İHH, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin girişimleriyle başlatılan sürece ait açıklama yaptı. Yazılı yapılan açıklamada “İHH İnsani Yardım Vakfı olarak, kuruluşumuzdan bu yana Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde yürüttüğümüz insani yardım faaliyetlerinin yanı sıra Kürt probleminin tahlili için de büyük uğraş gösterdik. Bugün birlikteliğin kıymetinin ve tahlilin konuşulduğu bir periyoda kavuşmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Bu yeni devirde, tahlilin ve barışın sağlanması için herkesin efor göstermesi gerektiğine inanıyoruz. Terörsüz Türkiye ve bölge için atılan adımları destekliyoruz” denildi.

Ülkemiz yeni bir kırılmanın arifesinde. Sancılarını hissediyoruz. Terör örgütü PKK, silah bırakma basamağına getirildi. Devletin, 2016 Ağustos ayında Fırat Kalkanı Harekâtı ile başlattığı askeri ve siyasi ataklar coğrafyaya yeni bir nizam verdi ve hudutlarımızda “PKK devleti” kurma fikri, fiiliyata çevrilmek istenirken bertaraf edildi. Emperyalistlerin coğrafyayı 100 yıl sonra bir defa daha parçalama emellerinin yerinde artık 8 Aralık Suriye İhtilali rüzgârları esiyor. Son etap ise Batı’nın ileri

Evvela kısa bir girizgâh… 15-16 Şubat tarihlerinde HÜDA PAR Genel Merkezi Diyarbakır’da “Kürt Sorununa İnsani Çözüm” başlığıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayın birinci günkü oturumunun birinci konuşmacısı bendim. “Geçmişten Günümüze Kürt Probleminde Tahlil Arayışları ve Neticeleri” bahisli konuşmamı yazılı metinden okudum ki o birileri, hatta AK Partili görünen ancak gerçekte İttihatçı-Kemalist bir zihne sahip olanlar söylediklerimi çarpıtma yoluna gitmesinler. Ne yazık ki pusuda bekleyen o birileri üstelik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya çeşidi ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Trump’ın Gazze’ye yönelik açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Erdoğan, “Amerika Birleşik Devletleri maalesef bölgemizle ilgili yanlış bir hesap yapıyor. Bu coğrafyanın tarihini, bedellerini, birikimini hiçe sayan bir yaklaşım içinde olmamak gerekir. Bu coğrafyada çekilen acılar yokmuş üzere davranmak, ABD’ye bir şey kazandırmaz. Siyonistlerin palavralarına, prestij edip bu coğrafyanın ayarlarıyla oynamak mevcut yaraları kanatmaktan diğer bir işe yaramaz. Bu yol yanlış bir yol. Sayın Trump’tan seçimden önce verdiği vaadi yerine getirmesini bekliyoruz. Yeni bir savaşı değil, barışı inşa edecek adımlar atmalıdır. Bu bölgede ‘ben yaptım oldu’ yaklaşımına yer yoktur.” cevabını verdi.

Birçok yazımızda kamu işçisini şad etmek için çok fazla bir şeye gerek olmadığını tabir etmiştik. Bunun için de yapılması gerekenleri açıklamaya çalışmıştık. Bu hususta problemli alanları ve neler yapılması gerektiğini başlıklar halinde açıklamaya çalışacağız. Misyonda yükselme imtihanında objektif kurallar getirilmelidir Vazifede yükselme imtihanının kelamlı kademesinde çok fazla sıkıntıyla karşılaşıldığını açıklamıştık. Yazılı imtihandan çok yüksek puan alanların kelamlı kademede başarısız kılındığı artık kanıksanmış

İBB AK Parti Küme Başkanvekili Zeynel Abidin Okul, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na tepki gösterdi. Popülizm vurgusu yapan Okul, İstanbullunun İmamoğlu’ndan algı idaresiyle oyalanan değil; adalet, şeffaflık ve liyakatle yönetilen bir kent istediğini belirtti. Halkın acil problemlere tahlil beklediğini söyleyen Okul, “İstanbul halkı, çatışma değil tahlil; telaffuz değil aksiyon görmek istiyor.” dedi.

Bütün devirlerde insani tefekkürün ağırlaştığı problemler vardır. Problemler, ilgili olduğu durumlar nedeniyle farklı karakterlere sahiptir. Kimi sıkıntılar, bir periyoda mahsustur, o periyotta bir tahlile kavuşur. Kimi problemler bir türlü tatminkâr bir tahlile kavuşamaz ve süreç içinde yerini öteki sıkıntılara bırakır. Kimi sıkıntılar muhakkak bir devirden çok pek çok devri içeren uzun erimli süreçlerin sıkıntılarıdır. O süreçte çözülebilir veyahut öteki bir süreç başladığı için sorun olmaktan çıkar. Birtakım meseleler

O birileri bir 40 yıl daha bu sorun kanlı bir biçimde devam etsin istiyorlar. Kandil, ABD’nin kendisine Suriye’nin kuzeyinde devlet kurdurtacağına inandırılmış bulunuyor. Sürecin kendi lehine olduğuna inanıyor. Türkiye’nin sıkıştığı için ne kıymetine olursa olsun tahlile razı geleceğine inanıyor. MHP’nin bilge lideri Devlet Bahçeli’nin çözüm için içtenlikle uzattığı eli o yüzden yanlış okuyor, silahın ve şiddetin ucunu göstererek süreci bozmaya çalışıyor. DEM ise Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik