İsrail’in Gazze’deki katliamına kayıtsız dayanak veren, savaşı durdurma noktasında Gazzelileri tehcir planı güden ABD’nin, ülkede Filistin konusunda farklı görüşlere tahammülü dahi yok. Donald Trump’ın ikinci defa ABD idaresini devralmasının akabinde akademi üzerindeki Siyonist baskı giderek artıyor. Harvard Üniversitesi, Filistin’e takviye vermesi ve “anti-semitik” olması gerekçesiyle Orta Doğu Çalışmaları Merkezi (Center for Middle Eastern Studies-CMES) Müdürü Prof. Dr. Cemal Kafadar’ın misyonuna son verdi. Karar, ismi açıklanmayan bir öğrencinin Kafadar’ın derste Filistin’e takviye mahiyetinde tabirler kullandığı ihbarından sonra alındı. Misyondan almanın öteki nedenleri, Orta Doğu Çalışmaları Merkezi’nin okuma listesinde önerdiği kitaplar ve Kafadar’ın İsrail’e reaksiyon gösteren bir mektubu imzalaması. Kafadar’ın yardımcısı Rosie Bsheer da birebir formda misyondan alındı. Araştırma Merkezi, İsrail destekçilerince uzun vakittir amaç gösteriliyordu.

Kafadar ve yardımcısının vazifeden alınmasına tepki yağdı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Harvard Üniversitesi idaresinin, CMES’te yapılan çalışmaları anti-semitizm olarak isimlendirmesinin, bilimsel niyete açık bir akın olduğunu söz etti. Üniversiteler ve akademik fikrin global seviyede Siyonist saldırganlığın maksadında olduğunu kaydeden Çelik, “Bu, Siyonizm’in tüm dünyada tabir hürriyetini ‘köleleştirme’ uğraşından öteki bir şey değil.

Bu karar, tüm dünyada akademik kanıyı siyonistleştirmek isteyenlerin yeni bir saldırganlığı. Üniversitelerin siyonizme teslim olması, medeniyetin tüm kazanımlarını yok edecektir” tabirlerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Harvard Üniversitesi idaresinin, CMES’e yönelttiği anti-semitizm suçlaması bilimsel özgürlüğe değil, Siyonist sansüre boyun eğmenin ilanıdır” iletisini paylaştı. Akademinin, eleştirel niyetin değil, çıkar lobilerinin tahakkümüne teslim edilmeye çalışıldığını belirten Tekin, “Bu karar, üniversitelerin bağımsızlığını siyonist iktidar sistemine teslim etme eforlarının son halkasıdır. Akademik dünya, Siyonist şer odaklarının yarattığı bu nefrete teslim olmayacağı üzere bu vahşeti üreten siyasete de boyun eğmeyecektir” açıklamasını yaptı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Lideri Erol Özvar da şunları kaydetti: “Prof. Dr. Kafadar ve yardımcısı Bsheer’in, antisemitizm suçlamasıyla misyondan alınmasını kınıyorum. Gazze’de yaşanan zulme karşı çıkanlara yapılan sistematik baskı ve üniversitelere, akademisyenlere, öğrencilere yönelik hukuksuz uygulamalar kabul edilemez.”

Geçtiğimiz günlerde Trump idaresinin 400 milyon dolarlık federal fon kesintisi tehdidiyle karşılaşan Columbia Üniversitesi’nde yöneticiler “okulun Orta Doğu çalışmaları programının daha sıkı idari kontrole tabi tutulması” tarafındaki Beyaz Saray talebine boyun eğmiş, Filistin şovlarına katılan birtakım öğrencilerin diplomaları iptal edilmişti. Harvard Üniversitesi’nin birinci siyahi ve ikinci kadın başkanı olarak tarihe geçen Claudine Gay, üniversite öğrencilerinin Gazze’ye yönelik dayanaklarından sonra kendisine yöneltilen antisemitizm suçlamaları üzerine istifaya zorlanmıştı. Gay, terör devleti İsrail’in taarruzlarına yönelik öğrenci protestolarını “ifade özgürlüğü” olarak nitelemiş ve İsrail lobisinin baskılarına maruz kalmıştı.