Bugün farklı bir mevzu ve farklı bir yazıya ayırıyorum sütunumu: Mescitler. Mescitlerle ilgili ihmal edilen yahut görülemeyen çok çarpıcı problemlere çarpıcı bir lisanla parmak basan bir yazıyla baş başa bırakıyorum sizleri. MTO’muzun en parlak talebelerinden Mehmet Varıcı hocamızın zihin açan hoş bir yazısını paylaşıyorum. Zihin açıcı okumalar… *** İslâm’da paklık, sadece fizikî bir arınma değil, tıpkı vakitte ruhun arınması ve ibadet için hazırlık manasına gelir. Ne hikmettir ki, ilmihâl kitapları
İslam alemi, bu mübarek ayı büyük bir heyecanla karşıladı; mescitler birinci teravih namazında doldu, mahyalar yandı. İmsak vakti öncesi birinci sahura kalkan Müslümanlar, artık birinci iftara hazırlanıyor. İstanbul için iftar saati 19.01, Ankara için 18.47.
“Bugün her şeyiyle yaşayan ve tarihteki vasıflarını taşıyan bir İslâm kenti var mı?” diye sorulsa, hiç tereddüt etmeden “Fes!” derim. Etrafını çepeçevre saran surlarıyla, odak noktalarını teşkil eden camileriyle, mescitleri dört bir yandan kuşatan çarşılarıyla, medrese ve zaviyeleriyle, motorlu taşıtlar yerine binek hayvanlarıyla ulaşımın sağlandığı daracık sokaklarıyla, Fes güya yüzlerce yıl öncesinden fırlayıp gelmiş ve vakitte donup kalmıştır. Bugün de hâlâ Fas’ın en otantik ve cezzâb kentidir.
The resource requested could not be found on this server!
Please be advised that LiteSpeed Technologies Inc. is not a web hosting company and, as such, has no control over content found on this site.