Terör devleti İsrail’in, İsrailli uzmanları, Hamas ile İsrail ortasındaki ateşkesin ardından Gazze’nin direnişi şok ederken yaptıkları değerlendirmelerde, Tel Aviv’in görmeyi istemediği senaryoyla yüzleştiğini; Hamas’ın ise 15 ayı aşan akınların akabinde bile hala yerini koruduğunu belirttiler.

Hamas ve İsrail ortasında varılan esir takası mutabakatı kapsamında 3 İsrailli bayan karşılığında 90 Filistinli çocuk ve bayan, pazarı pazartesiye bağlayan gece işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevi’nden hür bırakıldı.

İsrailli esirlerin hür bırakıldığı sırada Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensuplarının teçhizatlı biçimde görünmesi dikkati çekti.

Yedioth Ahronoth gazetesinin analistlerinden Avi Issacharoff, mevzuyla ilgili yazısında, “15 ay süren hücumların akabinde bile Hamas’ın hala yerini koruduğunu” belirtti.

“Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet Hamas’ı ortadan kaldıracağını açıklamış olmasına karşın Hamas yalnızca askeri açıdan değil, egemenliği de sağlam biçimde ayakta kaldı.” sözünü kullanan Issacharoff, “Bazı güvenlik vazifelilerinin, bu savaşın boşuna olduğu ikazlarına karşın Netanyahu ve bakanları aylardır Hamas idaresine bir alternatif bulunması konusunda derinlemesine tartışılmasını şiddetle reddetti.” değerlendirmesinde bulundu.

Issacharoff, bunu “savaşın en büyük başarısızlığı; 2024’ün başarısızlığı” olarak addetti.

Aksa Tufanı’na atıfta bulunan Issacharoff, 7 Ekim’deki (2023) istihbarat başarısızlığının bilindiğini; ama en büyük siyasi başarısızlığın ise hükümetin akınlar sonrası yapılacaklar konusunda sergilediği “kasıtlı ve hata niteliğindeki ihmal” olduğunu belirtti.

Issacharoff, süreksiz de olsa ataklar sonrasındaki güne ulaşıldığını; İsrail kabustan yeniden kabusa uyanırken sonun başka tarafında Hamas’ın otoritesinin; tünel inşasının ve daha fazla kişinin asker olmasının devam ettiğini yazdı.

Sivil toplum kuruluşu İsrail Savunma ve Güvenlik Forumu Başkanı Amir Avivi ise güvenlik ünitelerinin, Hamas’ı askeri bir yapı olarak yok etmeye ve başkanlarına ziyan vermeye odaklandığına dikkati çekti.

İsrail›deki Maariv gazetesine yaptığı açıklamada Avivi, İsrail’in, Hamas başkanlarının bir kısmını tasfiye etmenin dışında hükümran bir otorite olarak Hamas’ı devirmek için harekete geçmediğini savundu

Avivi, “Hamas’ın mühimmatına önemli biçimde ziyan verdik ancak siyasi olarak bölge sakinlerinin (Filistin halkı) gözünde Hamas hala egemenliği elinde bulunduran otorite.” tabirini kullandı.

Haaretz gazetesindeki askeri analistlerden Amos Harel ise pazar günü Gazze kentinde yüzlerce silahlının (Filistinli), birkaç gün öncesine kadar İsrail ordusunun faaliyet gösterdiği alandan birkaç kilometre uzakta ortaya çıktığına dikkati çekti. Bu durumu, Hamas’ın askeri gücünü ve sivil hükümeti tekrar kurma isteğini sergilediği formunda yorumlayan Harel, lakin birkaç ay içinde Gazze’nin geleceğine ait düzenlemelerin gündemde olduğunu belirtti. Harel, ayrıyeten Netanyahu’nun mutabakatın 42 gün sürecek birinci kademesinden sonra ataklara dönme ihtimalini uzak gördüğünü aktardı.

İlk basamağın sonunda akınların yine başlamasına ait tabirlerin, teorik olduğunu; kararın artık ABD Başkanı Donald Trump’ın elinde olduğunu savunan Harel, “Eğer ABD Başkanı Gazze’deki savaşın sona erdirilmesinin gerekliliği konusunda ısrar ederse Netanyahu’nun ona karşı koyması güç olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Harel, “Üzücü gerçeğin, İsrail’in 7 Ekim 2023’te savaşı büyük ölçüde kaybetmesi” olduğunu lisana getirdi.

Arabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak’ta İsrail ile Hamas ortasında Gazze’de ateşkes ve esir takası konusunda muahedeye varıldığını duyurdu.

Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15’te yürürlüğe girdi. Üç kademeden oluşacak ateşkes mutabakatının birinci 42 gününde, İsrailli 33 esir ve 1900’ün üzerinde Filistinli esir hür bırakılacak.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, mutabakatın birinci basamağı kapsamında dün 3 İsrailli bayanı Kızılhaç grubuna teslim etti.

İsrail hapishanelerinde tutulan 90 Filistinli de işgal altındaki Batı Şeria›da bulunan Ofer Askeri Cezaevi’nden hür bırakıldı.

İsrail’in 7 Ekim 2023›te başlattığı 471 gün boyunca Gazze’ye düzenlediği taarruzlarda 46 bin 913 kişi hayatını kaybetmiş, 110 bin 750 kişi yaralanmıştı.

İsrail Trump’a adeta yalaklık yapma talimatı verdi. İşgal altındaki Doğu Kudüs’te İsrail’in inşa ettiği ‘Maale Adumim’ yerleşimiyle Batı Kudüs ortasındaki ‘E1’ alanına ABD Başkanı Donald Trump’ın adı verilecek. Bu kararın ‘göreve yeni başlayan ABD Başkanı onuruna’ alındığı belirtildi.

İsrail bu kapsamda bölgeye dört binden fazla yerleşim ünitesi ve oteller inşa etmek için 12 bin dönüm Filistin toprağını işgal etmişti.

‘Trump1’ bölgesine Trump’ın dört yıllık misyon müddetinde bir İsrail mahallesi inşa edilmesi planlanıyor.

İsrailli yetkililer bu bölgenin İsrail için stratejik ehemmiyette olduğunu ve Maale Adumim ile Kudüs ortasındaki ilişkiyi sağlayacağını belirttiler. Öte yandan E1 projesiyle, Doğu Kudüs’ün Batı Şeria’daki Filistin topraklarının kontağının kesilmesi ve izole edilmesinin amaçlandığı belirtiliyor.

Proje kapsamında beş binden fazla Filistinlinin, topraklarından sürülebileceği söyleniyor.

Birleşmiş Milletler, işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerini yasadışı kabul ediyor.

Birleşmiş Milletlerin en üst yargı sistemi Milletlerarası Adalet Divanı, Temmuz 2024’te İsrail’in tüm ‘yeni yerleşim faaliyetlerini’ durdurması ve İsraillilerin gasp ettiği tüm Filistin topraklarından çıkarılması gerektiği kararını bildirmiş, fakat İsrail kararı reddetmişti.