Gazze’de yüreklere su serpecek haberler bekliyoruz
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Tayyip Erdoğan, “Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin dönemi artık kapanmıştır. Legal ve makbul yollar varken, öbür yol aramak yalnızca akıl dışı değil, vaktin ruhuna da karşıttır. Bunun aksini hiç kimse tez edemez” dedi. Partisinin TBMM Küme Toplantısı’nda tarihi açıklamalar yapan Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” gayesine ait, “Herkesi, uçup kaçmadan, sağduyuyu elden bırakmadan, optimist, ümitvar lakin itidalli bir biçimde gelişmeleri takibe davet ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Terör örgütü PKK’nın kendini feshettiğini açıklamasını kritik bir adım olarak niteleyen Erdoğan şöyle devam etti: “‘Terörsüz Türkiye’ gayretlerimizde yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız.
Bu safha, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı, birebir ortak geleceğe gerçek yürüyüşümüzü güçlendirme safhasıdır. Bu safha, 86 milyonun ortasına örülen terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırma safhasıdır. Bu safha, demokrasimizin serpilmesine
ket vuran büyük bir mahzurdan kurtulma safhasıdır. Şunu burada gururla söz etmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti, kendi problemini kendi devletinin, kendi siyasi kurumlarının, kendi vatandaşlarının iradesiyle çözebilme kabiliyetine sahip olduğunu
dosta, düşmana göstermiştir.”
“Örgüt aldığı kararla, bizim milletimizle aslında yaptığımız ortak hayat ve ortak gelecek mutabakatına uygun bir adım atmıştır” sözünü kullanan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da bu gerçekleri görüp, fesih ve silah bırakma sürecine katılmaları hayati değere sahiptir. Avrupa’daki ve dünyanın öteki yerlerindeki örgüte müzahir lobileri, artık Türkiye aksisi faaliyetler yerine, ülkemizin yanında görmek istiyoruz. Türkiye’nin isminin terörle değil; teknolojiyle, kültürle, sanatla, demokratik ve insani gelişim standartlarının yükselişiyle anılmasını istek ediyoruz. Şayet gelinen nokta, değerli bir muvaffakiyet ise, bunun sahibi 86 milyonun tamamıdır.”
Erdoğan konuşmasına şu biçimde devam etti: “Bu vesileyle ‘Terörsüz Türkiye’ uğraşımızın bugüne gelmesinde emeğini ve fedakarlığını yakinen bildiğimiz MHP Genel Lideri Sayın Bahçeli’ye hassaten şükranlarımızı söz ediyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM Parti içerisinde sürece büyük dayanak veren merhum İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Lider başta olmak üzere, sorumluluk şuuruyla hareket eden tüm isimlere, eş liderlere, tüm siyasetçilere millet ismine teşekkür ederek, “Sağduyulu telaffuzların önümüzdeki devirde de motamot sürdürülmesini bekliyoruz” dedi. CHP Genel Lideri Özgür Özel’e ve diğer siyasi parti yöneticilerine, bu süreçte sergiledikleri yapan tavır için takdirlerini sunduklarını belirtti.
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin verdiği imkanların sürecin bugüne kadar meselesiz bir halde gelmesine hayati katkı sağladığını belirterek şunları kaydetti: “Elbette asıl olan uygulamadır. Kelamların tutulup tutulmadığının takibini, Ulusal İstihbarat Teşkilatımız titizlikle yapacaktır. Örgüt kendi üzerine düşenleri yerine getirdiğinde, artık kalan konuları konuşmak, görüşmek, ilerletmek siyasetin işi haline gelecektir. Hasebiyle herkesi, uçup kaçmadan, sağduyuyu elden bırakmadan, optimist, umitvar fakat itidalli bir biçimde gelişmeleri takibe davet ediyoruz.”
Yatırımcılara davette bulunan Erdoğan, “Uluslararası girişimcileri, kazan-kazan anlayışıyla, ülkemizin ekonomik bakımdan bakir bölgelerine yatırım yapmaya çağırıyorum. Terör sebebiyle 40 yıldır ülkemize kullandırılmayan kaynakları harekete geçirmeye zati başlamıştık. Petrol başta olmak üzere, tüm madenlerimizi hızla milletimizin buyruğuna amade kılacağız. Dokumadan makineye, endüstrinin tüm alanlarında yeni tesislerin inşasını teşvik edecek, takviye vereceğiz” diye konuştu.
Erdoğan, tarihi ve alışılmış güzellikleriyle eşsiz hazinelere sahip bölgeyi, turizmin en beğenilen destinasyonu haline getireceklerini belirtti. Güneydoğu’nun mümbit topraklarını, sulamadan tohuma, her alanda verimli tarım projeleriyle buluşturacaklarını, besin kesimindeki global liderliklerini pekiştireceklerini vurgulayan Erdoğan, gençleri ve bayanları toplumsal ve ekonomik gelişmenin öncü aktörleri haline getireceklerini söz etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece güvenlik ve huzur bakımından değil turizmden kültüre, yatırımlardan toplumsal barışa kadar pek çok hususta yeni bir devir bizi bekliyor. Tüm bunları hayata geçirmek için gereken planlamalara, çalışmalara, hazırlıklara şimdiden başladık. İnşallah bu tarihi fırsat, küçük hesaplar yahut milletlerarası ayak oyunlarıyla heba edilmeden, samimi bir iklimde tekemmül eder. Biz, ‘Terörsüz Türkiye’ menziline varılması için kararlı, sabırlı, âlâ niyetli ve yapan bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz.”
