Batı Şeria’nın Ceba kasabası yakınlarında, 16 Şubat 2012 Perşembe günü meydana gelen bir trafik kazası, Filistin tarihinin en büyük trajedilerinden birine dönüşmüştü: Râmallah taraflarına pikniğe gitmek için yola çıkan anaokulu çocuklarıyla öğretmenlerini taşıyan otobüs bir kamyonla çarpışmış, kaza sonucunda 10 çocukla bir öğretmen yaşamını yitirmişti. Otobüsün yan yatarak alev alması bilançonun artmasına sebep olurken, cesetlerin kimileri tanınmayacak derecede yanmıştı. Ölen çocuklar 4 ila 6 yaşlarındaydı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın, Suriye’nin güney bölgelerinin silahsızlandırılması ve bölgede yaşayan Dürzilerin müdafaaya alınmasına ait açıklamaları, bölgede tansiyonu artırıyor. İsrail kuvvetleri, Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi aşarak işgali başşehir Şam’a hakikat genişletirken, bölgede yaşayan Dürziler üzerinden de provokasyonlar artıyor.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Gazze’de yaşananların tüm bölge için ikaz alarmı niteliğinde olduğunu belirterek Filistin halkının yerinden edilmesi davetlerinin tüm Arap milletini tehdit ettiğini söyledi. Şara yaptığı açıklamada “Gazze’ye yardım sağlamaya ve ataklara son vermeye hazırız. Suriye halkı, kurtuluş ve adalet yolunda atılan her adımda Filistinli kardeşlerinin yanında olacaktır” sözlerini kullandı.

Terör devleti İsrail, Suriye’yi istikrarsızlaştırma ve parçalama planı çerçevesinde yeni provokatif adımlar atmaya devam ediyor.

İsrail , evvelki gece Şam dahil Suriye’nin birçok bölgesini bombaladı. Bombalamakla yetinmedi, Şam’a yanlışsız işgal haritasını genişletti. Kendince güvenlik alanı gördüğü bölgelere, Suriye topraklarına yerleşmeye dönük bir adım daha attı. Buralara Suriye o rdusunun, hükümetinin, halkının girmesini engelliyor. Gerçek manada hiçbir güvenlik telaşı, yasal ve güvenlik münasebeti yokken, bir ülkenin toprağını adım adım işgal ediyor. Şuan, İsrail ordusu ile Şam ortasında yalnızca yirmi kilometre uzaklık var.

Esed rejiminin çöküşünden ve yeni idareden rahatsız olan İsrail, Suriye’deki provokasyonlarını artırdı. Netanyahu’nun Suriye’nin güneyinde “askerden arındırılmış bölge” oluşturulacağını açıklamasının çabucak akabinde savaş uçakları Dera ile Şam’ın güneyindeki askeri noktaları maksat aldı. Şam’da düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı’nda ise ülkenin toprak bütünlüğünden taviz verilmeyeceği belirtildi.

Gazze’de ateşkesi bozmaya çalışan Netanyahu, Batı Şeria’daki işgali de genişletiyor. 21 Ocak’tan bu yana Batı Şeria’daki kamplara saldıran İsrail ordusu, 2002 yılından beri birinci sefer Cenin Kampı etrafına tank konuşlandırdı. Mahalli kaynakların yayımladığı görüntülerde, işgal ordusu tankları Kabbatiye beldesinin merkezindeki Kudüs Kavşağı’nda görülüyor.

İsrail, Batı Şeria’da artırdığı şiddetle eş vakitli olarak Filistinlileri tehcir etme teşebbüslerini de ağırlaştırıyor. Meskenini satmayı reddeden Filistinli Garip ailesinin yaşadıkları, İsrail’in tehcir gayretlerini ortaya koyuyor. Yeni Şafak’a konuşan aile reisi Sabri Saadat Garip, meskenlerine el konulması riskinden ötürü annesine hastaneye giderken dahi refakat edemediğini anlattı.

Batı Şeri’da artan sivil infazlarının akabinde Merkez Kuvvetler Komutanlığı çıktı. Komutanlığın askerlere kuşkulu olsun ya da olmasın her şeye ateş açma yetkisi verdiği belirtildi.

İsrail askerleri Gazze’nin güneyi ile kuzeyini birbirine bağlayan Selahaddin ve El-Reşid caddelerini kesmek için oluşturulan Netzarim Koridoru’ndan çekildi. 19 Ocak’taki ateşkes mutabakatı, işgal güçlerinin esir takasının birinci basamağında koridordan çekilmesini öngörüyordu. Gazze’den gelen imgelerde, koridorda İsrail askeri kalmadığı görülüyor.