Türkiye’nin alanında uzman ve yaygın iki kurumu Türkiye Sigorta ve PTT AŞ, sigortacılık alanında değerli bir iş birliğine imza attı. Yapılan bu stratejik mutabakat ile PTT AŞ’ye ilişkin iş yerleri üzerinden sigorta hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşılması hedefleniyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Gazetecilik ismi altında yapılan dedikodu faaliyetleri, fitne seansları, iftira kampanyaları ve bunlara eşlik eden palavralar silsilesi birliğimizi, beraberliğimizi bozamayacak, bizi yolumuzdan, bu kutlu davadan geri çeviremeyecektir” tabirlerini kullandı.

Dünyanın yeni normali kaos. İş ve siyaset dünyasında durumları belirleyen kaos. İş adamlarına ve siyasetçilere durumdan görev dağıtan kaos. Yani deniz fırtınalı, dalgalar büyük. Rüzgârın ne yandan eseceği belirli olmadığı için kimse bulunduğu yerde yelkenlerini ayarlayamıyor. Bazıları kusursuz fırtına beklentisi içinde, bazıları de fırtınanın bitmeye yakın olduğu niyetinde. Dalgaların şiddetine dayanamayan en zayıflar kıyıya vuruyor. Biraz daha güçlüler denizin tabanına inerek kendilerini müdafaaya

“Zulüm 1453’te başladı.” “Her şey çok hoş olacak.” “Kurtuluş yok tek başına; ya daima bir arada ya hiçbirimiz.” Bu sloganların tamamı birebir akıldan , tıpkı kaynaktan çıktı. Hepsi tıpkı siyasi maksada , tıpkı Türkiye projesine yönelik. Hepsi Türkiye’den intikam alma , Türkiye ile hesaplaşma, Türkiye’yi küçültme hesabı üzerine kurgulu. “YENİDEN KONSTANTİNAPOL” İÇİN BİR İÇ İSYAN DENEMESİ! Kimileri İstanbul’un fethinin intikamı için sokaklara yazıldı. Yüzlerce yıldır devam eden, İstanbul’u tekrar Konstantinapol

Türkiye için, “tanımlanmış düşmanlıklar”, “tanımlanmış tehditler” var. İçeriden vuranlar, dışarıdan tehdit edenler var. Bunlara yönelik ulusal güvenlik önlemleri ve çaba tipleri var. Mesela FETÖ, PKK, YPG birer iç tehdittir. Tıpkı vakitte birer dış tehdittir. Kimileri ülkeyi küçültmeye , kimileri Türkiye’yi ABD ve Avrupa elinde bir oyuncağa, rehineye dönüştürmeyi amaçlamaktadır. FETÖ, PKK, TÜRK BAASÇILARI HEM İÇ TEHDİT HEM DE DIŞ TEHDİTTİR… Bunların en yıkıcı olanı FETÖ ve PKK’ dır. FETÖ bir

Ne kadar farkındayız bilmiyorum lakin coğrafyamızın tarihinde çok büyük gelişmelere, tarihi olaylara şahit oluyoruz. Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı’nın tasfiyesiyle imha edilen bölgemiz, Soğuk Savaş’ın bitmesiyle yeni bir paylaşımla, parçalanmayla, imha denemesiyle yüz yüze bırakıldı. Kuzey Afrika’dan Anadolu’ya kadar bütün ülkeler parçalanıp küçültülecekti. Bu maksatla büyük istilalar, etnik ve mezhep savaşları başlatıldı. Var olan rejimler Batı’nın istilası için ortam oluşturuyor, rejimlerin rol

ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden misyona gelmesinin akabinde Avrupa önderler, “Birlik içinde olalım” ve “Dik duralım” formunda bildiriler paylaştı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, “27 üyeli ve 400 milyondan fazla beşerle AB olarak güçlü bir topluluğuz” dedi. Fransa Başbakanı François Bayrou, “(ABD’nin baskın siyasetlerine karşı) Bir şey yapmazsak, baskı altına alınacağız, ezileceğiz, göz gerisi edileceğiz. Bu karar, Fransızlar ve Avrupalılar olarak bize bağlı, zira Avrupa (Birliği) olmadan bunu yapmak imkansız” açıklamasında bulundu.

PKK/YPG terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani kod isimli Ferhat Abdi Şahin, Alman medyası ZDF’ye konuştu. Özerklik istediklerini açıklayan terörist başı, Türkiye’nin düzenlediği operasyonlara karşı ABD’den yardım istedi.

“Şam’dan sonra Kudüs” söylemi İsrail’i sahiden de derinden etkilemiş, korkutmuş . Güvenlik ve bölge hesaplarını büyük oranda bu “ tehdit ” üzerine ağırlaştırmaya, bu istikamette hazırlıklar yapmaya, Filistin-Lübnan-Suriye ekseninde bu “tehdidi” boşa çıkaracak “yıkıcı, yıpratıcı ne yapabilirim”i düşünmeye başladı. Gazze’de yaptığı açık soykırıma karşın hiçbir askeri muvaffakiyet sağlayamaması, Lübnan’da Hizbullah’ı zayıflatmasına karşın istediğini alamaması, Suriye’de çok dinamik ve yerli bir iktidar gücünün

8 Aralık ihtilalinin üzerinden geçen bir ayda Suriye’de tüm istikrarlar değişti. Bu yeni devirde Türkiye’nin elinin güçlendiği konusunda, çabucak herkes mutabık. Yeni Suriye hükümeti ile dayanışma içerisinde olacak bir Türkiye’nin kısa ve orta erimde birtakım stratejik kazanımları olacaktır. Yeni periyotta Türkiye kazanacak birebir vakitte kazandıracak da bir pozisyonda olacaktır.