Sahafların ağabeyiydi: Lütfü Seymen vefat etti

50 yıldır sahaflık yapan ve “Sakallı Lütfü” olarak tanınan Müteferrika Sahaf’ın sahibi Lütfü Seymen, 71 yaşında vefat etti. Son İstanbullu sahaflardan olan Seymen’in cenazesi bugün öğlen namazını müteakiben Söğütlüçeşme Camii’nden kaldırılacak ve Ümraniye Ihlamurkuyu Mezarlığı’na defnedilecek. Kitabın ve kitapseverin hizmetkârı olarak bilinen Seymen’i 40 yıllık dostları Emin Nedret İşli, Sabri Koz ve Bahtiyar İstekli Yeni Şafak için anlattı. 5 Kasım 1954 tarihinde Üsküdar’da doğan Seymen, 1957 yılında ailecek taşındıkları Cide’de birinci ve ortaokulu okuduktan sonra Bartın’da başladığı lise eğitimini Kastamonu’da tamamladı. 1973 yılında İstanbul Üniversitesi’nde okurken seyyar kitapçılık yapmaya başlayan Seymen, 1974 yılından bu yana tam 50 yıldır sahaflık yapıyordu. Ancak kendisi “Sahaflar Kitabı”na verdiği röportajda birinci dükkân olarak on üç yaşındayken Teksas, Tommiks sattığı, köpek kulübesinden bozma yerden bahseder. 1993 yılından beri dükkanıyla tıpkı isimli Müteferrika Dergisi’yle kitabiyatın nabzını tutan Seymen, mecmuanın 2024’te çıkan 66. sayısıyla jübilesini yaparak koltuğunu sahaf Emin Nedret İşli’ye devretmişti.

Yılda iki sefer çıkan Müteferrika Dergisi’ni devralan Turkuaz Sahaf’ın sahibi Emin Nedret İşli, emaneti sürdüreceklerini belirterek Seymen’le ilgili şunları söyledi: “Hem yayın yapan hem sahaflık mesleğine hizmet eden, kitabın ve kitapseverin hizmetkârı olan bir arkadaşımızdı. Uzun yıllar Kadıköy’de, evvel seyyar sahaf olarak, sonra da Kadıköy’ün çeşitli yerlerinde dükkân sahibi olarak, sahaflık mesleğine çok kıymetli hizmetlerde bulundu. Yaklaşık 30 yıldan fazla 66 sayı Müteferrika Dergisi’ni tek başına üstlendi. Mecmuanın ikinci sayısından itibaren yayın heyetindeydim. Artık emanetini sürdüreceğiz. 67. sayıya yetişmez fakat 68. sayı kesinlikle Lütfü Bey’in ismine bir armağan sayısı olacak.”

Lütfü Bey’in eski sahaflık kültürüyle yeni sahaflık ortasındaki devrin temsilcisi olduğunu lisana getiren Bahtiyar Sahaf’ın sahibi Bahtiyar İstekli, şu sözleri kullandı: “Meslek hayatımızın birinci günlerinden itibaren bize rol model olmuş, sahaflığı teşvik etmiş, sevdirmiş bir ağabeyimizdir. Sahaflıkta yeni devrin başlatıcısı kabul edebiliriz. Eski sahaflık biraz Osmanlı bakiyesi yapıtların tasfiyesi üzerine kurulmuş bir sahaflıktı. Osmanlı’dan kalan materyaller 90’lı yıllara hakikat tükenince, Cumhuriyet’in ürettiği eserler yük kazanmaya başladı. Lütfü Bey de o devirde yeni bir sahaflık biçimiyle ortaya çıktı. Eski periyotta daha çok kitap ticareti üzereydi, ancak Lütfü Bey’in ticaretin ötesine geçen, kitaplarla farklı bir münasebeti vardı.”

Sahaflık mesleğinde kendi jenerasyonunun son temsilcilerinden olduğunu lisana getiren müellif Sabri Koz da şu tabirlerle Seymen’i anlattı: “Zaman içinde anısını hem aziz kılmak hem de kendisini unutturmamak ismine elimizden ne geliyorsa yapacağız. Her sahafın bir çalışma formu vardır. Lütfü Bey de bu işe sokaklarda kitap satarak başlamış lakin ilgi sahibi ve meraklı bir insandı. Hem mesleğini hem mesleğiyle ilgili gerekli bilgileri vakit içinde öğrendi. 1980’lerin sonundan itibaren onun dükkanında her hafta cumartesi günleri toplanır (Cumartesi Yârânı) sohbet ederdik. Geçtiğimiz ay son toplantımızı yaptık. Önümüzdeki hafta inşallah arkadaşlarla kendi ortamızda toplanıp onu yad edeceğiz.”

Lütfü Seymen, sahaflığının yanı sıra sahaflar ve kitaplar hakkında yazdığı makalelerle de yazın dünyasına kıymetli katkılar sağlamıştı. Yapı Kredi Yayınları’ndan 2008 yılında yayımlanan “Üsküdar’a Kadar Kastamonu” isimli kitabın editörlüğünü yapan Seymen’in yayımladığı öteki kitapları ise şunlar: Orhan Koloğlu: Osmanlı Basınının Doğuşu ve Blak Bey Ailesi (1998), Başak Ocak: Tüccarzâde İbrahim Hilmi Çığıraçan (2003), Hans Peter Kraus: Bir Ender Kitap Destanı (2004), Necmettin Hilav: FetvâMecmûası (2012).