Aptallık üzerine baş yoran İtalyan akademisyen Cipolla (1922-2000) insanları dört kategoriye ayırır: Çaresiz, haydut, zeki ve aptal. Muharrire nazaran iki insan ortasındaki rastgele bir olağan etkileşimde, çaresiz kişi bir kayıp yaşarken başkası kazanır. Haydut, başkasını ziyana uğratırken, kendine bir yarar sağlar. Zeki kişi kazanırken öbür kişinin de kazanmasını sağlar. Aptal kişinin belirleyici özelliği, başkasını ziyana uğratırken kendisinin hiçbir şey kazanmamasıdır. İHTİLALİ KİMSE LEKELEYEMEZ Olay

Defalarca okuduğu kitabı kimseye ödünç olarak bile veremeyenler vardır. Çocukluğunun oyuncaklarını konutunun bir köşesinde koruma edenler… Orta ara albümleri çıkarıp geçmişteki kendi haline, hayata veda eden yakınlarının sararmış suretlerine takılıp kalanlar vardır. Eski konutunu, doğduğu mahalleyi, birinci aşkını özleyenler… Bir vakitler içinde yer etmiş bir duyguyu, bir kelamı, bir kokuyu, bir bakışı unutulmaktan saklayanlar… Vardır diyorum ancak var mı sahiden hala bu türlü şeyleri deneyim eden beşerler, bu türlü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Aydın 8. Olağan Vilayet Kongresi’nde değerli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında muhalefete yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin millet ve devletin kurucu bedelleriyle hala barışamadığını söyledi. CHP’nin oyun çadırına döndüğünü tabir eden Erdoğan, “CHP’de sabah kim erken kalkarsa onun borusu ötüyor.” dedi.

Herkesin yapacak o kadar çok şeyi var ki, artık pek birçoklarını neden yapmak istediğini bile hatırlamıyor. Çoğumuz yapmak zorunda olduğumuz şeylerin telaşıyla oraya buraya koşuştururken, yapmak istediklerimizi yapamıyor olmanın hayal kırıklıklarını da bir yük olarak sırtımızda taşıyoruz. “Bugün de bir evvelki günle tıpatıp tıpkı, güya hayatımda hiçbir şey değişmiyor!” dedi mutsuz olan. “Belki bugünkü senle dünkü sen birbirinin tıpatıp birebir olduğu içindir bu!” dedi buna karşılık başkasından daha umutlu