Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan ‘normal doğum’ açıklaması: Sezaryen bir ameliyat, doğum şekli değil

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Habertürk televizyonu canlı yayınında soruları yanıtladı. Memişoğlu, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki zelzele nedeniyle bütün İstanbullulara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Deprem esnasında Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hasebiyle düzenlenen merasimlerde olduğunu tabir Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine çabucak İstanbul’a intikal ederek AFAD’a geldiklerini anlattı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lider Vekilinin İstanbul’da meydana gelen sarsıntı sonrasında düzenlenen afet idaresi toplantısına davet edilmediği argümanına ait soru üzerine Bakan Memişoğlu, Büyükşehir Belediye Lideri ya da vekilinin AFAD’ın uyumunda yapılan toplantılarda her vakit yer aldığını söyledi.

Memişoğlu, AFAD’ın tertibinde daha evvelki sarsıntılarda de toplantılar yapıldığını hatırlatarak, “Büyükşehir Belediye Başkanı veya vekili kimse onun otomatik olarak geldiği bir afet uyum merkezi orası. Orada büyükşehir belediye lider vekili de vardı. Bütün toplantılara katıldı. Biz, açıklama yaparken de masamızdaydı. Vali Bey de yanımızdaydı. Bütün gün onunla beraberdik.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’dan İstanbul’a uçakla geldikten sonra akşamüzeri AFAD’a uğradığını ve kendilerinin de o esnada orada çalıştıklarını aktaran Memişoğlu,

“Belediye Lider Vekilimizin olmadığı bir anda biz de geleceğini son anda öğrendik. Bütün gün Belediye Lider Vekilimiz bizimleydi. Bugün de beraberdik. Sarsıntısı siyasallaştırmamamız lazım. Bu İstanbul’un ve Türkiye’nin sorunu. Bunu ‘sen yaptın’ ya da ‘ben yaptım’ değil daima bir arada yapmamız lazım. Sarsıntıda herkes biz ne yapmalıyız? diye sormalı.”

açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde 6 Şubat zelzelesinden sonra büyük bir yenilenmenin yaşandığının altını çizen Memişoğlu, zelzele bölgesindeki hastanelerin sayısının şu anda sarsıntı öncesinden çok daha çağdaş olduğunu söyledi.

“Cumartesi günü büyük bir tatbikat yapıyoruz”

Sağlık Bakanlığının muhtemel Marmara sarsıntısına karşı hazırlıklarının ne olduğuna ait soru üzerine ise Bakan Memişoğlu,

“Bu cumartesi günü büyük bir tatbikat yapıyoruz. Çok evvelce planlanmış bir şeydir. Bu, 6 aydır yazışmaları olan bir tatbikat. İstanbul zelzelesiyle ilgili. Daha evvel de Çam Sakura ve etrafında bir tatbikat yapmıştık. Bu yaklaşık 4-5 ay önceydi. Bu tatbikat ise vilayetler ortası yaptığımız bir tatbikat.”

dedi.

Depreme hazırlığın yalnızca kağıt üzerinde olamayacağını vurgulayan Memişoğlu, şöyle devam etti:

“Depreme hazırlık bir mantalite doğurur dedik. 1999 zelzelesinde bu ülke bir acı yaşadı. Ondan sonra devlet kurumları daha koordineli olacak formda AFAD tertibi ile sarsıntıya hazırlık basamağını yaptı. Bilhassa 5,8 şiddetindeki 2019’daki İstanbul zelzelesi bize birçok şeyi öğretti. İstanbul ile ilgili sıhhat tarafında da ne yapmamız gerektiğini çalıştık ve birebir vakitte da 6 Şubat zelzelesinde de İstanbul bölgeye sıhhat manasında çok büyük bir takviye verdi. Maraş ve Hatay’a alana 12. saatte gitmiştik. Sahra Hastanemiz ve tırımız 24. saatte orada kurulmuştu.”

Bakan Memişoğlu, zelzelede ve sıhhat sistemindeki insanların, otomatik olarak nasıl hareket etmesi gerektiğini evvelden bilmesi gerektiğini vurgulayarak, zelzele tatbikatlarına ait şunları kaydetti:

