Resmi tarih palavrayla dolu. CHP ise bu palavrayla dolu resmi tarihin aktarıcısı bir siyasi aparat. Her seferinde tekrarladıkları palavraların başında bu ülkenin kurucu sahipliği argümanı geliyor. “TBMM’yi biz kurduk, Cumhuriyet’in kurucu partisi biziz!” diye başlayan palavraları düzeltmekten gına geldi ancak ne hikmetse CHP’nin mevcut genel başkanı da dahil CHP ismine konuşan herkes bu palavrası yineleyip durmakta bir sakınca görmüyor. Tane tane anlatalım işim gerçeğini. Bir sefer 23 Nisan 1920’de ilan Ankara’da
Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik tehdit sözleri nedeniyle açılan davanın birinci duruşmasında “Bana bakan Mustafa Kemal Atatürk’ü görür” sözleri reaksiyon çekti.
İttihatçı artığı CHP zihniyetinden her şey beklenir. CHP’nin 6 okla tesmiye edilen o Batıcı zihniyetinden her şey beklenir. CHP gövdesi Türk, beyni Batıcı olan siyasi şer üssünün ta kendisidir. CHP bu aziz milletin beynini ve yüreğini değiştirmek için Batılı efendilerinin her dediğini şartsız yapan bir siyasi aparattan öte bir şey değildir. Bu milletin imanını ve ruhunu öldürmeye muktedir olamayacağını bilen Batılı güçlerin bu vazifesini memnuniyetle yerine getiren taşıyıcı bir aparatın da ta kendisidir.
Tanınan olmakla popülistlik yapmak ortasında önemli bir fark vardır… Hele de ‘ değişik ’ olacağım diye tarihi gerçekleri saptırmaya kalkarsanız, birileri bunun hesabını soruverir bir gün… Örneğin, “Devletin temeli ulusal kültürdür”, “Millî kültürümüzü muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkaracağız” (10. Yıl Nutku) diyen ve Cumhuriyet’in inşasında ulus devletin üzerine oturacağı kültürel tabanın oya üzere işlenmesini ve inşasını adım adım yöneten Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzere bir büyük önderin ‘millî