MGK bildirisinde ‘Terörsüz Türkiye’ vurgusu: PKK’nın tasfiye süreci hassasiyetle takip edilecek

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 2,5 saat sürdü.

Toplantının akabinde Bağlantı Başkanlığı tarafından MGK bildirisi yayımlandı.

Bildiride Terörsüz Türkiye amacıyla atılan adımlar ile son gelişmelerin değerlendirildiği; terör örgütü PKK’nın tasfiye sürecinin her basamağının hassasiyetle takip edileceği belirtilerek daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye’ye ulaşılmasına yönelik kararlılığın vurgulandığı kaydedildi.

Suriye’ye verilen güçlü dayanağın sürdürüleceği kaydedilen bildiride ülkenin toprak bütünlüğüne, üniter yapısına ziyan verebilecek teşebbüslerin bertaraf edilmesinin ehemmiyetine dikkat çekildi.

Terör devleti İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırıma dikkat çekilerek İsrail’den kaynaklanan risk ve tehditlerin Orta Doğu’daki barış uğraşlarını sekteye uğrattığı belirtilen bildiride milletlerarası aktörlere sorumluluklarını yerine getirme davetinde bulunuldu.

1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere ulusal birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve muvaffakiyetle yürütülen operasyonlar ile son devirde meydana gelen milletlerarası gelişmeler hakkında Şuraya bilgi sunulmuştur.

2. Terörsüz Türkiye gayesiyle atılan adımlar ile son gelişmeler değerlendirilmiş; tasfiye sürecinin her evresinin hassasiyetle takip edilmesine, terörün ülkemizin gündeminden kalıcı olarak çıkarılmasına, milletimizin birlik ve beraberliğinin tahkim edilerek daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye’ye ulaşılmasına yönelik kararlılık vurgulanmıştır.

3. Müşterek coğrafyamızın tüm terör örgütlerinden arındırılması sonucunda, başta komşularımız Irak, Suriye ve İran olmak üzere bölge ülkeleri için de huzurlu bir periyodun başlayacağına işaret edilmiş; güvenlik alanındaki iş birliğinin daha da ilerletilmesinin, bölgemizin ortak geleceğinin inşasına en değerli katkıyı yapacağı belirtilmiştir.

4. Suriye’deki gelişmeler ve son durum ele alınmış; Suriye idaresinin tüm ülke sathında istikrarı sağlama çabalarına verilen güçlü takviyenin sürdürüleceği kaydedilmiş, Suriye halkını mağdur eden memleketler arası yaptırımların kaldırılmasına yönelik eğilimden memnuniyet duyulduğu tabir edilmiştir.

Bu kritik süreçte, Suriye’nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne, üniter yapısına ve siyasi birliğine ziyan verebilecek teşebbüslerin bertaraf edilmesinin değerine dikkat çekilmiş; Suriye’yi istikrarsızlaştırmaya matuf faaliyetlere karşı unsurlu bir tavır benimsenmesi davetinde bulunulmuştur.

5. Gazze’de soykırım ve işgali sürdüren İsrail’in, Filistin’in yanı sıra Suriye, Lübnan ve Yemen’e yönelik sistemli hücumlarının ve yayılmacı emellerinin Orta Doğu’daki barış eforlarını sekteye uğrattığı belirtilmiş; mesuliyet mevkiindeki memleketler arası aktörlerin, İsrail idaresinin siyasetlerinden kaynaklanan risk ve tehditlerin bertaraf edilmesi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin altı çizilmiştir.

6. Kuzey ve Doğu Afrika’da cereyan eden hadiseler görüşülmüş; Türkiye’nin, Afrika’daki kardeş ülkelerin güvenlik ve istikrarı tesis etme uğraşlarına verdiği dayanağı artırarak devam ettireceği belirtilmiştir.

7. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona erdirilmesi için hassas bir sürece girildiği kaydedilmiş; kalıcı ve adil bir barışa ulaşılması için inisiyatif üstlenen ülkemizin, barış diplomasisi ve orta buluculuk faaliyetleriyle global barış ve istikrara katkı sunmayı sürdüreceği tabir edilmiştir.

8. Azerbaycan ile Ermenistan’ın barış mutabakatı taslağı üzerinde mutabakata varmalarından memnuniyet duyulduğu belirtilmiş; bölgemizdeki tüm aktörlerin menfaatine sonuçlar ortaya çıkaracak son barışın tesisi için gerekli şartların sağlanması istikametindeki beklentimiz bir sefer daha teyit edilmiştir.