ABD’nin Virginia eyaletinde eşcinsel olduğunu söyleyerek bir lisenin soyunma odasını kullanan adamın 22 başka cinsel kabahatten sabıkalı olduğunun anlaşılması, genel tuvalet, duş ve soyunma odalarında erkek-kadın ayrımıyla ilgili tartışmayı tekrar alevlendirdi. Geçen yıl 21 Ekim’de Arlington bölgesinde bulunan Washington-Liberty isimli lisenin kapalı yüzme havuzuna ilişkin bayan soyunma odasına çocukları ile giren veliler, içeride çıplak bir erkek olduğunu görünce durumu havuz yönetimine iletti. Fakat yetkililer, “travestiler bayanlara ilişkin kısımları kullanabilir” karşılığını verdi.

Trump’ın kazanması sürpriz olmadı değil mi? Avrupa ve alışılmış Türkiye’de liberalizmi yine yorumlayan , klasik siyaset formüllerine sırtını dönmüş, çok optimist, hayatı toplumsal medya tadında yaşamak isteyen çevreler için hayal kırıklığı oldu lakin. Yıkılmasalar da sarsıldılar diyebiliriz. Zira Trump’ın seçilme ihtimalinin endişesiyle, Amerikalıları iki-üç yıl öncesinden uyarmışlardı. Eski ABD liderinin geri gelmemesi için radikal tekliflerde bulunarak, muhalefetin Trump’a karşı birleşmesi gerektiğini

Donald Trump, ABD’de ikinci kere başkanlık seçimini kazandı. Seçimden evvel vermiş olduğu vaatler ve söylemiş olduğu açıklamaların en kıymetlisi hiç elbet LGBT konusu. Florida’da düzenlediği mitingde gençlere hitap eden Trump, LGBT kümesi için “Bu topluluk, solcu cinsiyet ideolojisine ve toksik bir ırk teorisine inanmış durumda. Biz ise iki cinsiyete inanıyoruz. Sırf erkekler ve bayanlar vardır” sözünü kullanmıştı. Pekala Trump, bu bahiste nasıl bir siyaset ile ilerleyecek? İkinci başkanlık periyodunda LGBT’lilerin baskı ve zorbalıklarına boyun mu eğecek? Eşcinseller, ülkede çocuklar üzerinden rahatlıkla yürüttükleri dehşetli siyasetlerine devam mı edecek? Yoksa Amerika, 5 Kasım günü çok farklı bir sabaha mı uyandı?