Örgütün fesih ve silah bırakma kararı sonrasında vatandaşların sevincini paylaşmak yerine ekranlarda karalar bağlayanları geride bırakıp istikbale daima birlikte yürüyeceklerini belirten Erdoğan şunları lisana getirdi: “40 yıl boyunca ödenen ağır bedeller ortadayken, ‘Örgütün silah bırakmasından bana ne’ diyen tuzu kurulara ise yalnızca acıyarak bakıyoruz, onlara da Allah’tan basiret ve feraset diliyoruz.”
Dün 75 yıllık demokrasi seyahatinin kilometre taşlarından biri 14 Mayıs 2023 seçimlerinin de ikinci yıl dönümü olduğunu anımsatan Erdoğan şunları söyledi: “Önümüzde, millete meydanlarda verdiğimiz sözleri yerine getirebilmemiz için en fazla 3 yıllık vakit var. Sayılı günlerin çabuk geçeceğinin farkındayız. Bu süreyi en verimli halde kıymetlendirerek, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında hedeflediğimiz yere ulaşmayı dilek ediyoruz.”
Erdoğan, “Bölgemiz ve ötesinde barış gayretlerine etkin katkı veriyoruz. Bugün ülkemiz, barış diplomasisinin merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bölgesel ve global krizlerin tahlilinde takviyesi, yardımı, arabuluculuğu aranan ülkelerden biri, hiç kuşkusuz Türkiye’dir” dedi. ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini anımsatan Erdoğan, “Bu görüşmemizin altında yatan neydi? Bilhassa bölge barışını nasıl daha güçlü hale getirebiliriz, buydu” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin sahip olduğu binlerce yıllık devlet deneyimi, güçlü siyasi liderliği ve yetişmiş diplomatlarıyla bu alanda istisnai bir pozisyonda olduğunu belirtti.
Son günlerde baş döndürücü bir hal alan diplomasi trafiğinde de bunu başarmanın uğraşı içinde olduklarını aktaran Erdoğan, şu tabirleri kullandı: “Bu vesileyle geçen hafta yaptığımız telefon görüşmesini müteakip, dün Suudi Arabistan’da ‘Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını’ açıklayan Amerikan Lideri Sayın Trump’a buradan tekrar teşekkür ediyorum. Gazze’de, artık vahşet boyutuna varan insani trajediye son verilmesi maksadıyla yürüttüğümüz gayretlerde da dostum Trump’ın dayanağına güveniyorum. İnşallah Gazze’yle ilgili de yakında yüreklere su serpen müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, “Meclis’te temsil edilen siyasi partilerimize, milletin hizmet beklentisini karşılayacak daha aktif bir mahallî idare sistemi için ortak akılla tahlil geliştirmeyi teklif ediyoruz” dedi. Birinci etapta belediye hizmetlerine büyük ivme kazandıran sistemin, bir mühlet sonra, evvelden öngörülemeyen meselelerin, kaçakların, makûs niyetli tertiplerin aracı haline geldiğini söyleyen Erdoğan, “Eser ve hizmet üretimini hızlandırmak için verilen kimi yetkiler, arka niyetli belediye yöneticilerinin elinde gayrı legal çıkarların, çıkarların, hesapların, meslek planlarının vasıtasına dönüştü” değerlendirmesinde bulundu.
Merkezi yönetim kurumu, büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyesi ortasındaki yetki karmaşasının bir örneğinin kentsel dönüşüm çalışmaları olduğunu lisana getiren Erdoğan, yetkilerin netleştirilmesinin, vazifesini yerine getirmeyenlerle ilgili zorlayıcı yahut devredici düzenlemelere gidilmesinin koşul olduğunu tabir etti.
İmardan kültür-sanat aktifliklerine, toplumsal takviyelerden sportif faaliyetlere kadar pek çok alanda patlak veren yolsuzluk, usulsüzlük, israf, kayırma, yasa dışı oluşumlara kaynak aktarma şikayetlerinin giderek çoğaldığını vurgulayan Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Bu durum, hem kamu kaynaklarının yağmalanmasıyla hem belediyeye işi düşenlerin adeta haraca bağlanmasıyla hem de vatandaşımıza hak ettiği hizmetlerin gereğince götürülememesiyle sonuçlandı. Şurası çok değerli; İstanbul’da yürüyen soruşturma, bu çarpık tablonun en bariz ve tahminen de Cumhuriyet tarihinde eşi gibisi görülmemiş bir cürüm tertibi örneğidir.”
“Öyle ki yapılan işlerin, yolsuzluk ve haraç boyutuyla alakalı organize kabahat vasfını aşarak, ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. Zira bu karanlık tertip, İstanbul’la hudutlu kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta milletlerarası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Evvelce yalnızca kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık ilgiler ağının, bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya, kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor. Tüm bunlara yol veren sebep ise mahalli yönetimler, daha doğrusu belediye idarelerinde baş gösteren yozlaşmadır, sistemde açılan gediklerdir, kontrol düzeneklerinin yeterince etkin işletilememesidir.”
Bu yozlaşmanın, çabucak hemen tüm belediyelerde görüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, “Dolayısıyla, bu konudaki yaklaşımımız kesinlikle parti odaklı değil, büsbütün sistem merkezlidir. Geldiğimiz noktada, mahallî idareler ve bu çerçevede belediyeler sorununun, tüm boyutlarıyla konuşulması, tartışılması ve yeni bir tertibe kavuşturulması, kaçınılmaz hale gelmiştir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 ülkenin büyükelçisini kabul etti. Külliye’deki kabulde, Yeni Zelenda Büyükelçisi Greg David Lewis, Angola Büyükelçisi Joao Salvador Dos Santos Neto, ABD Büyükelçisi Thomas Joseph Barrack, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a itimat mektuplarını sundu. Erdoğan hatıra fotoğrafı çektirdiği elçilerle başka ayrı da görüştü.
