Günlük petrol üretimi 135 bin varil: Alay ediyorlardı rekorlar kırıyoruz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Nihai gayemiz olan günlük 100 bin varil petrol üretimine çok kısa bir mühlet içinde ulaşacağız. Gabar’daki çalışmalarla birlikte Türkiye geneli günlük petrol üretimimiz 2025 Mart sonu prestijiyle 135 bin varili aşarak yeni bir rekor kırdı” dedi. Erdoğan, İstanbul Doğal Kaynaklar Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Karadeniz ve Gabar’daki doğal gaz ve petrol keşifleriyle bu alanda tabiri caizse, şeytanın bacağını kırdık” sözlerini kullandı.
Türkiye’yi doğal gaz ve petrol arama alanında global bir aktör haline getireceklerini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “İlk açıkladığımızda muhalefet partilerinin her seçim öncesi ‘petrol buluyorlar’ diyerek alay ettiği Gabar’da günlük üretimimiz 81 bin varili geçti. Bugüne kadar Gabar’da, toplam pahası 2 milyar dolara yaklaşan 26 milyon varilin üzerinde üretim gerçekleşti. Arama ve üretim faaliyetleri için 540 kilometre uzunluğunda yeni yollar inşa edildi. Natürel bununla yetinmiyoruz, mevcut keşif alanlarındaki saha geliştirme faaliyetlerimizi 3 binden fazla çalışanla devam ettiriyoruz. Kesin gayemiz olan günlük 100 bin varil petrol üretimine çok kısa bir mühlet içinde ulaşacağız. Gabar’daki çalışmalarla birlikte Türkiye geneli günlük petrol üretimimiz 2025 Mart sonu prestijiyle 135 bin varili aşarak yeni bir rekor kırdı.”
Terör gölgesinin bölgenin üzerinden kalkmasından sonra iktisadın her alanında olduğu üzere güçte de gayelere koşarak ilerleyeceklerini lisana getiren Erdoğan, yurt dışındaki petrol alanlarında da yaklaşık 40 bin varillik üretimlerini sürdürdüklerini kaydetti. Erdoğan, Sakarya Gaz Sahası’nda birinci fazı muvaffakiyetle tamamladıklarını, mevcut durumda 12 kuyudan günlük bazda 9,5 milyon metreküp gaz ürettiklerini, ülkedeki 4 milyonu aşkın hanenin doğal gaz gereksiniminin buradan karşılandığını söz etti.
Geçen yıl Sakarya Gaz Sahası’nda kümülatif olarak yaklaşık 1,8 milyar metreküp üretim gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, “Çanakkale’deki yüzer üretim platformumuz önümüzdeki yıl Sakarya alanında misyona başlayacak. Böylelikle günlük 10 milyon metreküp ilave üretim yapacağız. 2026 yılı içerisinde Faz-1 ve Faz-2 toplamında yaklaşık 20 milyon metreküp günlük üretim hedefliyoruz. 2028’de Sakarya Gaz Sahası’nda günlük üretimi 40 milyon metreküpe yükseltmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
TEKNOFEST’e katılacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün KKTC’yi ziyaret edecek. İletişim Başkanı Fahrettin Altun ziyarete ait şu bilgileri verdi: “Sayın Cumhurbaşkanımız ziyaret kapsamında, imali tamamlanan KKTC Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi, Başbakanlık ve Millet Bahçesi’nin bulunduğu yerleşkenin açılışını yapacak ve TEKNOFEST KKTC ödül merasimine katılacaklardır. Ziyaret vesilesiyle Sayın Cumhurbaşkanımız, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile de görüşme gerçekleştirecek, görüşmelerde Kıbrıs davası başta olmak üzere, ikili bağlantılar ve milletlerarası gelişmeler ele alınacaktır.”
Saklı Kalanlar standına ziyaret
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir müddet evvel eşi Emine Erdoğan’ın açılışını yaptığı, Kahramanmaraş’ta gizli kalmış bohçadan çıkan 40 kitabın sergilendiği “Saklı Kalanlar” standını ziyaret etti. Onarım sürecinde yerli el üretimi kağıtların kullanılmasıyla Türkiye’de bir unsur imza atılan stant, Atatürk Kültür Merkezi’nde izlenime sunuldu.
