Bir Müslüman ve Türk olarak şahsen Silahlı Kuvvetlerimizin çabucak artık harekete geçmesini, Kudüs’ü fethetmesini, bayrağımızı Kudüs surlarına çekmesini çok ister, çok isteklerim lakin işler bu türlü yürümüyor. Birincisi devletin de bunu benim kadar istemesi gerekiyor. İkincisi devletin bunu gerçekleştirecek güce sahip olması gerekiyor. Üçüncüsü ve en kıymetlisi milletin de bunu istemesi gerekiyor. İşte benim idealist, romantik, maceracı hislerim bu türlü geliyor ve millet gerçeğine toslayıp tuz buz oluyor.

Gazze’nin kuzeyini 33 gündür kuşatma ve bombardıman altında tutan işgalci İsrail ordusu, Cibaliye Kampı’nın akabinde bu sefer Beyt Lahiya beldesini maksada koydu. Kara saldırısına hazırlanan işgalciler, son bir günde topçu ateşi ve hava hücumlarıyla 29 Filistinliyi katletti.

İddialıyım, umutluyum ve “ en güçlü mahkeme ” diyorum evet. İsrail’i soykırım cürümlerinden yargılama hamasetini ortaya koyan Memleketler arası Ceza Mahke-mesi’nden de güçlü görüyorum. Devletlerden, dünyaya nizam vereceği düşünülen yapılardan, kendi haklarını bile korumaktan aciz kuruluşlardan umudunu kesmişti insanlık. İşte artık, İsrail ve beraberindeki tüm hükümranları karşısına alma yüreğini ortaya koyan sivil bir kalkışma ses verdi. Bu nedenle “en güçlü” diyorum. İsmi: “Gazze Mahkemesi. ” Memleketler arası

Katil İsrail’in 395 gündür sivilleri maksat aldığı Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 43 bin 391’e, yaralıların sayısı 102 bin 261’e yükseldi.

İsrail’in Gazze’de işlemeyi sürdürdüğü savaş cürümlerini araştırmak üzere bir ortaya gelen akademisyen, entelektüel, insan hakları savunucuları ile medya ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, İngiltere’nin başşehri Londra’da “Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal)” teşebbüsünü başlattı ve iki gün boyunca 100’e yakın kişinin katıldığı çeşitli toplantılar yapıldı. Mahkeme, İsrail’in Gazze soykırımını ve Filistin halkına yönelik işlediği hak ihlallerini çok boyutlu inceleyerek gündeme taşımayı ve memleketler arası toplumun dikkatini çekmeyi hedefliyor. Halk vicdanına dayanan mahkemenin ikinci ayağının, Mayıs 2025’te Bosna Hersek’in başşehri Saraybosna’da, üçüncü ve son etabının ise Ekim 2025’te İstanbul’da yapılması öngörülüyor.

İşgalci İsrail, BM’nin yardım ajansı UNWRA’nın Filistinlilere faaliyetlerini yasakladı. Kararı kınayan ülkeler tek tek bildiri yayımladı. Arap Birliği ise, İsrail’in UNRWA’nın faaliyetlerine son verme kararını görüşmek üzere harikulâde toplanacağını bildirdi. Katil İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği taarruzlarda 231 UNRWA çalışanını katletmişti.

İsrail’in 5,6 milyon Filistinliye insani yardım, sıhhat ve eğitim takviyesi veren BM’ye bağlı UNRWA’nın faliyetlerini yasaklaması Gazze ve Batı Şeria’da yeni insani kriz manasına geliyor.

İngiltere’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, terör devleti İsrail’e yapılan silah satışlarına ait bugüne kadar 30 lisansın iptal edildiğini söyledi. Yeni iptallerin gelişmelere nazaran sürebileceğini belirten Woodward, yaklaşık 350 lisans daha bulunduğunu belirtti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinde hizmet veren tek hastane olan Kemal Advan Hastanesinde, bölgede eksikliği yaşanan ilaç ve tıbbi materyallerin bulunduğu katı vurduğu belirtildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) üyeleri, işgalci İsrail meclisinin BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA) ‘dağıtma yahut küçültme’ tarafındaki teşebbüslerine yönelik ihtarda bulundu. İsrail’in kelam konusu haline karşı çıktıklarını belirten BMGK üyeleri, UNRWA’nın Gazze’de insani yardımın belkemiğini oluşturduğu kaydedildi.