İran mı İsrail mi: Hangi ordu daha güçlü?

İran, Ortadoğu’nun en büyük ordularından birine sahip. Yaklaşık 580 bin etkin ve 200 bin yedek askeri bulunuyor. Ordu ve İhtilal Muhafızları başka yapılarda, kara, hava ve deniz kuvvetlerine sahip.

Devrim Muhafızları birebir vakitte dış operasyonları yürüten Kudüs Gücü’nü de denetim ediyor. Bu yapı, Hizbullah, Hamas, İslami Cihad üzere kümeleri destekliyor. Tüm yapının son karar vericisi ise dini önder Ayetullah Ali Hamaney.

İran, “caydırıcılık” stratejisi doğrultusunda uzun menzilli füzelere ve insansız hava araçlarına yatırım yaptı. En dikkat çeken sistemlerden kimileri 2 bin 500 km menzilli Secil, 2 bin km menzilli Kheibar ve bin 400 km menzilli Hacı Kasım füzeleri.

İran’ın nüfusu 90 milyon civarındayken, İsrail için bu sayı 10 milyonla sonlu. İddialara nazaran, İsrail’in ordusunda 170 bin etkin, 465 bin yedek askeri işçi bulunuyor. İran’ın komutasında ise 600 bin etkin, 350 bin yedek çalışanın yanı sıra 220 bin paramiliter güç var.

Diğer yandan tekrar Küresel Firepower Index’e nazaran, İran tanklar, zırhlı araçlar ve ağır silahlar konusunda da sayısal üstünlüğe sahip.

Ancak Londra merkezli niyet kuruluşu Milletlerarası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nün (IISS) 2023 tarihli raporu, bu dataya temkinli yaklaşılması gerektiğini vurguluyor.

Rapora nazaran, çok uzun müddet boyunca memleketler arası yaptırımların gayesi olan İran, gelişmiş yüksek teknolojiye sahip askeri donanımdan yoksun kalmış durumda. Rapora nazaran, “İran’ın klasik silahlı kuvvetleri bölge standartları bağlamında büyük olmakla birlikte, süratle modası geçmekte olan donanım envanteriyle boğuşuyor”.

Diğer yandan, İsrail’in avantajının açık olduğu ögelerden biri de dünyanın en gelişmiş hava kuvvetlerinden birine sahip olması.

İran Hava Kuvvetleri bünyesinde 37 bin işçi hizmet veriyor lakin atak uçaklarının sayısı daha sonlu. Bu uçakların da değerli bir kısmını Rus jetleri ile 1979 tarihli İran İhtilali’nden evvel satın alınmış ABD uçakları oluşturuyor.

İran, 90 milyonluk nüfusu ve yaklaşık 600 bin faal askeriyle, 10 milyonluk nüfusa ve 170 bin askere sahip İsrail’den çok daha geniş bir insan kaynağına sahip.

“İsrail’in 2023’ten bu yana askeri harcamaları yüzde 65 artarak yaklaşık 47 milyar dolara ulaştı. İsrail’in savunma harcamaları, gayrisafi yurt içi hasılasına oranla da İran’ın iki katına çıkıyor.

İsrail’in 240 savaş uçağıyla hava üstünlüğü sağladığı bedellendiriliyor. F-15, F-35 üzere çağdaş ve uzun menzilli jetlere sahip olan İsrail, yüksek hassasiyetli hava operasyonları gerçekleştirme kapasitesine sahip.

İran’ın elinde ise birçok eski model olmak üzere yaklaşık 188 savaş uçağı bulunuyor. Uzmanlar, bu uçakların büyük kısmının teknik meseleler ve yedek kesim eksikliği nedeniyle operasyonel kapasitesinin sonlu olduğunu belirtiyor.

İran, Ortadoğu’nun en geniş füze ve SİHA envanterlerinden birine sahip. ABD’li kumandan Kenneth McKenzie’ye nazaran İran’ın envanterinde 3 binden fazla balistik füze var. İran ayrıyeten kısa ve uzun menzilli füzelerin yanı sıra gelişmiş insansız hava araçları da üretiyor.

İsrail’in füze savunma sistemleri ise dünyaca biliniyor. “Demir Kubbe” ve “David’s Sling (Ok)” üzere sistemler, 13 Nisan’daki İran atağında 300’den fazla füze ve SİHA’nın birçoklarını etkisiz hale getirdi. Uzmanlar, bu sistemlerin İsrail’in en güçlü savunma çizgilerinden biri olduğunu vurguluyor.

İran donanmasında 107 savaş gemisi bulunmasına karşın bu filonun büyük kısmı yaşlı ve çağdaş savaşta yetersiz görülüyor. İsrail’in donanması ise yaklaşık 60 gemiden oluşuyor.

Siber alanda ise İsrail daha gelişmiş bir altyapıya sahip. Fakat son periyotta İran kaynaklı siber taarruzların önemli oranda arttığı belirtiliyor.

İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğu varsayım edilse de Tel Aviv idaresi bu bahiste resmi bir açıklama yapmıyor. İran ise nükleer programının sivil maksatlı olduğunu savunuyor ve nükleer silah geliştirdiği istikametindeki tezleri reddediyor.