Terör devleti İsrail’in, İsrailli uzmanları, Hamas ile İsrail ortasındaki ateşkesin ardından Gazze’nin direnişi şok ederken yaptıkları değerlendirmelerde, Tel Aviv’in görmeyi istemediği senaryoyla yüzleştiğini; Hamas’ın ise 15 ayı aşan atakların akabinde bile hala yerini koruduğunu belirttiler. Hamas ve İsrail ortasında varılan esir takası mutabakatı kapsamında 3 İsrailli bayan karşılığında 90 Filistinli çocuk ve bayan, pazarı pazartesiye bağlayan gece işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Muhammed Deif’in şehadete yürüdüğünü duyurdu. Siyonist İsrail’in yıllarca her yerde aradığı lakin bulamadığı ‘Misafir’ lakaplı Muhammed Deif’in Gazze’de yaşadığı konut ve ailesini Filistinli gazeteci Abdulkadir es-Sabah birinci kere görüntüledi.

İsrail ve Filistinli kümeler ortasında 19 Ocak’ta yürürlüğe disiplin sürecinde sona gelindi. giren ateşkesin akabinde üçüncü takas gerçekleşti. Hamas, üç esiri bırakırken tercih ettiği yerlerle İsrail’e ileti gönderdi. Ateşkes sonrası krize neden olan Arbel Yahud ile Gadi Moses, Han Yunus’ta şehit Yahya Sinvar’ın yerle bir edilmiş meskeninin enkazı üzerine getirilip Kızılhaç aracına bindirildi.

Bundan 13 yıl evvel, 7 Aralık 2012 Cuma günü Gazze tarihî anlara tanıklık ediyordu: Filistin’i çocukken terk etmek durumunda kalan 56 yaşındaki Hamas lideri Hâlid Meşal, Gazze’ye birinci kere ayak basmıştı. Refah hudut kapısını kullanarak Mısır üzerinden Gazze’ye giriş yapan ve çabucak şükür secdesine kapanan Meşal, İsmail Heniyye başta olmak üzere yüzlerce kişi tarafından karşılanmıştı. Hâlid Meşal’in Gazze ziyaretinin ana gündemini, Hamas’ın 25’inci kuruluş yıldönümü kutlamaları oluşturuyordu. 8 Aralık

Hamas ile İsrail ortasında yapılan esir takası muahedesinin birinci kademesinin ikinci kısmı kapsamında, Gazze’de tutulan 4 İsrailli bayan esir, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Gazze kentinde bulunan Filistin Meydanı’nda düzenlenen merasimle Kızılhaç takımlarına teslim edildi. Meydanda, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ve Filistin İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Tugayları mensupları konuşlandırıldı.

Ateşkes sonrasında Hamas üyelerinin, ellerinde silahlarla tünellerden çıkarak tüm Gazze’de nizamı sağlaması, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. İsrail’in ‘Yok ettik’ dediği Kassam Tugayları’nın özel kuvvetleri Nukba Tugayı da zafer şovlarında yer aldı.

15 Ocak günü de, 7 Ekim’den sonra, Allah’ın günlerinden büyük bir gururla, itimatla, imanla zikredeceğimiz günlerinden biri olarak kayda geçti. 7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanının artçı dalgaları geçtiğimiz ayın başlarında 8 Aralık’ta Suriye’de 61 yıldır beklenen harika ihtilalin önünü açtı. Buradan hareketlenen dünyanın deveranı dönüp Gazze’de 466 gün dünyanın en güçlü ordularına karşı çok az bir maddi güçle fakat büyük bir kararlılıkla, imanla, sebatla devam eden direnişi zafere ulaştırdı. Güneş üzere

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın mutabakatın birinci kademesinde hür bırakacağı 33 İsrailli esirin isimleri kendilerine ulaşmadan ateşkesin uygulanmayacağını duyurdu. Muahedenin ihlaline müsamaha gösterilmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, “Serbest bırakılacak rehinelerin listesini alana kadar ateşkes olmayacak” dedi.

Hamas’ın kahramanca direnişiyle gelen Gazze zaferi kutlu, mübarek olsun. Evet, bu bir zaferdir. Tartışmasız bir zaferdir. Dünyanın en acımasız, ahlaksız, prensipsiz ordusu, trilyon dolarlara varan harcamayla, en ölümcül kitle imha silahlarını kullanarak, 363 kilometrekareye sıkışıp kalmış 2,5 milyon insanı 467 gün boyunca bombalamış; hiçbir muvaffakiyet elde edemeden, rehinelerini alamadan, diz çökerek, boyun eğerek, üstelik binlerce kayıp vererek, artlarında İsrail’in üzerine çökmüş kesif bir dehşet, mutsuzluk,

İsrail’in ateşkesin duyurulmasından sonra düzenlediği akınlarda 27’si çocuk, 31’i bayan, 101 Filistinli hayatını kaybetti, en az 264 kişi yaralandı.