983 milyar lira destek
Erdoğan, tüm bu yatırımların vatandaşların hayatına da direkt dokunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bakınız yalnızca son 3 yılda elektrik ve doğal gazda milletimize 983 milyar lira takviye verdik. Bugün konutların yüzde 97’si devlet dayanağından faydalanıyor. Bir öbür kıymetli başlık, madencilik alanındaki çalışmalarımızdır. Dünyadaki 90 çeşit madenin 70’ini kaynak envanterinde bulunduran, üretilen maden çeşitliliğinde dünyada 7’nci sırada yer alan bir ülkeyiz. 155 bin bireye direkt istihdam sağlayan maden dalımızın toplam büyüklüğü 2023 yılı prestijiyle tam 270 milyar dolara ulaştı.”
Akkuyu ile 2,5 milyar dolar tasarruf
Cumhuriyet tarihinin en büyük güç projesi olan Akkuyu Nükleer Güç Güç Santrali’nin birinci reaktörünün inşasının yakın vakitte tamamlandığı bilgisini paylaşan Erdoğan, “İlk reaktörün türbin montajını bitirdik. Türbin şaftını da muvaffakiyetle döndürerek değerli bir kademeyi geride bıraktık. Bu yıl sonunda deneme üretimine başlayıp Akkuyu’dan birinci elektriği vereceğiz. Başka reaktörlerin de tamamlanmasıyla birlikte 2028’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin tam kapasite çalışmasını öngörüyoruz” diye konuştu. Akkuyu Nükleer Güç Güç Santrali’nin tüm bileşenleriyle devreye girdiğinde doğal gaz ithalatının yıllık 7 milyar metreküp azalacağını lisana getiren Erdoğan, bunun da 2,5 milyar dolarlık tasarruf manasına geldiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şurası bir hakikat ki bazı konuların partisi, ideolojisi, kökeni, kimliği olmaz. Bağımlılıkla gayret işte bu türlü bir alandır, bu türlü bir sorundur. Hasebiyle fikir ve siyasi görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp, bu sorunun üzerine daima bir arada kararlılıkla gitmemiz gerekiyor” dedi. Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Milletlerarası Yeşilay Federasyonu Forumu’nda yaptığı konuşmada, bu süreçte asli vazifenin ailelere düştüğünü lisana getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bağımlılıkla uğraş üzere bir hususun dahi ideolojik takıntılara kurban edildiğini üzülerek görüyoruz. Muhalefetin ülke ve milletin asıl gündeminden kopuk tavrı maalesef burada da karşımıza çıkıyor. Biliyorsunuz ülkemizde alkol tüketimi çok yanlış bir formda on yıllar boyunca bir çağdaşlaşma, bir çağdaşlaşma projesi olarak lanse edildi. Hatta bir devir devlet ricali eliyle içki kullanımı teşvik edildi. Yakın tarihimizde gümrük ve monopol bakanlarının ‘Bol içki ve sigara içilir inşallah’ diyerek bar açtığı utanç sahnelerine şahit olduk. Bu sıkıntı o denli bir hal aldı ki 28 Şubat devrinde alkol kullanmadığı için insanlarımız fişlendi hatta mesleklerinden atıldı. İçki, ferdî bir tercihten fazla bir kimlik sıkıntısı haline getirildi, baskı ve dayatma aracı olarak kullanıldı” diye konuştu.
Polisin üzerine otobüs süren zihniyet!
Erdoğan kelamlarına şöyle devam etti: “Alkolü sembolleştirme siyaseti muhalefet tarafından bugün bile devam ettiriliyor. Bunların belediyelerindeki birinci icraatları toplumsal tesisleri adeta meyhaneye çevirmek oluyor. Bir tarafta ‘Bedava yapacağız’ dedikleri suyun fiyatını 10 kat artırırken, öteki tarafta alkollü içki fiyatlarını indirmekten bahsediyorlar. Biranın şarabın fiyatını keder ettikleri kadar halka astronomik fiyata sattıkları suyun fiyatını sıkıntı etmiyorlar. Madem ucuzlatacak bir şey arıyorsunuz, o vakit suyun fiyatını azaltın ya. Polisin üzerine otobüs süren şuursuz bir zihniyetten farklı davranmasını da beklemiyoruz.”
