Sosyal medyada başlayan evliliklerin karanlık yüzü: Sanal sevgilerin sonu mahkemede veya hastanede bitiyor

Günümüzde birçok insan, hayat arkadaşını toplumsal medya ya da tanışma uygulamaları aracılığıyla arıyor. Fakat uzmanlar ve alandan gelen bilgiler, bu tanışmaların evlilikle sonuçlansa bile sürdürülebilir olmadığını gösteriyor.

Yapılan araştırmalara nazaran, toplumsal medya üzerinden tanışıp evlenen çiftlerin %98’i boşanıyor. Kalan küçük bir oranda ise evlilikler; şiddet, ruhsal travma, dolandırıcılık ve hatta cinayetle sonuçlanıyor. Uzmanlar, sanal dünyada kurulan bağlantıların büyük kısmının gerçekte bir “hayat paylaşımı” değil, bir “maskeli balo” olduğunu vurguluyor.

Uzmanlara nazaran, ekranın gerisinden tanınan şahıslar yalnızca karşı tarafın görmek istediği istikametlerini yansıtabiliyor. Halbuki gerçek hayatta bireyler, geçmişleri, kıymetleri, alışkanlıkları, aile yapıları ve karakterleriyle bir bütün olarak değerlendirilmeli. Evlilik üzere önemli bir kurumda bu maskeler er ya da geç düşüyor ve geriye pişmanlık, kırgınlık ve çok daha ağır sonuçlar kalabiliyor.

Trabzon’un Of ilçesinde yaşanan bir olay, bu riskin ne derece büyük olduğunu gözler önüne seriyor. Genç bir adam, toplumsal medya aracılığıyla tanıştığı bayanla kısa müddette evlendi. Lakin bayan evlendikten birkaç hafta sonra meskeni terk etti. Geriye, satılan eşyalar, alınan borçlar ve yıkılmış bir aile kaldı. Yapılan araştırmalarda, bayanın daha evvel de misal evlilikler yaptığı ve bir dolandırıcılık ağıyla ilişkili olduğu ortaya çıktı.

Bu ve gibisi olayların sayısı her geçen gün artarken, mağdurların sayısı da yükseliyor. Bayan sığınma konutları, mahkemeler ve karakollar bu çeşit olaylarla dolup taşıyor.

Adana’da emlakçı Çağlar Gökgül (36), toplumsal medyadan tanışıp 21 gün evvel düğün yaptığı Muğlalı giysi öğretmeni Dilek Gökgül’ü (31) oturdukları apartmanın 6’ncı katındaki dairenin balkonundan atarak belden aşağısının felç kalmasına neden olduğu suçlamasıyla tutuklandı. Olay sırasında alkollüyken hudut krizi geçirdiği öne sürülen Çağlar Gökgül, eşinin intihar teşebbüsünde bulunduğunu argüman etti. Dilek Gökgül ise son anda balkonun demir parmaklıklarına tutunmasına karşın eşinin parmaklarını açarak düşmesine neden olduğunu öne sürerek hukuk çabası başlattı.

Antalya’da yaşayan 62 yaşındaki emekli Necdet Tilif’in 4 yıl evvel toplumsal medyada tanıştığı Z.T. ile yaptığı evlilik hayatını kararttı. “Bahçeyaka’daki meskenimi borçlarım nedeniyle satıp, TOKİ konutlarından 1+1 daire aldım. ‘Tapuyu bana yap, tapuyu bana yap’ diye tutturdu. Ben de ortak mülkiyet, yani müşterek tapu yaptım. Dedim ki bu müşterek tapuda taraflardan birinin onayı olmadan asla satılamaz. Bu da onu tatmin etmedi. Bir ay sonra tekrar meskenden kaçtı. ‘Evin tamamını vermezsen gelmem’ dedi. Yaş kemale ermiş, yuvayı kurtarabilir miyim diye meskenin tamamını verdim.”

Eşinin kendisini aldattığını ve meskeni kendi kızının üstüne geçirdiğini söyleyen Tilif, 4 aydır hurdaya dönmüş bir aracın içinde yaşamaya başladı. Tilif, “Beni koruyacak bir yasa yok mu? Şayet burası Erzurum olsaydı, birinci günden donarak ölmüştüm” dedi.