ABD’de Donald Trump idaresinin, Filistin davasına takviye için Amerikan üniversitelerinde yerleşke intifadalarına katılan öğrenci ve akademisyenleri gaye alan hücumları artarak devam ediyor. Son olarak Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk’ün ABD güvenlik üniteleri tarafından adeta kaçırılarak gözlatına alınması ve vizesinin iptal edilmesi, yürütülen cadı avı sürecinin ulaştığı noktayı göz önüne serdi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da “Hamas’a takviye verdiklerini” ileri sürdüğü öğrencileri “deli” sözleriyle hakaret etti ve gaye aldı. Haçlı bakan Rubio, Rümeysa Öztürk ile ilgili bir soruya cevap verirken, idarenin bu bahiste çok net olduğunu söyledi. ABD’li Bakan, “Hamas destekçisi” ve (İsrail karşıtı) “deliler” olarak tanımladığı 300’den fazla yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini belirtti. Rubio, “Bunu her gün yapıyoruz. Bu meczuplardan birini her bulduğumda vizesini elinden alıyorum, 300 ve hatta tahminen daha fazla kişi. Her gün etrafı kırıp döken bu meczupları arıyoruz.” sözlerini kullandı. ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Öztürk’ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve hudut dışı edileceğini de belirtti. açıklamıştı. Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı, iftara gitmek için Massachusetts’teki konutundan çıktığı anda sivil ICE vazifelileri tarafından gözaltına alınmıştı.

Sadece Filistin’e takviye verdiği için insanlık dışı muameleye maruz kalan Rümeysa Öztürk’e dayanak çıp üzere artarken, 25 yıldır Kanada’da insan hakları gayreti veren avukat Amina Sherazee kaleme aldığı yazıda ABD’nin özgürlük maskesinin düştüğünü belirtti. “Öztürk’ün 26 Mart 2025’te sessiz sedasız alıkonması, insanlık dışı şartlarda gözaltında tutulması ve öğrenci statüsünün siyasi nedenlerle iptali, bu özgürlük telaffuzunun ne kadar temelsiz olduğunu açıkça gösteriyor” diyen Sherazee, “Gazze’deki soykırımı protesto eden binlerce üniversite öğrencisinin Amerika’nın dört bir yanındaki üniversitelerde tutuklanması, bir demokrasinin gerektirdiği hukukun üstünlüğü ve insan haklarına hürmet üzere temel unsurlara aykırı” değerlendirmesinde bulundu. ABD’li Senatör Bernie Sanders da Rümeysa Öztürk’ün gözaltına alınmasına reaksiyon gösterdi. Sanders, X hesabından yaptığı açıklamada, imzaladığı kararnamelerle vize ve yeşil kart sahibi üniversite öğrencilerine yönelik tutuklama ile hudut dışı etme uygulamalarını artıran ABD Başkanı Donald Trump’ın “otoriterleşme” tarafında adımlar attığını savundu. Sanders, “Trump’ın muhalifleri gaye alan siyasi zulmünü durdurmalıyız” tabirini kullandı. Temsilciler Meclisi Demokrat Üyesi Jake Auchincloss da yaptığı açıklamada, Öztürk’e yönelik gözaltı ve hudut dışı etme kararının alışılmışın dışında olduğunu belirtti.

ABD’de doktora öğrencisi olan Rümeysa Öztürk’ün ICE casusları tarafından gözaltına alınmasının akabinde Filistin destekçisi aktivistler ve kümeler 5 Nisan’da başşehir Washington DC’de geniş iştirakli protesto davetinde bulundu. Göstericiler, “Free Rumeysa” (Rümeysa’ya Özgürlük) sloganıyla toplumsal medya üzerinden örgütlenirken, Öztürk’ün derhal özgür bırakılmasını talep etti. Toplumsal medya platformlarında başlatılan kampanya kısa müddette yayılmaya başladı. Aktivistler, hem kamuoyunun dikkatini çekmek hem de resmi makamlara baskı yapmak emeliyle 5 Nisan’daki protestoya geniş iştirak daveti yapıyor.