Yeni Şafak Muharriri Aydın Ünal, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önce sokak daveti sonrasında ise Türk iktisadını batırma planını kıymetlendirdi. Özel’in gerisinde Ekrem İmamoğlu olmadan da kurultay kazanmak için çabaladığını vurgulayan Ünal, “Maltepe mitingi, boykot, hepsi şahsi ikbali için yaptığı hareketler. Seçilsin ya da seçilmesin, pazartesi bu tiyatro bitecek. Pazartesiden itibaren İmamoğlu’nu kimse hatırlamayacak, biz ona acır duruma geleceğiz. Bütün sıkıntı CHP kurultayı.” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yolsuzluktan tutuklanan Ekrem İmamoğlu üzerinden yaptığı yerli ve ulusal markaları boykot davetine, Türk iktisadını batırma planı da eklendi. Vatandaşa alışveriş yapmama konusunda davet yapan CHP, bunu da eline yüzüne bulaştırdı. Halk, esnafa sahip çıktı. Yerli markaları gayeye koyup ekonomiyi çökertmeyi arzulayan CHP’nin boykot atağı, Kadıköy ve Nişantaşı başta olmak üzere yabancı markaları vurmuş oldu.

Gazeteci Fatma Sibel Gürcihan, İBB’ye terör ve yolsuzluk soruşturmasında bilinmeyen şahit olan isimlerin tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun sağ kolu Murat Ongun ve CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çok yakın şahıslar olduğunu söyledi. İsimleri cürüm olduğu için şimdilik yazamayacağını belirten Gürcihan, “Ve üzgünüm hepsi CHP’li, hepsi yıllarca İBB ile çalışmış ve paralar kazanmışlar.” dedi.

Bu ülkede sol kesim ve Kemalistlerin olup biten problemleri anlamadığına dair bir kanaatim vardı. Parti içinde olup bitenleri okuduğumda, bu kanaatim dahada pekişti. Onur Öymen, Deniz Baykal’ın bir kumpasla genel başkanlıktan uzaklaştırıldığını ve Kılıçdaroğlu’nun nasıl CHP Genel Başkanı olduğunu tavuğa anlatır üzere anlattı. Bu vahim operasyonun ne manaya geldiğine CHP seçkinleri hiç baş yormadı. Avrupa-Amerika görmüş, deve dişi üzere akademik takımlar; TÜSİAD’ın tamamını kapsayan endüstriciler; gedikli

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP lideri Özgür Özel’in partisinin siyasi çizgisini ‘demokrat’ olarak nitelendirmesine yönelik tenkitte bulundu. “Yalan siyasetinin bile hudutlarını zorlayan bir açıklama olmuş.” diyen Çelik, çok partili hayata geçildiğinden beri CHP’yi en yeterli tanımlayan sözün ‘Yassıada zihniyeti’ olduğunu söyledi. Özel’in yabancı basına Türkiye’yi şikayet etmesine değinen Çelik, “Yabancı devletlerin CHP’ye neden sahip çıkmadığından şikayet eden ilk CHP Genel Başkanı Sn Özgür Özel oldu. Böylelikle Yassıada zihniyetine bir de “dış vesayet davetiyesi” eklemiş oldu.” tabirlerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’yi Batı’ya şikayet etmeyi sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘siyasi mandacılık’ ile suçladığı Özel Türkiye’de adaletin olmadığını tez ederek İngilizlerin akabinde artık de Almanya’dan dayanak talebinde bulundu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde gündeme ait açıklamalarda bulundu. CHP’nin son devirdeki siyasetini eleştiren Çelik “Özgür Özel siyasi vesayet altında. konuşmaları siyasetçi konuşmaları değil.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da İmamoğlu ve kimi ilçe belediye liderlerinin tutuklandığı yolsuzluk belgesinde çok daha fazla bilgi ve evrak olduğu bildirisini verdi: Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının hızlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) periyot prestijiyle, Hitler’in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, Mussolini’nin Ulusal Faşist Partisi, Franco’nun İspanyol Falanjı Partisi ve Stalin’in Sovyetler Birliği Komünist Partisi ile çağdaştır. CHP ile bu faşist partiler tıpkı siyasal ortamın eseridir. CHP ile bu siyasi partiler ortasında yakın tarihteki aksiyon ve icraatlara baktığımızda çok büyük benzerlikler göze çarpıyor. 5 partinin program ve yapılanmaları da birbirine çok yakın. İkinci Dünya Savaşı’nda nazizm

Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve rüşvet irtikabı suçlamasıyla tutuklanması ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınmasıyla devam eden sürecin büyük bir gürültü koparmaması düşünülemezdi. Lakin gürültünün en azından daha büyük kısmının yargıya mevzu olan yolsuzlukların, rüşvetin, çeteleşmenin, organize işlerin ulaştığı boyut hakkında olması çok daha fazla beklenirdi. İmamoğlu CHP teşkilatları içinde yetişmiş ve CHP’nin içinde doğal yollarla yükselmiş biri değil. Tam da diplomasını temin