8 Aralık’ta Esed rejiminin devrilmesinden ve Suriye halkının idaresi ele almasından rahatsızlığını gizlemeyen işgalci İsrail attığı adımlarla Şam idaresinin ülke üzerindeki tam denetimini engellemeye ve PKK/YPG terör örgütüne alan açmaya çalışıyor. Terör devletinin Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun tüm bölgeyi istikrarsızlaştırmayı amaçlayan saldırgan siyasetlerini Suriye’deki yeni idaresi de gaye alarak genişletiyor. 8 Aralık sonrası Suriye’nin çeşitli noktalarını vuran işgalci güç, Netanyahu’nun Suriye’nin güneyinde “askerden arındırılmış bölge” oluşturulacağını savunmasının çabucak akabinde savaş uçakları ile Başta Dera olmak üzer başşehir Şam’ın güneyindeki askeri noktaları savaş uçaklarıyla maksat aldı.

İşgalci güce bağlı savaş uçakları, Şam’ın güneyindeki komuta merkezleri ve mühimmat depolarının bulunduğu çok sayıda noktayı vururken, “Suriye’nin güneyindeki askeri varlıklar, İsrailli siviller için tehdit oluşturmaktadır. İsraillilere yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için faaliyetler devam edecektir” mazeretiyle akınlarını gerekçelendirdi. sözleri kullanıldı. Suriye devlet televizyonu, İsrail savaş uçaklarının başşehir Şam’ın yaklaşık 20 kilometre güneyindeki el-Kisve kasabasını vurduğunu açıkladı. İşgalci güç, ayrıyeten Suriye’nin güneyinde Dera vilayetindeki bir kasabaya da hava saldırısı düzenlediği bildirildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise Şam kırsalına düzenlenen taarruzlarda 2 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

Saldırıya paralel olarak ABD’de Yahudi lobilerinin çatı kuruluşu Amerikan-İsrail Siyasi Aksiyon Komitesi’nin (AIPAC) Washington’da düzenlediği programa görüntü konferansla katılan Netanyahu da, Suriye’yi istikrarsızlaştırma siyasetini ayrıntılandırdı. “Suriye’de İsrail ordusu Hermon Dağı’nın (Cebel Eş-Şeyh) doruğunda kalacaktır.” diyen Netanyahu, Bölgenin bitişiğindeki “tampon bölgede” kalmaya devam edeceklerini ve Şam’ın güneyinde Suriye ordusunun varlığına müsaade vermeyeceklerini sav etti. Netanyahu, bölgenin askerden arındırılacağını öne sürerek Suriye’nin egemenliğine direkt müdahale işareti de verdi.

Suriye’nin güneyindeki Dürzi azınlığı kendi işgal emeline mazeret olarak kullanmak isteyen İsrail idaresine sert karşılık almasına karşın geri adım atmıyor. İşgalci gücün Suriye’nin doğusundaki, ABD himayesinde bulunan PKK/YPG terör örgütü yapılanmasını da Şam’ı istikrarsızlaştırmak gayesiyle kullanmak istediği bizzat İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ve öteki İsrailli yetkililer tarafından belirtilmişti. Netanyahu idaresinin Şam üzerine baskı kurarak terör örgütünün elini rahatlatmayı da amaçladığı bedellendiriliyor.

Öte yandan terör örgütü de İsrail’in verdiği dayanağa dayanarak, Şam’ın davetine karşın kendini lağvetmeye yanaşmıyor. Terör örgütü Suriye’de yeni idarenin yapılanmasında yol haritasını teşkil edecek ve silah kullanma yetkisini devlet inhisarına bırakmayı da öngören Ulusal Diyalog Konferansı’nın sonuçlarını tanımadığını açıkladı. Açıklamada, konferansın Suriyelileri temsil etmediği tez edilerek, bunun ve sonuçlarının kesimi olunmayacağı savunuldu. Açıklamanın İsrail taarruzlarına paralel gerçekleşmesi dikkati çekti.