Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin, toplumsal barışın sağlanmasının ve milletin huzur içinde yaşayabilmesinin en büyük amaçları olduğunu vurguladı.

Arslan, “Türkiye’nin kanayan yarası olan terörün sonlandırılmasına yönelik ‘Terörsüz Türkiye’ şiarıyla başlatılan tarihi adımı son derece değerli buluyor ve destekliyoruz. Bu sürecin başlatılması ve yürütülmesinde gösterdikleri kararlılık münasebetiyle başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Lideri Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere emeği geçenleri tebrik ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin birliği, bekası, bağımsızlığı ve geleceği ile oynayan, pak vatandaşların canına kasteden ve toplumsal barışı tehdit eden, milyarlarca dolarlık kaynağın terörle uğraşta kullanılması nedeniyle Türkiye’nin kalkınmasını engelleyen, her türlü terör hareketini en güçlü halde lanetlediklerini belirten Arslan, istikrarı bozmayı amaçlayan her türlü yapı ve teşebbüsün karşısında durmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Genel Lider Arslan, “HAK-İŞ olarak, 2013 yılında başlatılan Tahlil Süreci’nde Akil Beşerler Heyeti’nde yer aldık ve barış elçileri olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdik. Toplumsal barışın sağlanması, demokratik hakların genişletilmesi ve kardeşlik ikliminin güçlenmesi ismine samimi ve uygun niyetli gayretler ortaya koyduk. Bugün de birebir inanç ve kararlılıkla, terörsüz bir Türkiye için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesini yaptı.

“Terörsüz bir Türkiye yolunda atılan adımlar, tarihi bir dönüm noktasıdır ve bu süreci sabote etmek isteyenlere asla fırsat verilmemelidir.” sözlerini kullanan Arslan, milletin huzurunu ve Türkiye’nin geleceğini maksat alan her türlü provokasyona karşı dikkatli olunması gerektiğini bildirdi. Arslan, şunları kaydetti: “Milletimizi ayrıştırarak, ülkemizin huzurunu bozmaya ve kaos yaratmaya çalışanların oyunları boşa çıkarılmalı, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmelidir. Türkiye’nin her köşesinde huzur ve itimadın tesis edilmesi, insanımızın birlik beraberlik ve kardeşlik içinde yaşayabilmesi için üzerimize düşen sorumluluğun şuurundayız. Toplumun tüm kısımlarıyla el ele vererek, terörün her türlüsüne karşı ortak bir duruş sergilemeli, farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek birlik ve beraberliğimizi pekiştirmeliyiz. Bu vesileyle, terör ataklarında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı bir defa daha rahmetle anıyor, şehitlerimizin ailelerine başsağlığı diliyoruz. Türkiye’nin huzuru ve güvenliği için uğraş eden tüm güvenlik güçlerimize şükranlarımızı sunuyor, terörün son bulması için başlatılan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin muvaffakiyetle sona erdirilmesini temenni ediyoruz.”