İsrail
ABD’deki 5 Kasım seçimleri, Gazze’deki soykırımın en büyük ortaklarının tasfiye olduğu tarih olarak da anılacak. Biden idaresi İsrail’e 20 milyar dolarlık silah vermekle kalmadı, BMGK’da ateşkes tasarılarını veto etti. Netanyahu’ya gerektiğinde askeri, siyasi, diplomatik takviye, gerektiğinde de moral vermekten hiç vazgeçmedi.
Gazze’nin kuzeyini 33 gündür kuşatma ve bombardıman altında tutan işgalci İsrail ordusu, Cibaliye Kampı’nın akabinde bu sefer Beyt Lahiya beldesini maksada koydu. Kara saldırısına hazırlanan işgalciler, son bir günde topçu ateşi ve hava hücumlarıyla 29 Filistinliyi katletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Doruğu için gittiği Macaristan’da ağır bir diplomasi trafiği yürütüyor. Birçok önderle bir ortaya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmelerinde ortak nokta ise ikili alakaları geliştirme vurgusu oldu. İkili görüşmelerde en çok üzerinde durulan bir öbür bahis ise İsrail’in Filistin’e ve Lübnan’a yönelik atakları oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin akınların durdurulması, dünyanın barış ve huzurunu tehdit eden tüm kriz alanlarında kalıcı sükunetin sağlanması için çabaladığını söz etti.
İsrail medyasında yer alan tahlillere nazaran, Donald Trump’ın muhtemel bir seçim zaferi sonrasında ABD’nin İsrail’e askeri operasyonlar konusunda vereceği dayanağın sorgulanabileceği düşünülüyor. Gazeteler, Trump’ın Gazze, Lübnan ve İran mevzularında Biden’dan büsbütün farklı bir siyaset izleyeceğini öne sürerken, Trump’ın kendine çizeceği yeni rotanın terör devleti İsrail için “diplomatik bir bomba” tesiri oluşturabileceği yorumunu yapıyor.
Trump’ın lider seçilmesi durumunda, ABD ve genel olarak Batı’nın odağını Çin’e çevireceğine ait projeksiyon ya da Harris’in seçilmesi durumunda Ukrayna’nın gerisinde durmaya devam edeceği, ton farklılıkları olsa da her iki önderin İsrail’i savunmaya devam edeceği kestirmeleri, tek merkezli dünya ‘tiryakiliğinin’ toptancılığına yaslanıyor… Trump’ın Ukrayna savaşını sahiden ve apansız kesip atmasının, örneğin Avrupa, İngiltere, Karadeniz ve kontaklı jeopolitiğin üzerindeki tesirlerinin Batı’nın
ABD’nin eski liderlerinden bir cins “Kart Horoz” Bill Clinton, Michigan’daki Kamala Harris’e dayanak mitinginde, şöyle dedi: “Hamas, kendinizi savunmak istiyorsanız sizi sivilleri öldürmeye zorluyor…” (1 Kasım 2024, Hürriyet) *** İşgalci İsrail’in Gazze’deki soykırımına koltuk çıkan bu açıklaması, büyük reaksiyon çekti. *** Filistinli sivillerin, günahsızların, bayanların, çocukların, bebeklerin taammüden/kasten katledilmesinden… Siyonist Terör Devleti’ni değil de “Hamas’ı sorumlu tutan” bu aşağılık beyanıyla
Lübnan, işgalci İsrail’in ülke genelinde gerçekleştirdiği ‘çağrı aygıtı patlamaları’ ve 25 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen katliam hücumları nedeniyle Birleşmiş Milletlere (BM) resmi şikayette bulundu. İsrail’in ülke genelinde gerçekleştirdiği davet aygıtı patlamalarıyla ilgili konuşan Lübnan Çalışma Bakanı Mustafa Bayram, ”Kontrol edilmezse bu hata gelecekte normalleşebilir ve yaygınlaşabilir. Bu mevzuyu gelecekte tekrarlanmasını önlemek için gündeme getiriyorum ve vurguluyorum.” sözlerini kullandı.
İddialıyım, umutluyum ve “ en güçlü mahkeme ” diyorum evet. İsrail’i soykırım cürümlerinden yargılama hamasetini ortaya koyan Memleketler arası Ceza Mahke-mesi’nden de güçlü görüyorum. Devletlerden, dünyaya nizam vereceği düşünülen yapılardan, kendi haklarını bile korumaktan aciz kuruluşlardan umudunu kesmişti insanlık. İşte artık, İsrail ve beraberindeki tüm hükümranları karşısına alma yüreğini ortaya koyan sivil bir kalkışma ses verdi. Bu nedenle “en güçlü” diyorum. İsmi: “Gazze Mahkemesi. ” Memleketler arası
AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, bölgeyi büyük bir savaşın eşiğine sürükleyen İsrail’e reaksiyon gösterdi. TBMM’de yaptığı konuşmasında İsrail’in gözü dönmüş bir biçimde dünyayı ateşe vermeye çalıştığını ve maksadının Hamas yahut Hizbullah olmadığını asıl maksadının vadedilmiş topraklar olduğunu belirten Maviş, “Lübnan’dan sonra İsrail’in durmayacağını hepimiz biliyoruz. Lübnan’ın gerisinden maksat hudutlarımıza daha da yakın bir noktaya gelecektir. Bunu anlamamak tarihi, coğrafyayı, jeopolitiği bilmemek demektir.” dedi.
AK Parti Sinop Milletvekili Dr. Nazım Maviş, bölgeyi büyük bir savaşın eşiğine sürükleyen İsrail’e reaksiyon gösterdi. TBMM’de yaptığı konuşmasında İsrail’in gözü dönmüş bir biçimde dünyayı ateşe vermeye çalıştığını ve amacının Hamas yahut Hizbullah olmadığını asıl gayesinin vadedilmiş topraklar olduğunu belirten Maviş, “Lübnan’dan sonra İsrail’in durmayacağını hepimiz biliyoruz. Lübnan’ın gerisinden maksat sonlarımıza daha da yakın bir noktaya gelecektir. Bunu anlamamak tarihi, coğrafyayı, jeopolitiği bilmemek demektir.” dedi.