Şer ittifakının Türkiye paniği! Ankara’nın Pakistan ve AB iş birlikleri endişeye sebep oldu?
Türkiye’nin memleketler arası arenadaki askerî ve siyasi iş birlikleri dostlarını sevindirdiği kadar düşmanlarını da paniğe sevk ediyor. Son olarak Türkiye’nin Pakistan ile yaptığı askerî iş birliği İsrail basınında geniş yer buldu. İsrail basını, “Türkiye-Pakistan iş birliği giderek güçleniyor ve bu ittifak Levant’a (Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler manasına geliyor) dayandı. Kudüs’ten Washington’a kadar bütün ülkelerde alarm zilleri çalınmalı” dedi.
Pakistan ile yapılan iş birliğinin İsrail için “ciddi tehdit” olduğunu belirten ülke basını, “Ankara, İslamabad idaresi ile olan ittifakını daha da derinleştiriyor. Bu İsrail için bir risk. Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Güney Asya’daki nüfuzunu artırarak argümanlı bir oyuncuya dönüşmüş durumda… Türkiye’nin Pakistan ile büyüyen bağları İsrail ve bölgedeki dostları için derin riskler taşıyor. Zati Hizbullah, Hamas ve öbür İran dayanaklı vekillerden gelen tehditlerle boğuşan İsrail, artık bir NATO üyesinin ek komplikasyonuyla karşı karşıya bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Uluslararası alandaki ataklarının yol açtığı ülkelerden birisi de Yunanistan… Bunu gizlemeyen Atina idaresi, Türkiye’nin özellikle Avrupa Birliği (AB) nezdindeki teşebbüslerinin kendileri için bir tehdit olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin son olarak 150 milyar avroluk Avrupa Güvenlik Eylemi’ne (SAFE) dahil edilmesi Yunanistan’dan sitem dolu ve sert açıklamalar gelmesine yol açtı. Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’yi maksat alan sözlerle memleketler arası kamuoyuna açık bir ileti verdi. Türkiye’nin Avrupa’daki tesirini hazmedemeyen Dendias, Türkiye’nin SAFE programına iştirakini eleştirerek “Uluslararası hukuka hürmet göstermeyen ülkeler AB projelerinde yer alamaz” dedi. “Türkiye sevdası yüzünden bizi unuttunuz” diyen Dendias, “Türkiye ile yapılan iş birliği, kimi ülkelerin Batı kıymetlerine ihanetini manasına gelmektedir” sözlerini kullandı.
Türk- Yunan bağlarında yapan telaffuzları de kabul etmeyen Dendias, ayrıyeten, Türkiye’nin “iyi atmosfer” yaklaşımını küçümseyerek “Ankara’nın söylemi inandırıcı değildir” diyerek “barış”tan yana olmadığını ortaya koydu. Türkiye’yi alenen savaş tehdidiyle suçlayan Dendias, Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayarak, Türkiye’nin barışçıl teşebbüslerini de karalamaya çalıştı. Öte yandan Türkiye’nin AB’nin 150 milyar avroluk savunma programına dahil olması, Atina’da “aşağılayıcı yenilgi” olarak yorumlanmaya devam ediyor. Yunan yetkililer ABD’ye yönelerek takviye arayışına girdi, fakat sonuç alamadı. Dendias’ın “Düşman surların içindeyken Avrupa savunulamaz” kelamı, Türkiye’ye yönelik “alçak” bir itham olarak diplomatik kayıtlara geçti.
KKTC’nin ilan edeceği DMP Haritasıyla, Türkiye ile Kıbrıs ortasında 2011 yılında imzalanan deniz yetki alanları mutabakatındaki sonlar dahilinde ve Türkiye’nin 2020 yılında Birleşmiş Milletler’e bildirdiği, kıta sahanlığı koordinatlarıyla kesişecek ve orta noktada buluşacak. Böylece Türkiye ile KKTC arasında yeni iş birliği fırsatları doğacak. Türkiye ile KKTC’nin bölgede gerçekleştireceği hidrokarbon arama faaliyetleri artacak. KKTC, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na arama tarama faaliyetleri için lisans vermişti. DMP ilanı ile hidrokarbon arama faaliyetlerinde yeni fırsatlar gündeme gelecek.
Yunanistan, 9-13 Haziran tarihleri ortasında Fransa’nın Kaç kentinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) Okyanuslar Konferansı’nda Deniz Parkları Haritası’nı sunmaya hazırlanıyor. Yunanistan, geçtiğimiz Nisan ayında yayınladığı deniz mekânsal planlama haritasıyla maksimalist tezlerini birinci sefer bir haritaya dökmüştü. Güney Ege’de bilhassa On iki Ada etrafında kelamda çevrecilik projeleriyle yeni fiili egemenlik alanı oluşturmak hedefindeki Yunanistan, BM konferansında bu planın milletlerarası sunumunu yaparak süreci oldubittiye getirmeyi planlıyor. GKRY’nin haritası ile KKTC’de yaşayan Türk halkının da haklarını gasp edilmek istendi. GKRY’nin2003 yılında Mısır’la, 2007 yılında Lübnan’la, 2010 yılında İsrail’le yaptığı, tüzel manada bir sonuç doğurmayan ve yok kararında olan deniz alanı sonlandırma mutabakatlarıyla Kıbrıs halkının haklarını da ihlal ediyordu. KKTC’nin ilan edeceği DMP haritası, Rum idaresinin yapmış olduğu tek taraflı faaliyetlerde de geri adım atmasını sağlayacak. KKTC de Doğu Akdeniz’de proaktif bir siyaset yürütecek. Yunanistan, Ege ve Doğu Akdeniz’deki planlarının yer aldığı Deniz Parkları Haritası’nı Birleşmiş Milletler’e sunmaya hazırlanıyor. Mavi Vatan’daki bu işgal teşebbüsüne karşı harekete geçen Türkiye, Deniz Mekansal Planlaması Haritası’nı (DMP) açıklayarak denizlerdeki hudutları belirlemişti. Önümüzdeki aylarda da KKTC, DMP haritasını ilan edecek. Böylelikle denizlerde Yunan oldu-bittisine geçit verilmeyecek İnşallah!
