyetin faziletlerinden bahsederler. Meğer dünyada Cumhuriyetle yönetilen tek devlet biz değiliz. Bir idarenin fazileti, vatandaşlarını ne kadar onurlu, inançlı ve refah içinde yaşatabildiği ölçüde kıymet kazanır. Bu ülkede tek parti başı, kendi hükümet devri