Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE), binalarda güç tasarrufunu artırmak ve ısı kayıplarını en aza indirmek hedefiyle revize ettiği “TS 825-Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı” yarından itibaren zarurî olacak.

Söz konusu standart, TSE tarafından güç verimliliği için 21 Ekim 2024’te revize edilerek, güncellenmişti.

Standarttaki güncellemeler, dal gereksinimleri ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda gerçekleştirildi. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve daldaki uzmanların katkılarıyla yapılan değerlendirmeler sonucu TS 825’in kapsamı genişletildi.

Yeni düzenlemeyle ısıtma ve soğutma maliyetlerinin düşürülmesi, güç kaynaklarının daha verimli kullanılması ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlanması hedefleniyor.

Daha evvel 4 bölgeye ayrılan yalıtım sınıflandırması, iklim şartları göz önünde bulundurularak 6 bölgeye çıkarıldı. 1 Nisan prestijiyle yürürlüğe girecek düzenlemeyle binalarda uygulanacak yalıtım hesaplamaları bölgesel iklim kaidelerine nazaran yine yapıldı.

Binaların termik performansından taban ısı transferine, ısıtma ve soğutmadan güç ihtiyaçlarına, bina materyallerinden yüzey sıcaklıklarına kadar kurallar TSE’nin belirlediği standartlarda yer alıyor.

Böylece, binalarda konfor kaideleri korunarak güç faturalarında yüzde 25’e varan düşüş sağlanması öngörülüyor. Ayrıyeten, her yıl inşa edilecek yeni binalarda toplam 2,5 teravat saat güç tasarrufu elde edilmesi ve Atatürk Barajı’nın üç aylık güç üretimine muadil kazanım sağlanması hedefleniyor.

Ayrıca, karbon salımının yılda 600 milyon ton azaltılmasıyla çevresel sürdürülebilirliğine değerli katkılar sunulacak.

Revize edilen TS 825 standardı, binaların net ısıtma ve soğutma güç muhtaçlığını yanlışsız hesaplamayı, güç kayıp ve çıkarlarını optimize etmeyi amaçlıyor. Böylelikle, güç tüketimi minimize edilerek, hem kişisel kullanıcıların maliyetleri azaltılacak hem de ülke genelinde güç verimliliği artırılacak.

Yeni düzenlemelerin, sırf kişisel tüketicilere değil, ülke iktisadına de kıymetli katkı vermesi hedefleniyor.

Isı yalıtımının artırılmasıyla güç verimliliği sağlanarak dışa bağımlılık azaltılacak. Tıpkı vakitte, vatandaşlar daha düşük güç faturaları ödeyerek ekonomik olarak rahatlayacak. Çevresel açıdan ise karbon salınımının düşürülmesi, sürdürülebilir gelecek için kritik bir adım olacak.