Ülkemizde estetik ameliyatlara ilgi değerli ölçüde arttı. Son periyotta artan maliyetler de dikkate alındığında pek çok kişi süreçler için taksit talebinde bulunuyor. KBB Uzmanı Op. Dr. Muammer Doğan, hastaların kendi yüz çizgileriyle uyumlu estetik süreçleri için taksitle ödeme kolaylığı istediğini anlattı.

Son yıllarda giderek yaygınlaşan ve halk ortasında “sarı serum” ismiyle bilinen uygulamanın, içeriğinde bulunan vitaminler ve mikro besin parçacıkları nedeniyle alerjik tepkilere neden olabileceği, bunun da ölümcül sonuçlar doğurabileceği belirtildi. Prof. Dr. Serkan Emre Eroğlu, “Vatandaşlarımızın bu çeşit uygulamalar konusunda ısrarcı olmaması gerekiyor. Zira ‘sarı serum’ sanıldığı kadar suçsuz bir uygulama değil. İçeriğindeki vitaminler ve mikro besin parçacıkları, alerjik tepkilere son derece yatkın” dedi.

Medipol Sıhhat Grubu’ndan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Barkın Yavuz, burun estetiği ameliyatlarının planlama sürecinden güzelleşme etaplarına kadar pek çok kıymetli ayrıntısı paylaştı. Çağdaş tekniklerle yapılan bu operasyonlarda doğallığın ön planda olduğunu vurgulayan Dr. Yavuz, “Burnun yüzle uyumlu ve doğal görünmesi artık en temel beklenti.” dedi.

Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), bin 400’den fazla beyin pili ameliyatı ve yenilikçi tedavi sistemleriyle parkinson hastalarına umut oluyor. Türkiye’nin birinci bağımsız hareket bozuklukları merkezi olan PARMER, multidisipliner yaklaşımla teşhis, tedavi ve eğitim hizmetlerini muvaffakiyetle sürdürüyor.

Sonbaharın gelmesiyle bilhassa çocuklar ortasında sıklıkla görülen “Yürüyen Zatürre” hadiseleri artış gösteriyor. Çoklukla öksürük, baş ağrısı, halsizlik ve ateş üzere belirtilerle ortaya çıkan hastalık semptomlarının silik olması nedeniyle farkına varılamıyor. Yeni Şafak’a konuşan İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ergün Tozkoparan, “Önceden sıhhat imkanlarının çok yaygın olmaması nedeniyle bu hastalar hastanelere gidemiyor, gitseler bile görüntüleme metotlarının çok sık kullanılamaması nedeniyle bu hastalara teşhis konulamıyordu. Ya da bu hastalara üst teneffüs yolu, bronşit, üzere teşhisler konuluyordu. Artık hem sıhhat imkanlarının artması hem de sıhhat kurumlarında detaylı görüntüleme sistemlerinin tomografi üzere daha sık kullanılmasıyla bu hadiseleri artık tanınır hale geldi.” dedi.