Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Daha uyguna gitsin diye elbette her kurum eleştirilir. Buna bütün kurumlarımız üzere inanıyorum ki Diyanet İşleri Başkanlığımız da her vakit açıktır. Lakin birtakım bireyler, kimi çevreler var ki; sistematik, organize bir biçimde, daima Diyanet İşleri Başkanlığımızı amaç alıyorlar. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar; bu millet, bu gençlik diyanetine sahip çıkmaya devam edecek” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Kuzey Ankara Kültür ve Kongre Merkezi’nde ‘Ankara Büyük Gençlik Buluşması’ programı düzenlendi. Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, milletvekilleri, davetliler ve gençler katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz; bir milletin topraklar, madenler üzere farklı varlıkları olabileceğini lakin en büyük varlığının insanları, bilhassa genç insanları olduğunu belirtti. Yılmaz, “Bir toplum o genç nüfusunu ne kadar güzel yetiştiriyorsa ne kadar donanımlı yetiştiriyorsa, dünyada o kadar üstün olur, erdemli olur. Bu nedenle biz son 22 yıldır gençlerimize, çocuklarımıza büyük yatırım yaptık. Bu da rastgele olmuş bir şey değil bir zihniyetin sonucu. Bizim kalkınma, gelişme, ilerleme anlayışımız, insan odaklı bir anlayıştır. İktisat de insan için, toplumsal siyasetler da insan için, eğitim de insan için. İnsan çok boyutlu bir varlık; yalnızca maddi boyutuna bakarsanız, yalnızca maddi kaidelerini düzgünleştirmeye çalışırsanız gerçek manada insani kalkınmayı hayata geçiremezsiniz. Maddi gereksinimleriyle, manevi donanımıyla, kültürüyle, sanatıyla, sporuyla her bakımda insanın bütün gereksinimlerine karşılık veren bir toplum olduğunuz vakit gerçek manada uygar bir toplum olursunuz. Biz de bu zihniyetle hareket ettik; öncelikle eğitim dedik” diye konuştu.

Yılmaz, Türkiye’de bugün üniversite sayısının 208’e ulaştığını vurgulayarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Akademik takımlarımız 70 binden 184 bine çıktı. Çocuklarımız, gençlerimiz bir diğer memlekete gittikleri vakit yurt bulma konusunda büyük düşünceler yaşarlardı. Bugün üniversiteli gençlerimize 1 milyona yaklaşık bir yurt kapasitemiz var. Dünyada en fazla yurt kapasitesine sahip ülkelerin başında geliyoruz. Ve yurt sayımızı 190’dan 862’ye çıkarmış bulunuyoruz. Lisans öğrencilerine 3 bin, yüksek lisans öğrencilerine 6 bin, doktora öğrencilerine 9 bin lira burs veriyoruz. Gençlerin toplumsal ve kültürel, sportif faaliyetlerine erişimi için 81 vilayette 522 gençlik merkezi açtık. Ve bu yatırımlarımıza Gençlik ve Spor Bakanlığımız öncülüğünde devam ediyoruz. Üniversiteyi bitiren gençlerimiz iş sahibi olsun istiyoruz. Bu nedenle gençlerin istihdamını destekliyoruz. Yalnızca iş bulmalarını değil, teşebbüsçü olmalarını destekliyoruz. Son devirlerde İŞ- KUR bir program başlattı. Bunu da buradan üniversite öğrencisi gençlerimize bilhassa duyurmak istiyorum. Artık üniversiteyi okurken birebir vakitte İŞ-KUR kanalıyla kısmi vakitli çalışma imkanınız var. Bir iş deneyimi ediniyorsunuz, birebir vakitte harçlığınızı kazanmış oluyorsunuz. Maddi olarak da bir karşılığı olmuş oluyor. KOSGEP ve TÜBİTAK aracılığıyla 100 binden fazla gencimize hibe ve finansal takviye sunduk ve devam ediyoruz.”

Son periyotta gençleri tehdit eden eğilimlere değinen Yılmaz, “Bunlardan en değerlisi dijitalleşme, dijital bağımlılık. Yalnızca sizi değil yetişkinler için de bir tehdit. Dijital imkanları elbette kullanacağız, teknolojiye bir düşmanlığımız yok. Lakin teknolojinin esiri olmayacağız. Teknolojinin bizi özgür beşerler, bağımsız beşerler olmaktan çıkarmasına müsaade etmeyeceğiz. Dijital bağımlılıkla, dezenformasyonla, bilinçsiz internet kullanımıyla uğraş etmek hepimizin vazifesi. Bu çerçevede de birçok çalışmayı sürdürüyoruz. Her tıp bağımlılıkla çaba ediyoruz” dedi.

Madde ve kumar bağımlılığı ile gayret ettiklerini kaydeden Yılmaz, “Diğer taraftan bize düşen vazifeyse gençlerimizi, çocuklarımızı bu risklerden uzak tutmak, talep oluşturmalarını engellemek. Bu istikamette de ailenin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanımız 2025’i ‘Aile Yılı’ ilan etti. Burada da değerli bir inisiyatifi hayata geçirdik. Aile ve Gençlik Fonu. Maalesef gençler artık ileri yaşlarda evlenmeye başladı. Bu da nüfusumuzu daha durağan hale getiriyor. Daha genç yaşta evlenmek isteyen gençlerimiz maddi imkanlara sahip değiller şu basamakta. Onları desteklemek için Aile ve Gençlik Fonunu kurduk. Ve bu sene tüm Türkiye’ye bunu yaygınlaştırdık. Birinci etapta sarsıntı bölgesine uyguladık. Artık artık tüm Türkiye’de bunu uyguluyoruz. Evlenen gençlerimize 150 bin lira faizsiz 2 yıl vadeli bir kredi imkanı sağlıyoruz. Birebir vakitte rehberlik hizmetleri sunuyoruz. Bu çalışmalarımızı da artırarak devam ettireceğiz” diye konuştu.

Yılmaz kelamlarına şöyle devam etti:

“Diyanet İşleri Başkanlığımıza saldıranlar var. Daha düzgüne gitsin diye elbette her kurum eleştirilir. Buna bütün kurumlarımız üzere inanıyorum ki Diyanet İşleri Başkanlığımız da her vakit açıktır. Lakin birtakım şahıslar, birtakım çevreler var ki; sistematik, organize bir formda, daima Diyanet İşleri Başkanlığımızı maksat alıyorlar. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar; bu millet, bu gençlik diyanetine sahip çıkmaya devam edecek.”