“0-12 saat çok kritik bir saat. Herkes ne yapacak, nasıl hareket edecek bununla ilgili bir süreç tahlili yaptık. ‘Mevcut kapasitede biz 12 saat nasıl devam edebiliriz, İstanbul’a yardım gelmese de bunu nasıl yönetebilirizi hesapladık. 12-18 saatte ne yapacağımızı, 18-36 saatte neler olması gerektiğini, 36 saatte ne rutine gireceğini hesapladığımız bir çalışma yaptık. Bu çalışmada İstanbul’un içindeki sağlıkçılar da dahil nasıl hareket edeceğinin ezberlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. ‘Deprem oldu mu İstanbul’da bütün ambulanslarımız talimat beklemeden çıksın’ dedik. ‘Helikopterlerimiz var, otomatik olarak kalksın’ dedik. Dün o denli kalktılar mesela. Benim ‘kalksın’ dememe gerek yok. Kalksın ben ona havada komuta gerektiği vakit vereyim. Biz birebir vakitte referans hastaneler kurduk. İstanbul’daki bütün hastaneleri ve bölgeleri Anadolu’daki bütün hastanelerle eşleştirdik. İstanbul’u 10 bölgeye böldük. İstanbul bütün Türkiye’yi destekleyebilir ancak bütün Türkiye’nin organize formda İstanbul’u destekleyebilmesi için İstanbul’u 10 bölgeye böldük. Bu 10 bölgede hangi kent ve hangi alana gideceğini bilecek. O kentteki sağlıkçısından aile tabibinden, eczacısından özel hastanesine kadar herkesi de birbiriyle eşleştirdik. 16 vilayet, Tuzla ve Kadıköy bölgesinden cumartesi günü oradan gelecek hangi hastaneye gidecek, nasıl gidecek onları bilecek. 2025 ve 2026’da sık sık tatbikat yaparak insanlara nereye gideceklerini öğretmeye çalışıyoruz. Sıhhat manasındaki ulaşımımızı da karayolu ile değil daha çok havayolu ve denizyolu ile planlıyoruz.”

Bakan Memişoğlu, İstanbul’daki 6,2 büyüklüğündeki zelzele sonrasındaki yaralıların durumuna ait soruya, “En çok çarpma, atlama, alakalı omurga ve ayak yaralanmaları diyebileceğimiz ortopedik yaralanmalar oldu. Onlar da panik halinde hareketten, çarpmadan kaynaklı. Çok fazla atlayan yok fakat kaçarken ayağını vuran yaklaşık 236 kişi. Şu anda 41 kişi kaldı, 38’i İstanbul’da 3 ise öbür kentlerde olmak üzere onların da hepsinin ameliyatlarla ortopedik travmaya bağlı bilhassa bacak kırıkları fazla.” karşılığını verdi.

“DOĞAL OLAN NORMAL DOĞUMDUR”

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sivasspor – Fenerbahçe futbol karşılaşması sırasında futbolcuların açtığı

“Doğal olan olağan doğumdur”

yazılı pankart sonrası yaşanan tartışmalara ait soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ben Sıhhat Bakanı’yım, biz Sağlık Bakanlığıyız. Hastalık bakanlığı değiliz. İnsanların sağlığı ile ilgili gerçek bilgilendirmek ve onlarla ilgili sıhhatini nasıl koruyacağını ve sağlıklı olanın ne olduğunu anlatmakla vazifeli ve mükellefiz. Sıhhatle ilgili doğrusu neyse onu bu topluma öğretmek, onunla ilgili ikazları yapmakla mükellef olan bir bakanlığız. Ben sigara ile de uğraş ediyorum. Ben ‘Sigara sıhhate ziyanlıdır.’ deyince sigara içenlerin hayatına müdahale mi ediyorum? ‘Kilo verin, ziyanlıdır.’ dediğim vakit da insanların hayatına, özgürlüğüne müdahale mi ediyorum?”

Sivasspor’un iki yıl evvel de göğüs kanseriyle gayret ile ilgili bir pankartının olduğunu ve alana onunla çıktığını anımsatan Memişoğlu,

“Ben bu tartışmalardan temelinde çok mutluyum. Hiçbir bayanın, hiçbir bayanın, hiçbir erkeğin, bir çocuğun hayatına zorla müdahale edecek bir mantalite taşımayız, bir siyaset da uygulamayız. Bunu düşünmek bile bir patolojik düşüncedir. Ben Sağlık Bakanı olarak öneririm ve doğruyu söylerim.”

dedi.

Sağlık Bakanı olarak doğru ve sağlıklı olanı söylemek ve bununla ilgili planlama üretip siyaset yapmakla mükellef olduğunu tabir eden Memişoğlu, “Biz kimseye hareket etmiyor, kimseyi zorlamıyoruz. Doğal olan olağan doğum, olağan yani. Gerektiği vakit, endikasyonu olduğu vakit, tıbbi olarak nitekim zarurî olduğu vakit ben genel cerrahım, doğal ki ameliyat yapacak. Sezaryen bir ameliyat, doğum biçimi değil. Ameliyat ile çocuğun çıkarılmasıdır. Dünyada sezaryen oranı yüzde 15’tir. 10 doğumdan yalnızca bir yahut ikisidir. Bizde 10 doğumdan 6’sı sezaryendir.” diye konuştu.

Son 10 yıldır Türkiye’de sezaryen oranlarında artış yaşandığına dikkati çeken Bakan Memişoğlu,

“Özel hastanelerde daha fazla maalesef. Onları da denetlemeye başladık. Yüzde 61’in üzerinde maalesef. Kimsenin özel hayatına ve kimsenin kararına karışmıyoruz. Net söylüyorum ki bebek için de anne için de olağan doğum sağlıklı olanıdır.”

dedi.

