Soykırımın gölgesinde ayakta durmaya çalışan Filistinli annelerden dünyaya çağrı: “Bize destek olun”
Gazze’de İsrail hücumlarında eşlerini, çocuklarını, yakınlarını ve barındıkları meskenlerini kaybeden Filistinli bayanlar, hayatta kalan aile fertlerine bakabilmek için büyük bir uğraş içine girdi. İsrail’in taarruzları ile ablukasının devam etmesi nedeniyle de bu hayatta kalma gayreti her geçen gün daha sıkıntı bir hal alıyor.
Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’taki Yetimler Mülteci Kampı’nda yaşayan Filistinli anneler, Anneler Günü münasebetiyle AA kameraları aracılığıyla dünya annelerine seslendi.
Kampta yaşayan annelerden Ummu Muhammed Ebu Dekka, İsrail ataklarında 7 çocuğundan birini, eşini ve meskenini kaybettiğini belirtti.
Derme çatma bir çadırda yaşayan Ummu Muhammed, “kışın donduruyoruz, yazın ise sıcaktan kavruluyoruz” diye konuştu.
Çocuklarının sıhhat durumunun berbata gittiğini belirten Ummu Muhammed, 18 yaşındaki kızının tedaviye gereksinimi olduğunu, oğlunun spazm geçirdiğini lakin rastgele bir araç olmadığı için oğlunu doktora götüremediğini, küçük kızının ise kafatasında kırıklar olduğunu söyledi.
Sınır kapılarının kapalı olması sebebiyle yaşadıkları Gazze’de önemli bir açlık yaşandığına işaret eden Ummu Muhammed, “Bize bakacak kimse yok. Çocuklarıma ekmek yapmak için makarnayı hamur haline getiriyorum.” kelamlarıyla yaşadıkları zorlukları lisana getirdi.
Ummu Muhammed, “Tüm annelere sesleniyorum. Hudut kapıları kapalı, bize dayanak olsunlar.” kelamlarıyla dünyaya davette bulundu.
Kampta yaşayan bir öbür Filistinli anne Ummu Eymen Ebu Hamed de savaşta oğlunu ve eşini kaybettiğini, konutlarının yıkıldığını ve 3 kızıyla bir başına kaldığını lisana getirdi.
Ailenin geçimini sağlayan eşini ve oğlunu kaybetmesinin akabinde ailenin bütün sorumluluğunu üstlendiğini anlatan Ummu Eymen, göğüslemek zorunda kaldığı zorlukları şu sözlerle anlattı:
“Yemek ve içecek yok. Bir aydır ekmeğimiz bile yok. Bir tek oğlum vardı onu da kaybettim. Artık hiçbir desteğimiz yok. Su doldurmaya yollayacağım bir erkek evladım yok. Ben gidip su dolduruyorum. Savaşın bitmesini, yokluk ve mahrumiyetin son bulmasını istiyorum.”
İsrail hücumunda eşini ve kardeşini kaybeden ve 5 çocuğuyla bir başına kalan Sabrin Halil Ebu Dekka da, Gazze’de savaşın ve ablukanın ağır yükünü tek başına omuzlamak zorunda kalan annelerden biri.
Filistinli anne, “Ne bir gelirimiz ne de bakanımız var. Eşim ve kardeşlerim öldükten sonra ekonomik manada bize bakacak kimse kalmadı. Durumumuz içler acısı. En kıymetlisi de yiyecek ekmeğimiz yok. Makarnayı un haline getirerek ekmek yapıyoruz. Çocukları ekmekten öteki doyuracağımız sağlıklı bir besin da yok.” diye konuştu.
Maddi ve manevi olarak çok büyük zorluklara tahammül ettiklerini belirten Sabrin, milletlerarası kurumlardan ve Arap ülkelerinden Gazze’deki annelere el uzatmalarını ve takviye olmalarını istedi.
Ummu Mahmud da eşini Temmuz 2024’te akında kaybettiğini, eşi vefat ettiğinde gebe olduğunu söyledi.
Oğluna babasının ismini (Mahmud) verdiğini söyleyen Ummu Mahmud, “Eşim vefat ettikten sonra çok dert çektik. Açlık var, gelirimiz yok. Ateş yakmak için bile odun arıyoruz. Günlük hayatımızda her işte iptidai teknikler kullanıyoruz ve çok yorulduk.” diye ekledi.
