Düşman

Başlığa bakıp da “Yok artık yani! Bu çağda, bu saatte ne alaka şimdi!” diyecek olanlar çıkabilir. Bu türlü diyecek olanlara şu tarihî uyarıyı yapmak isterim: Bu ülke, bu ülkenin has çocuklarının elinde değil iki asırdır. Evet iki asırdır bu ülke (İngilizlerin ve Musevilerin tezgâhlarıyla) içeriden ele geçirildi; içerideki devşirmeler ve devşirmelerin devşirmeleri şebek-e-ler tarafından içeriden teslim alındı bu ülke iki asır evvel. ÜLKE İKİ ASIRDIR BİZİM ELİMİZDEN ALINDI! Çağdaş tarihte, Türkler kadar

Sevgili Peygamberimiz (s.a.), “Mümin, bir (aynı) delikten iki sefer ısırılmaz” buyuruyor. Ey müminler siz, tıpkı zehirli hayvan deliğinden kaç kara ısırıldınız, kaç kez sokulduğunuz halde ibret almayıp tıpkı deliğe parmağınızı tekrar soktunuz, düşman oyun oynadı, tuzak kurdu, aldattı, gaflete getirdi, yanlışlarınızı kullandı… ve bu yüzden çok ziyan gördünüz, hâlâ iki yakanız bir ortaya gelmiyor, fakat ibret de almıyorsunuz! Pekala niye hâlâ ibret almıyor, tıpkı oyuna geliyorsunuz. Oyun çok da bu yazıda birini

Amerika 21. yüzyılın muhteşem gücü yani hegemonu olarak kalmayı başaracak mı? Ya da hegemonsuz çok kutuplu dünyanın bir kesimi mı olacak? 30 yıl evvel dünyanın en büyük 500 şirketi ortasında 200’ün üzerinde Amerikan şirketi vardı. Neredeyse hiç Çin şirketi yokken bugün 500 şirketin neredeyse 200’ü Çin’e ilişkin. 1990 yılında dünyanın en büyük 5 şirketinin hepsi Amerikan iken bugün birinci beş şirketten üçü Çinli. Trump, Amerikan iktisadının sırtındaki kamburları atma kelamı veriyor. 2018’de Çin mallarına yüksek