“Ben 1966 doğumluyum, sezaryen doğumluyum”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bu husustaki tenkitlerinin hatırlatılması üzerine de Memişoğlu, şunları söyledi:

“Ben Sıhhat Bakanı’yım, kendisi de sağlıkçı. Bununla ilgili siyasete çok karışmış durumda sanıyorum. Tıbbi endikasyon dediğimiz, tıbben gereklilik diğer bir şeydir. Keyfiyet öteki bir şeydir. Biz keyfi olan sezaryen harici olağan doğum olması gereken vakitlerde teklifimiz, bunun doğal koşullarda bebeğe de yararı olanı, sağlıklı olanı tercih etmesidir. Sezaryen olan doğal değildir. Ben 1966 doğumluyum, sezaryen doğumluyum. Ben sezaryenim. Benim annem, bana ‘Baskı yaptırıyorsun.’ demiyor ki. Ben diyorum ki tıbbi endikasyon olan her şeyin yapılması gerekiyor. Doğal olan olağan doğumdur, siz ne yaparsanız yapın. Çocuğun hem akciğerinin gelişiminde ve bütün hücrelerinin gelişiminde her şeyin doğal olduğu yoldur. Natürel ki endikasyon olursa ameliyat olabilir. Türkiye’de 6 aydır bu oranlar, yüzde 2 düşmüş durumda.”

“Sezaryeni olağan ki azaltmak istiyoruz”

CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün, sezaryen doğumla ilgili TBMM’de soru önergesi vermesine ait soru üzerine Kemal Memişoğlu, “Arkadaşımıza anlatamamışız ve anlamak istememiş. Tıp merkezlerinde acil sezaryen yapabilirler fakat planlı, saatli sezaryenlerin hastanelerde olması tıbbi zorunluluktur. Sezaryeni olağan ki azaltmak istiyoruz. Buna neden karşı çıkıldığını çözemiyorum.” karşılığını verdi.

Memişoğlu, “Sezaryeni ne kadar vakitte ne kadar düşürmeyi planlıyorsunuz?” sorusuna karşılık şunları söyledi:

“Hedefimiz, primer sezaryeni yüzde 20 bandının üzerine çıkmayacak halde bir yola koymak. Anne baba adaylarını eğiterek, ikna ederek, doğrunun ne olduğunu anlatarak olağan doğumu teşvik etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız yalnızca budur. Dünyadaki bilimsel ortamlarda da bu biçimdedir. Muhalefetteki arkadaşların da sıhhat kökenli genel liderin da bence savunmaması ve farklı sistemlerle eleştirmemesi gerekirdi.”

“Hastanelerimiz her yere ulaşabiliyor”

Özel kesim, kamu, üniversite fark etmeksizin hepsinin sıhhat hizmetini standart olarak sunması gerektiğini vurgulayan Memişoğlu, “Sırrı Süreyya Lider, bu sıhhat sistemi ve ‘özel hastane’ dediğiniz hastanedeki yetenek ve altyapı sayesinde bugün yaşıyor. Mecliste, ‘Bitti, sıhhat sistemini yok ettiniz.’ diyen beşerler, o hastanede nasıl bir sıhhat sisteminin olduğunu gördüler. Ben teşekkür beklemiyorum ancak üniversiteler, özel kesim ve devlet hastanelerimizde senede 1 milyar defa insanlara bakabiliyor, 800 binin üzerinde ameliyat yapabiliyor, her yere ulaşabiliyoruz.” halinde konuştu.

“37 bin takım aldık, önümüzdeki hafta ilan edeceğiz”

Bakan Memişoğlu, sıhhat çalışanı atamasına ait soru üzerine şunları kaydetti:

“37 bin takım aldık, önümüzdeki hafta hangi hastanede ne kadar işçiye ne kadar muhtaçlığımız var, ilan edeceğiz. ÖSYM’ye yolluyoruz pazartesi prestijiyle. Mayısta 19 bin alacağız, 18 bin için de eylülde ilana çıkmış olacağız. Kılavuz, önümüzdeki hafta yayımlanmış olacak. Diyetisyen, sıhhat idaresi, hemşire, sağlık mesleklerinin hepsi olacak. KPSS’ye nazaran onların atamaları yapılacak.”

ASELSAN tarafından açık kalp ameliyatlarında kullanılması için üretilen kalp akciğer makinesine ait soru üzerine Memişoğlu, “Çok stratejik bir aygıt, bu aygıt olmasa kalp ameliyatı yapamazsınız. Bu aygıtı Türkiye’de üretebilir hale geldik ve yüzde 90’ı da yerli. Türkiye, üretim konusunda da sanayi konusunda da sıhhatte artık kabuğunu kırıyor. Bizim argümanımız sıhhat, savunma endüstrisinden daha büyük bir sanayi olacak.” dedi.

“Aile tabipleri tarafından verilen randevular hastanede görülmüyor, geri çevriliyor ya da erteleniyor.” formundaki tezlerin sorulması üzerine Memişoğlu, “Birkaç tane örnek kazara olmuş olabilir ancak genel olarak bu türlü bir durum yok. Hastanelerimizin yüzde 10 kontenjanını büsbütün aile doktorlarına ayırdık.” sözlerini kullandı.

Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan ‘normal doğum’ açıklaması: Sezaryen bir ameliyat, doğum şekli değil

Benzer İçerikler