İsrail

2023 yılının Aralık ayında ABD’nin Harvard, Columbia üzere önde gelen üniversitelerde başlayan ve akabinde ABD’deki 140 üniversiteye yayılan Filistin’e dayanak şovları Avrupa’nın dört bir yanına yayıldı. Gazze’deki soykırıma karşı yerleşke nöbetleri başlatan öğrenciler ise üniversite idarelerinin baskısı ve şiddetli polis müdahalesi ile karşılaşmıştı. Harvard ve Pensilvanya Üniversiteleri’nde başlayan aksiyonlarda yerleşkede kamp kuran öğrencilerin, şovlara devam etmeleri halinde yerleşkeden “ayrılmaya zorlanacaklarını” açıklanmış, hareketini devam ettiren öğrenciler okuldan uzaklaştırılmıştı. İsrail’in Gazze’de işlediği soykırıma sesini yükselten öğrencilere karşı soykırımcı İsrail’in Başbakanı Netanyahu ‘terörist’ tabirini kullanmıştı. ABD Senatosunda kurulan mahkemede savunma yapması istenen Harvard Üniverstesi Rektörü Claudine Gay ve Pensilvanya Üniversitelerinin rektörü Elizabeth Magill, İsrail yanlısı ve koyu Netanyahu hayranı olan Cumhuriyetçi Kongre üyesi Elise Stefanik tarafınd

Soykırımcı İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyindeki çeşitli bölgelere hava bombardımanı ve topçu atışıyla atak düzenlediği belirtildi. Hava bombardımanı ve topçu atışıyla düzenlenen ataklarda birçok yerleşim bölgesinin maksat alındığı, meyyit ve yaralıların olduğu açıklandı

ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump’ın yeni devri ile ilgili en çok merak edilen mevzu Orta Doğu siyasetleri. Trump ve yardımcısı JD Vance, seçimden evvel savaşları bitireceklerini vadediyordu. Zafer konuşmasında da birebir vaatte bulunan Trump’ın İsrail, Gazze, İran ve Lübnan konusunda birinci atılımı ne olacak? Karşılıklar kızı Tiffany’nin Lübnanlı kocası Michael Boulos ve Michael’ın babası Massad Boulos’ta gizli.

Lübnan’da Hizbullah’a yönelik taarruzlarını sürdüren İsrail’den ateşkes konusunda bir açıklama geldi. Misyondan alınan Yoav Gallant’ın yerine gelen İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail’in Hizbullah ile “hedeflerine ulaşıncaya kadar” ateşkes yapmayacağını söyledi. Ancak İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Lübnan’da Hizbullah ile ateşkese varılması konusunda “belirli bir ilerleme” kaydedildiğini belirtmişti. Öte yandan ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın Biden idaresine İsrail ile Hizbullah ortasında ateşkese varılmasına ait bildiri yolladığı öne sürülmüştü.

UEFA Avrupa Ligi’nde 7 Kasım’da oynanan Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı öncesi ve sonrasında sokaklarda taşkınlık yapan, Müslümanlara saldıran ve ırkçı marşlar söyleyen İsrailli holiganlara meydan dayağı atılmıştı. Hatta Filistin bayrağına saldıran bir siyonist ırmağa atılmıştı. Amsterdam sokaklarında yaşanan bu kaos, Batı ülkeleri tarafından ‘şaşkınlık ve endişeyle’ karşılandı. İsrail’in Gazze ve Lübnan’da katliamı ve işgali aralıksız sürdürürken, siyonistlerin ‘terör eylemlerini’ Amsterdam sokaklarına taşımasına Müslümanların geçit vermemiş olması akıllara tek bir soruyu getirdi: Ne olmasını bekliyordunuz?

ABD seçimlerinde Trump’ın rakibi Kamala Harris’e karşı kazanma ihtimali çok da uzak bir ihtimal değildi. Anketler artık başa başı gösteriyor idiyse de sahayı yakından takip edenler Trump’ın ipi göğüsleyeceğine kesin gözüyle bakacak noktaya gelmişlerdi. Yeniden de seçimin sürprizi Trump’ın bu kadar açık ara seçimi kazanmış olması. Uzun yıllardır hiçbir seçimde görülmemiş bir biçimde hem senatoda hem temsilciler meclisinde elde ettiği açık orta üstünlük. Bu yeniden uzun vakittir hiçbir lidere nasip olmamış

Yahudi terör devleti İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım ve katliamlar, bütün dünyada Musevilere karşı kin be nefret tohumlarını ekmeye yaradı tıpkı vakitte. Musevilerin, yüzyıl içinde bütün dünya üzerinde kurdukları, başta Batı ülkeleri olmak üzere bütün dünyayı esir aldıkları, köleleri yaptıkları global hegemonyaları Gazze soykırımından sonra büyük darbe aldı. İslâm aleyhinde oluşturulan karalama kampanyası, İslâm’ı terörizmle, kanla, barbarlıkla özdeşleştirme algı çalışması bir anda yerle bir

Dikkat bu yazı “insani şiddet” içerir! Lakin lütfen okuyunuz… Koştur koştur kitapçıya gidiyorduk. Ünlü tarihçi İlan Pappe’nin kitaplarını alacak ve otele dönüp kendisine imzalatacaktık. Dostum Halil İbrahim İzgi ile ‘Gazze Mahkemesi’nin birinci komite toplantısının yapıldığı Londra’daydık. İzgi, lobide konuşurken “Düşünebiliyor musun İlan Pappe de burada. Haydi kalk kitaplarından alıp kendisine imzalatalım” demişti. Kitapçıya gerçek süratle yürürken Pappe üzere vicdanlı insanların Filistin davasına verdikleri

Türk-Amerikan alakalarının ‘eski günlerdeki gibi’ olmasını savunan, on yıldır da mevzilerine ağır yaralı olarak sinen ‘bizim çocuklar’, Trump’ın seçilmesine sevinmediler… Halbuki Biden devri Türk-Amerikan bağlantıları yok kararındaydı. Liderler hiç görüşmüyordu. Kriz mevzularında, yani mecburiyetlerde fakat hudutlu temaslar oluyordu… Trump seçilir seçilmez, birinci telefon görüşmesi gerçekleşti ve muhakkak ki gerisi da gelecek… Bu halde bizim Batıcıların şad olması beklenmez mi? Bilakis, gazetecileri ve

Donald Trump seçim zaferinin akabinde ABD başkanlığını devralmaya hazırlanırken, dünya popülist başkanın dönüşünün kendileri için ne manaya gelebileceğini sorguluyor.